İzmir Valiliği, Emek ve Demokrasi Güçleri'nin Gündoğdu Meydanı'nda yapmak istediği sembolik 1 Mayıs kutlamasına izin vermedi. Bunun üzerine demokrasi güçleri, Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de katılımıyla Basmane'de sembolik bir kutlama gerçekleştirdiler.

İzmir Valiliği sembolik kutlamayı dahi engelledi. Engelleme üzerine İzmir'deki demokrasi güçleri farklı iki noktada sembolik kutlama gerçekleştirdi.

SOSYAL MESAFELİ SEMBOLİK 1 MAYIS

Valilik kararının ardından Basmane Çınarağacı altında buluşan sivil toplum örgütleri ve sendikalar sloganlar atarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek salgın günlerinde İşçi Bayramlarını kutladılar. DİSK, KESK gibi örgütlerin bulunduğu kutlamada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bir konuşma yaptı.

SOYER'DEN EMEK VE DAYANIŞMA VURGUSU

İz Gazete'nin haberine göre konuşmasında birlik ve dayanışmaya vurgu yapan Soyer, "Dünya insanlık büyük bir krizle yüz yüze ve bu kriz bittikten sonra yeni bir dünyanın kurulacağı konuşuluyor. 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, yeni bir dünya kurulacak' diyorlar. Peki bu dünya nasıl bir dünya olacak? Emeğin ve dayanışmanın önemi çok daha fazla ortaya çıkıyor. Eğer gerçekten emeğin ve dayanışmanın şekilleneceği yeni bir dünya yaşamak istiyorsak birbirimize çok daha güçlü bir şekilde sahip çıkmak zorundayız" dedi.

KENT KONSEYİ YASAĞA RAĞMEN GÜNDOĞDU MEYDANI'NDA

Öte yandan Konak Kent Konseyi, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nden Gündoğdu Meydanı'na düzenlediği yürüyüşle, yasağa rağmen 1 Mayıs kutlaması yaptı. Sosyal mesafeye dikkat edilen kutlamada Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, 1977'de hayatını kaybedenleri andı ve denize kırmızı karanfiller bıraktı. Koronavirüs salgını nedeniyle buruk 1 Mayıs'ı kutladıklarını belirten Mumcu, "Her ne kadar koronavirüs ülkenin gündemini değiştirmiş gibi görünse de, iktidarı ajandasını aynen uyguluyor. Kentlisi ile yardımlaşmak isteyen Belediyeler engelleniyor, kayyum atamaları sürüyor, güney sınırımızdaki savaş duraklamıyor. İşi olanları ölümüne çalıştıran işyerleri, açlık ve yoksulluk sınırının altındaki ücretler, taşeron köleliği, güvencesizlik yetmezmiş gibi, çalışanlar ücretsiz izinlere çıkartılıyor. Çoğu göçmen emekçiye mülteci statüsü bile tanımadan kayıt dışı olarak, güvencesiz koşullarda çalışmaya mahkum ediliyor" dedi.

"HAYAT EVE SIĞAR DENİLEREK AÇ KALMAMIZ İSTENİYOR"

Mumcu, açıklamasının devamında şunları söyledi: “İşe gitmezse aç kalacakları” aşikar olanlara hiçbir destek sağlanmıyor. “Hayat eve sığar” denerek, onlardan “evde kalmaları, aç kalmaları” isteniyor, sokağa çıkışları yasaklanıyor. Bu yasağı kırmak zorunda olanlar ise Suriyeli emekçi gencimiz gibi bir kurşun ile yaşamını yitiriyor. Meydanlarda yan yana değiliz ama onun dışında her yerdeyiz. İşçisi, işsizi, emekçisi, memuru, emeklisi, aydını, sanatçısı, öğrencisi, hocası, esnafı, kadını, mültecisi, genci, yaşlısıyla 1 Mayıs meydanlarının dışında “her yerdeyiz”. Fabrikalarda, ofislerde, inşaatlarda, hastanelerde, evlerde, her yerdeyiz."