Soma iş cinayetinde, 301 işçiyi hayattan koparan, katliamı hazırlayan koşullar ortaya çıkınca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı art arda televizyonlara çıkıp özürler dilemiş hatalardan dersler çıkarıldığını açıklamışlardı. Siirt'te 4 işçinin hayatını kaybettiği, 12 işçiden umudun kesildiği facia gösterdi ki hükümet Soma faciasından ders çıkarmamış. Siirt'teki heyelan sahasının sahibi, Soma'da 301 kişinin öldüğü madenin de eski işletmecisi Ciner Grubu. 2011'de Ciner Grubuna ait Afşin'deki madende yaşanan heyelanda 11 işçi hayatını kaybetmişti. 9 işçinin cansız bedenleri hala Afşin madenini altında yatıyor.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]Ç[/mks_dropcap]alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın denetlemediği, iş verenin, iş güvenliği koşullarının sağlanmadığı madenler can almaya kaldığı yerden devam ediyor. Geçtiğimiz gün Siirt’in Şirvan ilçesi Maden Köyü’nde bulunan bakır madeni sahasında aşırı yağış nedeniyle meydana gelen göçükte en az 16 işçi toprak altında kaldı. Çevre illerden gelen arama kurtarma ekiplerinin beyhude çabaları sonucu 5 işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Toprak altında kalan 11 işçinin hayatından ise umut kesildi. Tıpkı 2011'deki Afşin madeninde yaşananlar gibi. 11 işçinin hayatını kaybettiği Afşin faciasında 9 işçinin cansız bedeni hala toprak altında.
[caption id="attachment_8280" align="alignnone" width="1024"]
Siirt'teki facia gösterdi ki hükümet Soma'dan hiçbir ders çıkarmamış[/caption]
Soma, Afşin ve Siirt facialarının ortak özellikleri.
Soma katliamını hazırlayan en önemli üç neden hükümetin bütün engelleme çabalarına rağmen ortaya çıktı. İlk neden, yıllardır büyük bir inatla hayata geçirilen özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları. Bu iki uygulama çalışanların iş güvencesini yok etti. İşçileri iş verenin kölesi haline getiren bu uygulamalar toplu katliamlara kadar varan iş cinayetlerine zemin hazırladı.
İkincisi, devletin, işlemeyen, parayla satın alınabilen denetim mekanizması. Devlet hiçbir maden de denetleme sorumluluğunu yerine getirmedi. İşçi hayatını güvence altına almak yerine, kötü ve kanun dışı çalışan işverenin arkasında durdu. Madenlerde denetimler için kaynak ve ödenek ayırmadı. Kabahat bu kadar da değil, çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından, 10 ilde bulunan İş teftiş Kurulu Grup Başkanlıkları’ndan 5’i kapatıldı. Bu durum Soma katliamının en büyük hazırlayıcısı oldu.
Üçüncü neden, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun uygulamacısı olan iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının bağımsızlığı. Bu kişilerin ücretleri devlet yerine işverenin eline bırakıldı. Hal böyle olunca iş cinayetlerinde gerileme yerine büyük bir artış oldu. Soma faciası bu durumun en açık örneği olarak işçi katliamları tarihine girdi.
[caption id="attachment_8273" align="alignnone" width="1024"]
Siirt'teki heyelan sahasının sahibi, Soma'da 301 kişinin öldüğü madenin eski işletmecisi Ciner Grubu.[/caption]
Soma, Afşin ve Siirt facialarının arkasında aynı isim var
Soma iş cinayetinde, 301 işçiyi hayattan koparan, katliamı hazırlayan koşullar ortaya çıkınca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı art arda televizyonlara çıkıp özürler dilemiş hatalardan dersler çıkarıldığını açıklamışlardı. Siirt'te 5 işçinin hayatını kaybettiği, 11 işçiden umudun kesildiği facia gösterdi ki hükümet Soma faciasından hiçbir ders çıkarmamış aksine, bildiğini okumaya devam etmiş. Siirt'teki heyelan sahasının sahibi, Soma'da 301 kişinin öldüğü madenin de eski işletmecisi Ciner Grubu. 2011'de Ciner Grubuna ait Afşin'deki madende yaşanan heyelanda 11 işçi hayatını kaybetmişti. Dokuz işçinin cansız bedenleri ise hala Afşin madenini altında yatıyor.
dokuz8HABER
Siirt'teki facia gösterdi ki hükümet Soma'dan hiçbir ders çıkarmamış[/caption]
Soma, Afşin ve Siirt facialarının ortak özellikleri.
Soma katliamını hazırlayan en önemli üç neden hükümetin bütün engelleme çabalarına rağmen ortaya çıktı. İlk neden, yıllardır büyük bir inatla hayata geçirilen özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları. Bu iki uygulama çalışanların iş güvencesini yok etti. İşçileri iş verenin kölesi haline getiren bu uygulamalar toplu katliamlara kadar varan iş cinayetlerine zemin hazırladı.
İkincisi, devletin, işlemeyen, parayla satın alınabilen denetim mekanizması. Devlet hiçbir maden de denetleme sorumluluğunu yerine getirmedi. İşçi hayatını güvence altına almak yerine, kötü ve kanun dışı çalışan işverenin arkasında durdu. Madenlerde denetimler için kaynak ve ödenek ayırmadı. Kabahat bu kadar da değil, çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından, 10 ilde bulunan İş teftiş Kurulu Grup Başkanlıkları’ndan 5’i kapatıldı. Bu durum Soma katliamının en büyük hazırlayıcısı oldu.
Üçüncü neden, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun uygulamacısı olan iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının bağımsızlığı. Bu kişilerin ücretleri devlet yerine işverenin eline bırakıldı. Hal böyle olunca iş cinayetlerinde gerileme yerine büyük bir artış oldu. Soma faciası bu durumun en açık örneği olarak işçi katliamları tarihine girdi.
[caption id="attachment_8273" align="alignnone" width="1024"]
Siirt'teki heyelan sahasının sahibi, Soma'da 301 kişinin öldüğü madenin eski işletmecisi Ciner Grubu.[/caption]
Soma, Afşin ve Siirt facialarının arkasında aynı isim var
Soma iş cinayetinde, 301 işçiyi hayattan koparan, katliamı hazırlayan koşullar ortaya çıkınca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı art arda televizyonlara çıkıp özürler dilemiş hatalardan dersler çıkarıldığını açıklamışlardı. Siirt'te 5 işçinin hayatını kaybettiği, 11 işçiden umudun kesildiği facia gösterdi ki hükümet Soma faciasından hiçbir ders çıkarmamış aksine, bildiğini okumaya devam etmiş. Siirt'teki heyelan sahasının sahibi, Soma'da 301 kişinin öldüğü madenin de eski işletmecisi Ciner Grubu. 2011'de Ciner Grubuna ait Afşin'deki madende yaşanan heyelanda 11 işçi hayatını kaybetmişti. Dokuz işçinin cansız bedenleri ise hala Afşin madenini altında yatıyor.
dokuz8HABER
