Sibel Hürtaş'ın Politik Yol ,çin derlediğ. haberin detayları şöyle:
Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan siyasi partilerin liderleri ve eş başkanları bu hafta içinde Ankara’da bir toplantı yapacaklar. O kritik toplantının ardından, İttifakın “ortak aday” konusundaki bakışı netleşecek. İttifakı oluşturan siyasi partilerin, Kılıçdaroğlu’na destek vereceğini şimdiden söylemek mümkün, ancak gelmesi beklenen o desteğin bazı “şartları” var.
Hatırlayalım, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan 7 Ocak günü, Partisinin grup toplantısında, Cumhurbaşkanı adayı çıkaracaklarını açıklamıştı. HDP, bu konuda çok yol kat etti, bazı isimler ortaya konuldu ve bu isimler üzerinden ortak bir karara varılmak istenildi. Ancak tam bu çalışmalar sürerken, 6 Şubat günü büyük Maraş depremi gerçekleşti. HDP, kısıtlı koşullarına rağmen, bölgede önemli çalışmalar yaptı. Ve Parti, kendi içinde aldığı kararla, bu büyük felaket nedeniyle, Cumhurbaşkanlığı tartışmasını erteledi.
Seçim tarihinin yaklaşması ile birlikte HDP, Cumhurbaşkanlığı konusunu yeniden gündeme aldı. Önce İyi Parti Lideri Meral Akşener’in masadaki durumu ardından Kılıçdaroğlu’nun adaylığının netleşmesiyle birlikte, “ortak aday” tartışması, ilk kez Parti’nin gündemine geldi. Bunda hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi kişiliği hem de Erdoğan karşıtı muhalefet cephesinin bölünmemesi görüşü ağır bastı. Ama hala Parti’de bazı kesimlerin, HDP’nin kendi Cumhurbaşkanı adayını çıkarmasından yana tavır koyduğunu da belirtelim.
Hem bu tavrın, hem de Kılıçdaroğlu’na tam desteğin gelmemesinin nedeni, 2018 yerel seçimlerinin muhalefet üzerinde yarattığı travma. HDP kitlesi, özellikle Ankara ve İzmir’de Millet İttifakına verilen desteğe karşılık, “yok sayıldıklarını” düşünüyor. Bu aynı zamanda politik bir tavır, zira Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi Partilerden İyi Parti’nin, HDP hakkındaki söylemleri de HDP tabanında kabul edilemez bulunuyor.
Bu yüzden “Ortak aday” tartışmasında HDP, bu kez şartlı bir destek sunacağını söyleyerek, kitlesini de rahatlatma yolunda. Ama bu “şartlı destekten” hemen akıllara, “Milletvekili pazarlığı, cumhurbaşkanlığı pazarlığı” gibi günlük siyasi tartışmalar gelmesin. HDP, böyle bir anlayışa ve siyasi tavra katiyen karşı. HDP’nin şartlı desteği, tam olarak da Geçiş Süreci Projesi’nde yer alacak hamlelere ilişkin.
Bunlar ne mi? Mesala, HDP’nin de Geçiş Sürecine ilişkin Yol Haritası’nda dile getirdiği bazı maddeler. Terörle Mücadele Yasası’nın yeniden ele alınması, Cezaevlerindeki sorunlar, HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri, HDP üyeleri ile siyasi tutukluların durumu… Listenin ilk başında ise Kürt sorununun çözümü var. HDP ancak bunların dile getirilmesi durumunda, kendi kitlesini rahatlatabileceğini düşünüyor. HDP’nin öne sürdüğü bu liste değişir mi? Bunu Emek ve Özgürlük İttifakının muhtemel bu hafta içinde Ankara’da düzenleyeceği toplantıda karar verilecek.
Peki olası bir görüşmede, HDP’den Kılıçdaroğlu’na bu şartlara ilişkin mutabakat metni talep edilecek mi? Şimdilik böyle bir şey gündemde yok. Kılıçdaroğlu’nun siyasi gündemine genel olarak HDP’nin önceliklerini de alması, bunlara ilişkin ilkesel bir tavır belirlemesi, içselleştirmesi önemli olan.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Kılıçdaroğlu’na vereceği olası destek, seçim kampanyasının seyrini de önemli ölçüde belirleyecek, hatta şimdiden siyasetin de ritmini değiştirecek cinsten.
Son not…
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ziyaret edebileceğini söyledi ama eksik kalmasın, Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan tüm siyasi partileri de ziyaret etmesi bir zorunluluk olarak ortada duruyor.