Ekonomik kriz yurttaşın yaşamını giderek zorlaştırırken; yurdun dört bir yanından insanca yaşayacak ücret isteyen ve direniş başlatan işçilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Çalıştıkları işten sendikalı olduğu için çıkarılan ve fabrikaların önünde çadırlarda direnen işçiler, kimi zaman eşlerinin ve çocuklarının eyleme gelmesiyle, kimi zaman da sendika temsilcilerinin yanlarında olmasıyla mücadelelerini sürdürüyor. Bayrama direnerek giren işçilerin ortak talepleri aynı; “İşimizin, ekmeğimizin ve hakkımızın peşindeyiz. Direniş çadırlarımızı kaldırsalar bile her alanda hakkımızı aramaya devam edeceğiz.”

Gıda, ambalaj, otomotiv, makine gibi çok farklı işkollarından çok sayıda işçi, yurdun farklı yerlerinde yalnızca sendikalı oldukları için işten çıkarıldı ve direniş başlattı. Giderek büyüyen direnişleri karşısında işveren mahkeme kararlarına karşın geri adım atmıyor. İşçi ve emekçiler ise haklarını almakta kararlı... Aydın, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve İstanbul’da çeşitli işkollarında sendikalı oldukları için işten çıkarılan ve fabrikalarının önünde direnişlerini sürdüren işçiler yaşadıklarını Cumhuriyet Gazetesi’nden Eren Can Keman’a anlattı.

‘DAVAYI KAZANDILAR NÖBET TUTUYORLAR’

Aydın’ın Söke ilçesinde bulunan 233 işçinin çalıştığı Sibaş Gıda Fabrikası önünde de bir direniş var. Çalışma saatleri, kötü çalışma koşulları, şeflerin baskısı nedeniyle fabrikada çalışan 117 işçi, Türk İş’e bağlı Tek-Gıda İş Sendikası’na üye oldu. İşverenin “sendikadan ayrılın” baskısına direnen 8 işçi işten atıldı. Bunun üzerine sendikaya üye olan işçi sayısının arttığı, ardından bununla yetinmeyen işverenin 72 işçiyi daha işten çıkardığı kaydedildi. İşten atılan 77 işçi işe iade davası açtı ve dava geçen günlerde işçiler lehine sonuçlandı. Buna karşın işveren, mahkeme kararına uymadı. İşçiler de fabrika önünde dönüşümlü “işe iade nöbeti” başlattı. Nöbet 28 Aralık 2018’den bu yana Söke’deki fabrika önünde işçilerin dönüşümlü katılmıyla sürüyor. İşten çıkarılan ve direnişte olan işçilerden Halime Ulutaş, işe iade davasını kazandıklarını ve işverenden kendilerini işe almalarını beklediklerini söylüyor. Ulutaş, şöyle devam ediyor: “İşveren, bize 12+8 olmak üzere 20 aylık bir tazminat ödemesi yapmak istiyor. İnsanca çalışmak için sendikalı olduk. Devletin verdiği hakkı neden kullanamayalım? Çadırı şimdilik kaldırdık, sendika ve işverenin görüşmeleri sürüyor, sonuca göre nöbetin devam edip etmeyeceğini değerlendireceğiz. Her alanda hakkımızı aramaya devam edeceğiz.”

1 YILDIR DİRENİŞ VAR

TÜVTÜRK Muğla Taşıt Muayene İstasyonları İşletim AŞ’de çalışan işçiler de işyerindeki kötü çalışma koşulları, hak gaspları ve alınmayan iş güvenliği önlemleri nedeniyle DİSK Nakliyat-İş Sendikası’na üye olmuş, ancak bu nedenle işten çıkarılmıştı. 1 yıla yakın zamandır direnişlerini sürdüren 14 işçi işe iade davası açmış ve mahkemeyi kazanmıştı. Mahkeme, işçilere sendikal tazminat ödenmesine hükmetti. İşe iade davasını kazanan ancak hâlâ işe iadeleri yapılmayan 14 işçiden biri olan Zeki Çerçi, yaşadıklarını şöyle özetliyor: “13 Ağustos 2018’de işten atıldık. 358 gündür işimizi geri almak için direniyoruz. Nisan ve mayıs aylarında görülen işe iade davalarımızı kazandık. TÜVTÜRK’ün taşeron firması, istinaf mahkemesine gitti, oradan çıkacak kararı bekliyoruz. Tek temennimiz işimize geri dönmek.”

‘SENİ YUMRUKLARIM’ TEHDİDİ

Tekirdağ Çerkezköy’de bulunan Lang-Yüzer Otomotiv Sanayi AŞ firmasında kötü çalışma koşulları sebebiyle Petrol-İş Sendikası’na üye olan 35 işçi, baskı ve tehditlerle mücadele etmeye çalışıyor. Eylemdeki işçilerden Ali Seven Aktaş, çalışanların 23 Temmuz’da sendikaya üye olmaya başlamasının ardından 3 kişinin işten adıldığı 11 arkadaşlarınında zorla sendikadan istifa ettirildiğini iddia etti. Aktaş, “Bu süreçte patronun bir akrabası beni yanına çağırarak ‘Seni aynaya fırlatırım, beynini çıkarırım, seni yumruklarım’ şeklinde tehdit etti. Amacı beni üstüne saldırtıp işten attırmaktı. İşe gittiğim her gün işten çıkarılma olasılığımı bilerek gidiyorum. Sendika da ‘Yetkiyi henüz alamadığımız için direnişe geçemeyiz’ diyor. Biz anayasal hakkımızı kullandık, başımıza gelmeyen kalmadı. Fakat hakkımızı sonuna kadar savunacağız” dedi.

4 AYDIR DİRENİYORLAR

Sakarya’da olan Saica Pack ambalaj fabrikasında Selüloz-İş’e üye oldukları için işten atılan 3 işçinin direnişi de yine fabrika önünde, 29 Nisan’dan bu yana sürüyor. Direnişte olan işçilerden Erkan Gürlü, 79 işçinin sendikaya üye olarak toplu iş sözleşmesi sürecini başlatmasının ardından işvereninin krizi bahane ederek işlerine son verdiğini söyledi. Gürlü, “O günden beri çadırımızda direnişe devam etmekle beraber 12 Temmuz’da işe iade davamızı açtık. Şu an 3 işçi olarak direnişe devam ediyoruz. Ben çadıra çocuğumla geliyorum ve sadece işimin, ekmeğimin ve hakkımın peşindeyim. Patronun da çocuğu var, çocuğuna bu yaptıklarını nasıl açıklayacak?”

‘DAVETİMİZE GELMEDİLER’

Düzce Cam Fabrikası’nda Kristal- İş sendikasında örgütlenen çalışanlar 2015 yılından bu yana sendikal yetkiyi almak için mücadele veriyor. 4 yıllık mücadele sürecinde 82 işçi işten çıkarılırken, Yargıtay kararıyla yetkiyi almaya hak kazanan sendika, işverenin toplusözleşmeye yanaşmaması üzerine grev kararı aldı. Arkadaşları ile dayanışmak için greve çıkan Düzce Cam Fabrikası işçilerinden, Kristal-İş Sendikası Düzce Bölge Temsilcisi Kayhan Akpınar, “Bu süreçte işten çıkarılan işçi sayısı 82’ye yükseldi. İçeride 30 kişi kadar kaldık ve toplusözleşme sürecine başlamak istedik. İşveren toplusözleşmeye davetimize icabet etmedi. Bunun üzerine 26 Temmuz’da greve çıktık. O günden beri sesimizi duyurmaya, hakkımızı savunmaya çalışıyoruz.”

'SENDİKAYA GÜVENMEKTE HATA ETTİK'

Çalıştıkları firma zirai makine üretiminde dünyanın en büyük 10 firması arasında gösterilirken iflas eden ve 11 yıldır mağduriyetleri giderilmeyen Uzel Makine Sanayii işçileri de hakları olan parayı almak için direniyor. Halen direnen işçilerden Türker Toprak, şunları söyledi: “Türk Metal Sendikası’na güvenmekle hata ettik. Sendika bize 500’er lira vererek direnişimizi kırdı. Aynı sendika polisi arayıp bizim sendikalı olmadığımızı belirterek direnişimizi şikâyet ediyor. Zamanında bu sendikaya aidatımızı ödedik, güvendik. Şimdi her pazar eylem yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte Ankara’daki Türk Metal Sendikası Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapacağız. Biz sadece hakkımızı arıyoruz. ”