Lokavt resti çeken işveren sendikası MESS’in taleplerini karşılamaması halinde 5 Şubat’ta greve gideceklerini belirten Birleşik Metal-İş Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Grev kararımızı aldık. 5 Şubat'ta grevdeyiz ve artık bıçak kemiğe dayandı” dedi.

Metal iş kolunda çalışan 130 bin işçiyi etkileyecek olan Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde sanayicilerin, sendikaların ücret artış talebinin çok altında teklif sunmasıyla başlayan tartışmalar sürüyor. İşçi sendikalarının 5 Şubat’ta grev yapma kararı alması üzerine patron sendikası Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) de önceki gün lokavt kararı aldı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş de toplu iş sözleşmesi sürecine ilişkin hazırladıkları “Metal İşçilerinin Gerçeği” raporunu Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ndeki basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Birleşik Metal-İş Başkanı Adnan Serdaroğlu ve çok sayıda metal işçisi katıldı. Toplantıda konuşan Adnan Serdaroğlu, aylardır onurlu bir mücadele sürdürdüklerini belirterek, “2019 yılı Mart ayında başladığımız Grup Toplu Sözleşme süreci önemli bir eşikte. On binlerce metal işçisinin ekmeği ve geleceği için aylardır ayaktayız. 130 bin metal işçisinin ve dolayısıyla onların aileleriyle birlikte yaklaşık 500 bin kişinin geleceği için kararlı biçimde mücadele ediyoruz” dedi.

“ADIM ATILMAZSA GREVE GİDERİZ”

Metal Sanayicileri Sendikası’yla (MESS) yapılacak grup toplu iş sözleşmesinin bir bütün olarak işçi sınıfına karşı olduğunu ifade eden Serdaroğlu, taleplerini de aynı sorumluluk ve ciddiyetle hazırladıklarını söyledi. Taleplerinin gerçekleşmesi için mücadelelerini çeşitli biçimlerde sürdürdüklerini ifade eden Serdaroğlu, “Bugüne kadar 7 görüşme yaptık. Ancak bildiğiniz gibi bu görüşmelerden bir sonuç elde edemedik. Sözleşmenin önemli maddesi olan ücret maddesinde MESS önce yüzde 6, sonra yüzde 8 ve son olarak yüzde 10 teklif etti. Bizim talebimiz ise bilindiği üzere yüzde 34. İşverenlerin talepleri ile bizim taleplerimiz arasında önemli fark var. MESS, bugüne kadar metal işçilerinin taleplerini karşılayacak adımları atmadı. İşverenlerin bugüne kadar gösterdiği yaklaşım sorunu masada çözmekten oldukça uzak. Bu teklifler, işverenlerin uzlaşma içinde olmadıklarını gösteriyor. Dileriz henüz vakit varken taleplerimizin gereğini yaparlar. Aksi halde adım adım greve yaklaşıyoruz” diye konuştu.

“KİMSE KRİZ FIRSATÇILIĞI YAPMASIN”

Taleplerini oluştururken birçok faktörü göz önüne aldıklarını dile getiren Serdaroğlu, “İncelikli ve bilimsel çalışmalar yapıyoruz. Elbette bütün bunları işçi arkadaşlarımızla, işyeri komitelerimizle değerlendiriyor ve birçok toplantı yaparak belirliyoruz taleplerimizi. İşverenler ise krizden, rekabetten söz ediyor. Kriz gerekçesi ile işçilerin kazanılmış haklarını geriye götürmek isterken, düşük ücretle çalışmaya devam etmelerini istiyor. Biz de diyoruz ki, kimse kriz fırsatçılığı yapmasın” ifadelerini kullandı.

“HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA YOKSULLAŞIYORUZ”

Raporda otomotivden beyaz eşyaya, demir dökümden, elektroniğe kadar birçok noktaya değindiklerini belirten Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Raporumuzda da göreceksiniz ki, metal işçisinin verimliliği oldukça yüksek. Alınan ücretle yaratılan katma değere bakıldığında Avrupa ülkeleri içinde en düşük ücret alan işçilerin ülkesi Türkiye. OECD ülkeleri içinde çalışma sürelerinin en uzun olduğu ülke yine Türkiye. Çalışma koşullarımız oldukça ağır. Çalışırken hastalanan, bel fıtığı olan, sağlığı bozulan bizleriz. Çalışırken arada kısa süreli dinlenmek istiyoruz, çay molası dediğimiz bu molalara bile ‘olmaz’ deniliyor. En insani taleplerimiz karşılanmıyor. Ücretlerimiz ise yan ödemeler ve sosyal haklar dışarıda bırakıldığında asgari ücretin biraz üzerinde. Oysa biliniyor ki, işçiler için önemli olan kök ücrettir, yani çıplak ücrettir, alınan saat ücretidir. Aldığımız ücretler giderek asgari ücrete yaklaşıyor. Öte yandan reel ücret kaybımız giderek artıyor. Her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Aldığımız ürünlere her gün zam yapılıyor. Bugünlerde doğal gaz faturaları gelmeye başladı. Neredeyse geçtiğimiz yılın iki katını ödemek durumunda kaldık.”

“HAKKIMIZI HER KOŞULDA KULLANACAĞIZ”

Günlerdir fabrikalarda seslerini yükseltmeye çalıştıklarını belirten Serdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yürüyüşler, fazla mesai eylemleri, bildiri okuma, üretimden gelen gücün kullanılması gibi bir dizi eylem yapıyoruz. Kent meydanlarında, alanlarda kitlesel basın açıklamaları yapıyoruz. Anlaşılan sesimiz henüz MESS yetkililerine yeterince ulaşmamış. Bu sesin, bu çığlığın duyulmasını, anlaşılmasını bekliyoruz. Hiç kimse metal işçisinin mücadele azmini, kararlılığını test etmemelidir. İşverenler bir de hükümetin grev erteleme uygulamasından cesaret alıyorlar. Biz grev meraklısı değiliz. Ama greve de her koşulda hazır olduğumuzu bilin. Olası bir yasak durumunda, Anayasa’dan ve uluslararası sözleşmeden doğan grev hakkımızı her şart ve koşulda kullanacağız. Henüz yol yakınken, henüz vakit varken MESS'ten taleplerimizi karşılayacak adım atmasını beklediğimizi belirtmek istiyorum. Sendikamızın örgütlü olduğu 41 fabrikada yaklaşık 10 bin işçi adına yürüttüğümüzü grup toplu iş sözleşmesinde artık sona yaklaşıyoruz. Grev kararımızı aldık. 5 Şubat'ta grevdeyiz ve artık bıçak kemiğe dayandı, sabrımız taştı. Grev kapıda” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) Başkanı İrfan Kaygısız, sendika tarafından hazırlanan “MESS Grup Toplu Sözleşme Sürecinde Metal İşçilerinin Gerçeği” adlı raporu sundu. Sunumun ardından toplantı “Çarklar duracak elimizde MESS dize gelecek önümüzde”, “Haklıyız, kazanacağız” sloganlarıyla son buldu.