DİSK-AR’ın raporuna göre resmi işsiz sayısı 330 bin artarak 3 milyon 750 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı 6,4 milyonla yüzde 18,2'ye ulaştı. İşsizlik Sigortası başvuruları 207 bin başvuru ile rekor kırdı. Sanayi üretimi 5,7 azaldı.

[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]T[/mks_dropcap]ürkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 17 Aralık 2018 günü açıkladığı Eylül 2018 dönemi İşgücü İstatistikleri ile İŞKUR tarafından açıklanan Kasım 2018 dönemi verilerini ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan Eylül2018 dönemi sigortalı istatistiklerini değerlendirdi. DİSK-AR raporuna göre;
  • Eylül 2018 dönemi TÜİK işgücü istatistikleri ile son İŞKUR ve SGK verileri işsizlikte krizin etkisinin giderek belirgin hale geldiğini gösteriyor.
  • Ekonomik kriz ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik şeklinde kendini gösteriyor. Kriz üç koldan devam ediyor.
  • TÜİK’e göre Eylül 2017 döneminde yüzde 10,6 olan dar tanımlı standart işsizlik 0,8 puan artarak Eylül 2018’de yüzde 11,4 olarak gerçekleşti. Dar tanımlı işsiz sayısı bir önceki yıla göre 330 bin kişi artarak 3 milyon 750 bine yükseldi.
  • TÜİK verilerine dayanarak hesapladığımız geniş tanımlı işsiz sayısı 6,4 milyona yaklaştı. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 18,2 olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı dönemine göre geniş tanımlı işsiz sayısı 466 bin arttı.
  • Kayıtlı işsiz sayısında da hızlı bir artış yaşanıyor. İŞKUR Kasım 2018 verilerine göre kayıtlı işsiz sayısı bir önceki yıla göre 692 bin 496 kişi artarak 3 milyon 297 bine ulaştı.
  • İşsizlik sigortası başvurularında patlama yaşandı. Kasım 2018’de 207 bine ulaştı.
  • Kadın işsizliği yüzde 15, genç işsizliği yüzde 21,6, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 27,2 olarak gerçekleşti. Tarım dışı kadın işsizliği ise yüzde 36,9’a yükseldi.
  • Ne eğitimde ne istihdam olan gençlerin (boşta gezer) oranı yüzde 27,4.
  • Sanayi üretimi Ekim 2018 itibariyle yüzde 5,7 oranında küçüldü.
  • Ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve işsizliğin bir arada yaşandığı ağır bir kriz tablosu yaşanıyor.
AKP’Lİ YILLARDA İŞSİZLİK TIRMANDI DİSK-AR'ın değerlendirmesine göre uzun dönemli ortalama işsizlik verileri AKP’li yıllarda işsizliğin AKP öncesi döneme göre oldukça yüksek seyrettiğini gösteriyor. 1988’e kadar uzanan TÜİK verilerine dayanarak hazırladığımız ortalama işsizlik eğilimlerine göre 1988-2002 arasında ortalama yıllık işsizlik yüzde 8 olarak gerçekleşti.  2003-2018 arası AKP’li yıllarda ise işsizlik oranı ortalama yüzde 10,71 olarak gerçekleşti. Böylece AKP’li yıllarda işsizlik oranları önceki döneme göre ortalama üç puan daha yüksek seyretti. AKP öncesi dönemde işsizlik oranları en yüksek 10,3’e (2002) ulaşırken AKP döneminde işsizlik yüzde 14’e kadar yükseldi. GENİŞ TANIMLI İŞSİZ SAYISI 6,4 MİLYON Standart işsizlik hesaplaması dışında alternatif ve gerçek bir işsizlik hesaplama yöntemi olarak kabul edilen geniş tanımlı işsiz sayısı DİSK-AR tarafından Eylül 2018 için 6 milyon 362 bin olarak hesaplanmıştır (Tablo 1). Geniş tanımlı işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre (Eylül 2017) 466 bin kişi arttı. Eylül 2017’de 5 milyon 896 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Eylül 2018’de 6 milyon 362 bine yükseldi.  Çalışmayan nüfusun 1 milyon 596 bini iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar oluşuyor. KAYITLI İŞSİZ SAYISI BİR YILDA 692 BİN ARTTI İŞKUR Kasım 2018 verilerini açıkladı. İŞKUR verileri TÜİK’e göre daha güncel ve öncü gösterge niteliğinde. İŞKUR verileri, TÜİK işgücü istatistiklerine göre işsizlikte yükselişin eğilimini daha net ortaya koymaktadır. İŞKUR’a göre kayıtlı işsiz sayısı geçen yılın Kasım ayına göre 692 bin 496 kişi arttı. Kayıtlı işsizler içinde kadınlar son bir yılda 424 bin artarak erkeklerin önüne geçti (Tablo 2). Kayıtlı kadın işsiz sayısı erkeklerden 195 bin daha fazla arttı. Kayıtlı erkek işsizler yüzde 20,1 oranında artarken, kayıtlı kadın işsizler yüzde 33,2 arttı. DİSK-AR'ın değerlendirmesine göre bu durum kadınların iş bulma aracı olarak erkeklerden daha fazla İŞKUR’u tercih ettiğini gösteriyor. İŞSİZLİK SİGORTASI BAŞVURULARINDA REKOR Öte yandan İŞKUR’a yapılan işsizlik sigortası başvuruları giderek artıyor. Ekim 2018’de 168 bin olan işsizlik sigortası başvuru sayısı Kasım 2018 tarihinde 207 bine ulaştı. Ağustos 2018’de 106 bin olan işsizlik sigortası başvuruları dört ayda yüzde 95 oranında arttı. İşsizlik sigortası başvurularındaki artış işsizlikte önümüzdeki aylarda da artış yaşanacağına işaret ediyor. BÜTÜN İŞSİZLİK TÜRLERİNDE TIRMANIŞ VAR Bütün işsizlik türleri geçen yılın aynı döneminde göre artış göstermektedir. Kadın işsizliği yüzde 15, genç işsizliği ise yüzde 21,6’ya ulaştı. Veriler işsizliğin en çok kadınları etkilediğini ve kadınların bütün işsizlik türlerinde erkeklerden daha fazla işsiz kaldıklarını göstermektedir. Eylül 2018 TÜİK verilerine göre genç kadın işsizliği yüzde 27,2 olarak gerçekleşti. Tarım dışı genç kadın işsizliği ise yüzde 37’ye yaklaşıyor.  Özellikle genç ve kadın işsizliği ile ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olan gençlerin oranı yüksekliğini korumaktadır. Ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı yüzde 27,2 olarak açıklandı.  Eylül 2018 döneminde yüksek öğrenim işsizliği yüzde 13,7 olarak gerçekleşti. İŞSİZLİĞE KARŞI ÖNERİLER DİSK-AR raporunun sonunda işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için öneriler şöyle sıralandı:
  • Çalışanların sorumlu olmadıkları krizin sonuçlarından korunması için toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını ve yargı iznine bırakılmasını istiyoruz.
  • İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
  • İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
  • “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
  • Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
  • Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
  • Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
  • İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmeli ve yararlanma koşulları özellikle kriz dönemlerinde kolaylaştırılmalıdır.
  • Ücret Garanti Fonu kapsamı genişletilmeli ve işçilerin 6 aylık her türlü işçilik alacağı garanti kapsamına alınmalıdır.
  • Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım emeği devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.