DİSK'e bağlı Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, Dardanel fabrikasında 56 işçinin hastane olduğunu belirtti. Çalışanlarda koronavirüs görülmesi üzerine işçiler “Kapalı devre çalışma sistemi” adı altında fabrikada tutulup çalıştırılıyordu. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, konuyu Meclis'e taşıdı.

DİSK'e bağlı Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, yeni tip Koronavirüs salgını nedeniyle 'kapalı devre' çalıştırılan Dardanel fabrikasında 56 işçinin hastane olduğunu belirtti. https://dokuz8haber.net/emekdunyasi/disk-dardaneldeki-kolelik-duzenine-son-verin/

“İŞVEREN YEREL BASINLA ARAYI İYİ TUTUYOR”

Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker, "Çanakkale'de konserve ton balığı üreten Dardanel fabrikasında -Covid-19 teşhisi konulanların da yer aldığı- işçilerin 'kapalı devre çalışma' adlı yasalarda yeri olmayan bir sistemde çalıştırıldığına birkaç kez yer verdim. İl Hıfzısıhha Kurulu'nun Dardanel fabrikasının adını anmadan ama şirketi  tarif ederek verdiği kararda, CHP'li belediyenin de imzası bulunuyor. CHP'li belediye, gözden geçirme yapılabileceğini açıklamasına karşın, ne imza çekildi ne de gözden geçirme yapıldı. Öte yandan işverenin, yerel basında olumsuz haber çıkmaması için özel bir çaba sarfettiği, mali destek kozuyla 'arayı iyi tuttuğu' iddiaları konuşuluyor. Bu iddialar bilgiye dönüşürse paylaşırım." düşüncesini dile getirdi.

“İŞÇİLERE COVİD-19 TESTİ HALA YAPILMAMIŞ”

DİSK'e bağlı Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan'la konuştuğunu yazan Toker yazısında şunları kaydetti: “Aslan, öncelikli konunun, işçilere yaygın bir Covid-19 testi yapılması gerekliliği olduğunu söyledi. Bu test hala yapılmamış. Şirket yönetim kurulu başkanının ‘Bugün itibarıyla üretim tesislerimizde herhangi bir Covid-19 vakası yok’ açıklamasını anımsattığımızda, Aslan da ‘zorunlu çalışma’nın ilk günlerinde, yaptığı görüşmelerden edindiği bilgileri paylaştı. İşyeri hekimlerinin Türk Tabipleri Birliği yönetimine aktardığı bilgilere göre 56 işçi hastanede müşahade altında.

“İŞÇİLER ÇOK UZUN SAATLER ÇALIŞTIRILIYORLAR”

Aynı kaynaklar toplamda da 150'nin üzerinde pozitif vaka olduğunu aktarmış. Çalıştırılan işçilerin bir bölümünde Covid-19 pozitif çıktığını ancak 'yüksek ateş, baş ağrısı gibi tipik belirtiler göstermediği için' çalıştırıldığının belirtildiğini aktarıyor. ‘İşçilerle görüştük. Evet bir önlem olarak yemekhanede iki kişi yemek yiyoruz diyorlar. Ama soyunma odalarında hiçbir değişiklik olmamış. Bantlar arasında mesafe açılmış ama iş yoğunlaşınca, o mesafeler kapanıyor. İşçiler çok uzun saatler çalıştırılıyor. Sabah 8'de gelip 10'da çıkıyorlar.’ “

“YAŞAM HAKKI İHLALİ DEĞİL Mİ?”

Çanakkale’de kurulu Dardanel Gıda Fabrikasında koronavirüs tespit edilmesi üzerine başlatılan “kapalı devre çalışma” uygulamasını Meclis gündemine taşıyan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a “Covid-19 testi pozitif çıkan işçilerin ücretli izne ayrılmaları gerekirken tüm işçilerin işe çağırılarak birlikte çalışmaya zorlanması sağlık ve yaşam hakkının ihlali değil midir?” diye sordu. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Çanakkale’de bulunan Dardanel Gıda Fabrikası’nda çalışan 40’a yakın işçinin Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine evlerinde karantinada veya yıllık izinde olan işçiler de dahil olmak üzere fabrikanın tüm işçileri 27 Temmuz 2020 Pazartesi- 9 Ağustos 2020 tarihleri arasında sadece fabrika sahasında ve belirlenen yerlerinde tutularak “kapalı devre çalışma sistemi” adı altında zorla çalıştırma uygulamasını Meclis gündemine taşıdı. Dardanel şirketi tarafından çalışanlara gönderilen elektronik postada koronavirüs tedbirleri kapsamında çalışanların mesai saatleri dışında da gözetim altında tutulacağı kararının Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul kararı doğrultusunda alındığı ve zorunlu olduğu açıklamasına değinilen önergede, “İşçilere kölelik koşullarının dayatıldığı bu sisteme uymayan personele yetkili merciler tarafından 3,150 TL idari para cezası uygulanacağı gibi, kolluk kuvvetleri tarafından konaklama yerlerine getirileceği belirtilmiştir. Bu karar, pandemi döneminde hükümet politikalarıyla işçilerin yaşamları pahasına işverenlerin korunduğu yönünde kamuoyunda oluşan algıyı güçlendirmiştir” diye kaydedildi.