Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 53’üncü kuruluş yıl dönümünü "2020’lerin DİSK’ini ve Emeğin Türkiye’sini omuz omuza" sloganıyla 5 kıtadan 45 sendikanın katıldığı bir etkinlikle kutladı. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen uluslararası konferansta, enternasyonal dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.

"FİLİSTİN SATILIK DEĞİLDİR"

Filistin Genel Sendikalar Federasyonu (PGFTU) Genel Başkan Yardımcısı Ahmad Mahmoud Hamdan ise Trump-Netanyahu işbirliğiyle dayatılan ve “Yüzyılın Anlaşması” denen programın uygulanmasına asla izin vermeyeceklerini vurguladı. Hamdan, “Filistin satılık değildir” dedi. Handan’ın konuşmasının ardından salonda “Filistin halkı yalnız değildir” sloganları atıldı.

"BİZLERİ BİRLEŞTİREN ÇOK ŞEY VAR"

Tüm Kıbrırs Emek Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Christos Tombazos, krizlerin yarattığı etkiye dikkat çekerek, "Kongreniz dünya çapında çalışmakta olan tüm işçilerin neoliberal baskılar altında ezildiği zorlu bir dönemde gerçekleşiyor. Krizler yüzbinlerce kişinin mülteci olmasına neden oluyor. Doğu Akdeniz'de savaş bulutları toplanırken ve kriz rüzgarları eserken, Avrupa'da da neoliberal politikalar sosyal güvenceleri tırpanlıyor. Kıbrıs'ta olanlar da Avrupa ve dünyanın geri kalanından farklı değil. Troykaların dayattığı uygulamalar yaşam standartlarının düşmesine ve servetlerin dağılımında bir avuç iltimaslı grupla sınırlı kalacak bir dolaşımı dayatmıştır. Bu nedenlerle bugün önceliğimiz toplu iş sözleşmelerinin ihlaline karşı dayanmak olarak belirledik. Kıbrıs, emperyalizm ve coğrafi stratejik konumu nedeniyle milliyetçiliğin büyük acılarını çekti. Bizler bağımsız ve federal bir Kıbrıs istemekteyiz. Bizim için Kıbrıs sorununun çözümü iki toplumlu, iki yapılı bir bütün Kıbrıs'tır. Bizleri birleştiren bir çok şey var. Barış, demokrasi, insan hakları...Yaşasın DISK, Yaşasın Barış, demokrasi ve sosyal adalet" diye konuştu.

"KIBRIS'TA DA BÜYÜK BİR EMEK MÜCADELESİ VERİYORUZ"

Kıbrıs'tan katılan bir diğer katılımcı ise Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Başkanı Güven Bengihan oldu. Bengihan da Kıbrıs'taki emek mücadelesini nasıl yürüttüklerini anlatarak başladığı konuşmasında, "Şunu belirtmek isterim ki, Kıbrıs'taki kardeşlerimiz barış, emek ve demokrasi mücadelesinde sizler gibi büyük bir mücadele vermektedir. Tıpkı bu ülkede ve farklı yerlerde de verilen mücadele omuz omuza ve dayanışma içinde olursak başarılı olacağımızı da bilmekteyiz. Bizim de AKP ve dayatma politikalarına karşı da direniyoruz. Kıbrıs'ın kuzeyinde de AKP hükümeti kendine yandaş hükümetler kurduruyor ve hakları buduyor. Herkes elini taşın altına koyacaktır diyorlar fakat emekçiler olarak biz elimizi değil tüm vücudumuzu taşın altına koyuyoruz. Fatura hep emekçilere kesiliyor. Dolayısıyla sevgili yoldaşlarım AKP baskısına ve zulmüne karşı Kıbrıs'ın kuzeyinde de Türkiye'de de emekçilerin mücadelesinde omuz omuza başarılı olabileceğimizi düşünüyorum." diye konuştu.

"SİZİNLE BİRLİKTE OMUZ OMUZA SAVAŞACAĞIMIZI DİLE GETİRMEK İÇİN BURADAYIZ"

CGIL İtalyan Genel Emek Konfederasyonu'ndan Giuseppe Massafra ise mülteci krizine dikkat çekti. Massafra, işçilerin haklarını korumak ile barış ve iltica haklarını arayan mülteciler arasında bir fark olmadığını belirterek, "İtalya da Türkiye gibi tarihi mülteci krizinde kritik bir göreve sahip. Sizin gibi İtalya da Akdeniz'in limanı. Ülkelerimizin vatandaşlarının, işçilerin haklarını korumak ile, barış ve iltica hakkı arayan mültecilerin haklarını korumak arasında bir fark yok. Bugün temel endişemiz ve çabamız, -ki bu kavgada birlikte olmalıyız- iş ve düzgün bir hayat arayan kişilerin insan haklarını savunabilmek. Bugün, CGIL olarak, demokrasinin ve sendikal hakların çiğnendiği, ifade özgürlüğünün varolmasının engellendiği bir ortamda sizinle birlikte omuz omuza savaşacağımızı tekrar dile getirmek için buradayız." dedi. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1227950259650879489?s=20

FRANSIZ İŞÇİLERDEN SELAM GELDİ

Fransa'dan katılan FO İşçi Gücü Genel Başkan Yardımcısı Marjorie Alexandre, Fransız işçilerin selamını ileterek başladığı konuşmasında Türkiye'deki eğitim sendikaları ile dayanışmaya vurgu yaptı. "Yalnızca Türk eğitim sendikaları değildir ortağımız, uluslararası dayanışmayı her zaman öncelik olarak belirlemiş durumdayız." diyen Aledandre, "Bizim için eğitim alanında reform sosyal model olarak çok önemlidir. Emin olun ki sizlere Türkiye'de yapılan her saldırıya karşı bizler de sizin yanınızda olacağız, insan hakları, demokrasi, eşitlik adına her şekilde yanınızdayız. Sizlerin mücadelesi için de dayanışmayla birlikteyiz" diye konuştu.

"ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİNİZ"

UNI Küresel Sendika Koordinatörü Onur Bakır, UNI Küresel sendika hizmetlerinin 150'den fazla ülkedeki sendikaların çatı örgütü olduğunu ve işçi sınıfının gücünü büyütmeyi hedeflediklerini söyledi. Bakır, "Çok uluslu şirketlerle toplu iş sözleşmeleri imzalar. Dünya genelinde 10 milyon işçiye daha iyi çalışma koşulları sağlar. İklim adaleti, toplumsal cinsiyet eşitliği de UNI KS hedefleri arasında yer alıyor." diye anlattığı UNI Küresel Sendika hizmetlerini "Emin olun konfederasyonumuz DISK uluslararası alanda mücadeleci kimliğiyle oldukça iyi tanınmaktadır. Yürüttüğünüz mücadelenin dünya çapında ses getirdiğini belirtmek isterim. Her zaman mücadelemizle destek ve dayanışma içinde olacağımızı söylemek istiyorum. Asla yalnız yürümeyeceksiniz" diye bitirdi. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1227965995039494146?s=20  

FİLİSTİN VURGUSU

Sağlık İşçileri Sendikası Başkanı Ghassan Ahmad Mahmoud Hamdan ise "Filistin halkı yalnız değildir" sloganları eşliğinde başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Değerli kadın ve erkek yoldaşlar, başta Filistin halkı adına ve genel sendikalar adına ve benim temsil ettiğim Sağlık İş Sendikası adına hepinizi ve kongrenizi selamlıyorum. Bu sabah DISK genel başkanının konuşmasını dinledim. Türkiye'deki her türlü şiddete rağmen DISK'in tarihsel direnişini dinledik ve ne kadar önemli olduğunun altını çizerek dinlediğinizde bizim açımızdan Filistin halkı açısından çok ciddi değerler taşıdığını belirtmek isterim. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1227961244830834688?s=20 Bildiğiniz üzere bugünlerde başta Filistin olmak üzere bölge halkları ciddi bir süreçten geçmektedir. Başta sendikadan çok başta karşı kaşıya kaldığımız Trump ve Netanyahu'nun Filistin'in geleceği için çizdikleri projeye dair konuşmak istiyorum. Bu yalnızca Filistin'in tasfiyesini değil BM'nin taşıdığı değerlere dair riskler barındırdığını belirtmek isterim. Bugün sadece Filistin'in bugünkü durumuyla alakalı değil, 1967'de uluslararası kamuoyunun almış olduğu kararları aşağılayarak, insanların yurduna dönmesini engelleyerek ve ülkeyi komple işgal ederek, Kudüs'ün başkent olmasını engelleyen bir projedir.Bu projeye karşı Filistin halkı ilk defa sağ ve soldan her şekilde birlik olarak hep birlikte ayağa kalktı. Bu projeyi tarihin çöplüğüne atacak kadar mücadele ruhuyla hareket etmektedir. Buradan bir kez daha ilan ediyorum ki biz bu projenin geçişine asla izin vermeyeceğiz; bu Netanyahu'nun işgalcilerle birlikte Trump'a gönderdiği ve onun da bize dayatmaya çalıştığı bir projedir. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bunu bütün dünya gözü önünde yan yana gelip alkışlar içinde ilan ettikleri bu projeyi kabul edecek bir tek Filistinli bulamayacaklarını da söylemek isterim. Hazırlıksız doğan bu proje aynı şekilde erken de ölecektir. Bütün Filistinli direnişçilerin dayatmasıyla başarısız kılınacaktır.Filistin satılık değildir, Filistin ve Kudüs asla başkalarının değildir, yaşasın Filistin diyoruz. Bu kongrenin başarıyla taçlanmasını, tüm konuşmalarda dile getirilen dayanışmanın büyümesini dilemekteyim. Yaşasan Türkiye işçi sınıfı, bütün dünya işçileri birleşin, özgürlük ve adalet için yan yana mücadeleye devam."

"DEMOKRASİ OLMADAN SENDİKAL MÜCADELE DE OLMAZ"

Arjantin Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (CTA-A) Genel Sekreteri Ricardo Peidro, sendikaların işçi haklarının yanı sıra demokrasi ve barış için de mücadele etmek zorunda olduğunu kaydetti. Demokrasinin dünyanın her yerinde tehdit altında olduğuna dikkat çeken Peidro, “Demokrasi olmaksızın sendikalar olarak insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını sağlamamız mümkün değil. Kalkınma politikalarına alternatif oluşturabilmemiz, sosyal adaleti sağlamamız mümkün değil” dedi. Teknolojik gelişmelerin işçilere ve çalışma hayatına etkisine de değinen Peidro, yeni teknolojilerin yaratacağı iş kaybına karşı işçilerin ve sendikaların sürekli kendilerini güncellemesi gerektiğini vurguladı.

FRANSA'DAKİ EMEKLİLİK YASASI

Fransa Genel Emek Konfederasyonu CGT Yönetim Kurulu Üyesi Nail Yalçın, Fransa’da emeklilik yasasına karşı verdikleri mücadeleyi anlattı. “Biz artık bıktık reform lafından” diyen Yalçın, şunları söyledi: “Halkın, çalışanların haklarını budamayı hedefleyen her düzenleme reform adı altında sunuluyor. Makron önce iş yasasını hedef aldı, sendikal hakları kısıtlamayı hedefledi. Bu saldırıya karşı geniş bir sendikal birlikle direnemedik. Geçen yılın sonuna doğru da emeklilik yasasının değiştirilmesi gündeme geldi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Sendikalar, avukatlar, sanatçılar, memurlar, hep birlikte direndik, direniyoruz. Tasarı Bakanlar Kurulu’ndan geçti, gelecek hafta Meclis’te görüşülecek. Tasarının tümüyle geri çekilmesini istiyoruz.” https://twitter.com/dokuz8haber/status/1227927918166388736?s=20

"TÜRKİYE'DEKİ SIKINTILARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

Güney Kore Sendikalar Konfederasyonu’ndan (KCTU) Mikyung Ryu, Türkiye’de sendikal hareketin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ettiklerini belirterek, “Biz de aynı sorunlarla karşı karşıyayız. Uluslararası dayanışma sayesinde bu yoğun baskılara rağmen ayakta kalabiliyoruz, mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi. Son olarak güvencesiz işçilerle ilgili yürüttükleri çalışmalarla yeni üyeler kazandıklarını ve bugün ülkenin en büyük konfederasyonu haline geldiklerini ifade eden Ryu, bu durumun sorumluluklarını artırdığını kaydetti. Ryu, yalnızca Koreli işçilere değil, göçmen işçilere karşı da sorumluluklarının olduğunu vurguladı.