Tüm dünyanın mücadele ettiği ve çeşitli meslek gruplarının sıkı önlemler aldığı koronavirüse karşı, Türkiye'de çalışan gazeteciler tehlike altında halka haber ulaştırmaya devam ediyor. Ülkenin pek çok noktasında her gün sokakta haber peşinde koşan veya ofislerde yan yana çalışan gazeteciler, meslek örgütlerinin ilgisizliğinden şikayetçi.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüse karşı Türkiye'de en savunmasız meslek kollarından biri olan gazetecilik, zor şartlar altından sürdürülmeye çalışılıyor. Özellikle Anadolu'nun pek çok kentinde yerel medya organlarında çalışan gazeteciler her gün habere giderken yüzlerce insanla temas ediyor veya ofis ortamında iş arkadaşlarıyla iç içe mesai yapıyor. Dokuz8HABER'e konuşan gazeteciler, koronavirüsün yayılma sürecinde kendilerine dair önlemlerin alınmasını ve meslek örgütlerinin bu yönde devlete basınç uygulamasını talep ediyor.

"SALGINDAN ÖNCE NASILSA ÖYLE DEVAM EDİYOR"

Trakya'da yerel bir gazetede çalışan bir kadın gazeteci olan B.C., salgından önceki çalışma koşullarının devam ettiğini belirtti. Ofis ve sahada mesainin devam ettiğini söyleyen gazeteci, "Burada gazeteciler koronavirüsten önce nasıl çalışıyorsa hala öyle çalışıyor. Muhabirler gün içinde haberlerini yaptıktan sonra, gazetelerindeki ofislerine dönüyor ve haberlerini yazmaya devam ediyor. Toplu basın açıklamalarında azalma olsa da hala devam ediyor. Keşan'da Cumartesi günü yani yarın kurulacak olan halk pazarına gidip, pazarda nasıl önlemler alındığını fotoğraflayacağız. Kalabalıklara karışan muhabirler, ulaşabilirlerse maske önlemi alarak, günlük hayatlarına aynı şekilde devam ediyor. Gün sonunda ise evlerine dönüp, ailelerini riske sokuyor. Bazı meslek gruplarının tehlikelerine dikkat çekiliyor. Doğru da. Ama kimse gazetecileri konuşmuyor. Sanırım salgın sadece bizi etkilemiyor" dedi.

"ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞABİLMEK ADINA HAYATIMIZI RİSKE ATIYORUZ"

Edirne'de hem yerel bir gazetede çalışan hem de ulusal bir gazetenin temsilciliğini yapan A.D. ise sınır güvenliği konusunda Türkiye'nin geç kaldığını söyledi. Bulgaristan ve Yunanistan'da koronavirüs vakalarının Türkiye'den önce görüldüğüne dikkat çeken A.D., "Buna rağmen buralardan gelen turistlere uzun bir süre önlem alınmadı. İnsanlar elini kolunu sallayarak Edirne'de dolaştı. Bunun yanında oldukça sağlıksız koşullarda Pazarkule'de bekletilen mülteciler var. Haber yapmak adına o bölgeye sürekli gidiyoruz. Mekanlar kapatılsa da insanlar maalesef yasaklara uymuyor, sokakları dolduruyor ve o sırada haber peşinde olan gazetecilerle temas ediyorlar. Gerçekten Edirne gibi sürekli yeni bir haberin çıktığı sınır kentinde halkın bu kadar bilinçsiz olması gazetecileri riske atıyor. Çünkü her yeni gelişmede bir basın açıklaması oluyor veya mülteciler açısından yeni bir gündem yaşanıyor biz de haber bölgesine geçmek durumundayız. Zor koşullarda çalışıyoruz ve hayatımızı asgari ücretle idame ettirmek adına bir de bu risklerle mücadele ediyoruz" dedi.

"MASKE ALAMAYIZ KENDİN AL"

Denizli'de yerel bir basın kuruluşunda çalışan ve ulusal bir ajansın temsilciliğini yürüten İ.İ. adlı kadın gazeteci ise her gün sahada habere gönderildiğini ve bunun için herhangi bir koruyucu ekipmanın sağlanmadığını söyledi. Kendi imkanlarıyla salgına önlem alan İ.İ., "Ülkenin en büyük ajanslarından biri kentte haber alabileceği tek insanı göz göre göre ölüme gönderiyor. Kendilerinden haber takibi sırasında sokakta etkili bir maske talep ettiğimde, bana maske alamayacaklarını ve eczaneden alacağım bez bir maskenin işe yarayacağı söylendi" dedi.

"ÖDEME YAPILMAYACAĞI SÖYLENDİ"

Enfekte olmaktan çekindiğini söyleyen İ.İ., "Üç kere park ve banklarda oturan 65 yaş üstü insanlarla röportaj yaptım. Ya bende varsa? Ya onlara geçtiyse gerilimiyle yaşıyorum. Bunun yanında merketlere gidiyoruz haber için. Oralardan enfekte olma ihtimalim çok yüksek. Eve geliyorum ve kalp hastası annemle temas ediyorum. Doğal olarak onu da enfekte etmiş olabilirim. Ajansa haber iletmek adına annemin ve halkın sağlığını riske atamayacağımı söyledim ve sahaya çıkmayacağımı ilettim. Bana bu sürede ödeme yapamayacaklarını bildirdiler" dedi.

ÇUKUROVA'DA DÖNÜŞÜMLÜ ÇALIŞMAYA GEÇİLDİ

Adana'da gazetecilik yapan A.Y., yerel gazetelerin ofislerde ve sahada çalışmaya devam ettiğini aktardı. Evden çalışmanın gündemde olmadığını söyleyen A.Y., "Şu an için sadece internetten yayın yapan bir portal evden çalışmaya geçti. Onun dışında tüm basın salgın öncesi rutinini dönüşümlü olarak hayata geçirerek kendi kendini korumaya çalışıyor. Ofislerde hijyene ve dezenfeksiyona daha fazla önem veriliyor. Basın İlan Kurumu özel haber şartını kaldırdı. Bazı gazeteler 6 sayfaya indi. Sahadaki muhabirler ise tehlikeye açık bir şekilde çalışmaya devam ediyor" dedi.

TGS: HABER PEŞİNDE KOŞAN GAZETECİLERİ KORUYUN

Türkiye Gazeteciler Sendikası, salgın süresince çalışan gazeteciler için gerekli önlemlerin alınması konusunda medya sahipleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Basın İlan Kurumu ve hükümete yönelik bir çağrıda bulundu. Gazetecilerin sağlığının ikinci plana atıldığını söyleyen sendika, açıklamasında, "Medya sahiplerinin birinci görevi gerçek haberi vermek, ikincisi ise bu haberi verecek olan gazetecileri salgından korumaktır. Bu nedenle salgın döneminde tüm dünyanın uyguladığı evden çalışma yöntemi bir an önce devreye sokulmalıdır. Bu yöntem ile hem yazı işleri ile haber merkezlerinde ve stüdyolarda çok sayıda çalışanın bir araya gelmesi önlenecek hem de yayıncılık faaliyeti teknolojisinin sağladığı olanaklarla sürdürülmüş olacaktır" ifadelerini kullandı.