Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, yayınladığı 1 Mayıs mesajında, iktidara geldikleri günden bu yana AKP olarak işçilerin yanında olduklarını iddia etti. Fakat 18 yıllık AKP iktidarında yaşananlar pek de öyle değil.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Mayıs mesajında söyledikleri ve AKP'nin işçi sınıfına yönelik icraatleri:

TEKEL İŞÇİLERİNE MÜDAHALE

1- Erdoğan'ın 1 Mayıs mesajından: "Göreve geldiğimiz günden bu yana hak arayışının uzlaşma zemininde sürdürülmesi gerektiğine inandık, emek konusunda adaletin tesisi için mücadele ettik. İşçilerimizin sorunlarının çözümü için her zaman samimiyetle çalıştık." Yaşanan: 2009 yılında TEKEL direnişi devam ederken düzenlediği basın toplantısında Türk-İş binası önünde direnen işçilere yüklenen Erdoğan, "Ay sonuna kadar orayı boşaltmazlarsa polis müdahalesiyle bu bölgeyi temizleyeceğiz. Kendilerine kıdem ve ihbar tazminatlarını verdik. Daha da bir şey istemesinler" dedi. Polis, işçilere destek amacıyla Ankara'ya gelen diğer TEKEL işçilerine yaptığı sert müdahale ile ay sonunu bile beklemeden direnişe saldırdı ve Türkiye, son yıllarda yaşanan en büyük işçi direnişlerinden birine sahne oldu.

İŞÇİLER İŞ CİNAYETLERİNDE ÖLDÜ KAZANDIĞI PARA DEĞERSİZLEŞTİ

2- Erdoğan'ın 1 Mayıs açıklamasından: "Ücretten, sosyal haklara ve çalışma ortamlarının iyileştirilmesine kadar önemli adımlar attık." Yaşanan: CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun paylaştığı 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Hak İhlalleri Raporu'na göre, 2002-2020 yılları arasında toplam 23 bin 980 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. AKP'li yıllarda, işçinin alım gücü de azaldı. 2002 yılında bir işçi asgari ücretle 10 çeyrek altın alabiliyorken, 2020 yılında asgari ücretle çalışan bir işçi en fazla 6 çeyrek altın alabiliyor.

TÜRKİYE SALGINDA EMEKÇİSİNİ KORUMADI

3- Erdoğan'ın 1 Mayıs mesajından: "Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz mücadelede de çalışanlarımızı her alanda koruyacak tedbir ve desteklere büyük önem verdik.Sosyal koruma kalkanı altında hayata geçirdiğimiz programlarla salgının çalışanlarımızın hayatında yol açtığı sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz." Yaşanan: Koronavirüsle mücadele sırasında "Evde Kal" çağrıları devam ederken, pek çok iş kolunda üretim devam etti. İşçiler, salgın tedbirleri alınmaksızın fabrikalarda ve şantiyelerde çalıştırıldı. Bu süreç, Resmi Gazete'de yayınlanan kararklarla hükümet tarafından desteklendi. İşçilerin çalıştırılması için patronların talebiyle özel izinler çıkarıldı. Sokağa çıkma yasaklarında dahi işçiler yasaklardan muaf tutularak çalıştırıldı. Salgın döneminde çıkarılan yaslarla milyonlarca işçi ücretsiz izne çıkarıldı. Patronların vergi borçlarına kolaylık sağlanıp krediler ödenirken, Temel İhtiyaç Kredisi'ne başvuran milyonlarca işçiye geri dönüş yapılmadı veya talebinin çok altında krediler verildi.

BÜTÇEDE SON TERCİH KAMU OLDU

4- Erdoğan'ın 1 Mayıs mesajından: "Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan katma değerden milletimizin her bir ferdinin yararlanması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz." AKP İktidarı altında geçen 18 yıla bakıldığında bütçeden yoksullara ve kamu yararına olan payın kademeli olarak düşürüldüğünü görüyoruz. Son olarak 2020 bütçesinde eğitime ayrılan bölüm yüzde 16,1 iken Diyanet'e yüzde 34, askeri harcamalara 12,8 ve özel sektöre 18,2'lik pay ayrıldı. 2002 yılında eğitime ayrılan bütçe 17,18 iken AKP'nin eğitime ayırdığı en düşük bütçe 8,5 ile 2017 yılı bütçesiydi. Sermaye gruplarının borçları düzenli aralıklarla silinirken, işçiler üzerindeki vergi yükü artırıldı. 2019 yılında işçilerden kesilen Gelir Vergisi 96 milyar lira olurken, şirketlerin ödediği Kurumlar Vergisi 78.8 milyar lirada kaldı. Yani işçiler, Türkiye'de patronlardan daha çok vergi ödüyor.

BONUS: ANANI DA AL GİT

Erdoğan'ın 1 Mayıs açıklamasından: "Her vesileyle belirttiğim gibi, işçilerimizin hakkının, hukukunun korunması doğrultusunda yapılacak her türlü samimi çalışmayı desteklemeye devam edecek; işçilerimizle, çalışanlarımızla sonuna kadar kol kola, omuz omuza yürüyeceğiz." Yaşanan: Yıl 2006, Erdoğan Başbakan, Mersin ziyareti sırasında bir çiftçi kendisini önünü kesiyor ve yaşadığı zor durumu anlatırken "Anamız ağladı" ifadelerini kullanıyor. Erdoğan'ın çiftçiye verdiği cevap yıllarca konuşuldu. O tarihten sonra Erdoğan Mersin'i ne zaman ziyaret etse, bu diyalogda karşı karşıya geldiği çiftçi önleyici gözaltına alındı. İşte Erdoğan'ın yayınladığı 1 Mayıs mesajının tam metni: "Tek sermayeleri emek ve alın teri olan, ülkemizin büyümesinde ve ilerlemesinde önemli rol oynayan işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Göreve geldiğimiz günden bu yana hak arayışının uzlaşma zemininde sürdürülmesi gerektiğine inandık, emek konusunda adaletin tesisi için mücadele ettik. İşçilerimizin sorunlarının çözümü için her zaman samimiyetle çalıştık. Ücretten, sosyal haklara ve çalışma ortamlarının iyileştirilmesine kadar önemli adımlar attık. Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz mücadelede de çalışanlarımızı her alanda koruyacak tedbir ve desteklere büyük önem verdik. Salgınla mücadele ederken hiçbir vatandaşımızın mağdur olmaması, özellikle istihdamın korunması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sosyal koruma kalkanı altında hayata geçirdiğimiz programlarla salgının çalışanlarımızın hayatında yol açtığı sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe ortaya çıkan katma değerden milletimizin her bir ferdinin yararlanması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Her vesileyle belirttiğim gibi, işçilerimizin hakkının, hukukunun korunması doğrultusunda yapılacak her türlü samimi çalışmayı desteklemeye devam edecek; işçilerimizle, çalışanlarımızla sonuna kadar kol kola, omuz omuza yürüyeceğiz. Tüm dünyada işçilerin birlik ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayıs’ın, hakkaniyetli ve adil şartlarda bir çalışma ortamına vesile olmasını temenni ediyor, tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”