Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 5'i tutuklu 51 sanıklı davanın temyiz başvurusunu inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi'nin, mahkemenin verdiği kararı onayıp, 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ı tahliye etmesi, madenci ailelerinin tepkisine neden oldu. Madencilerin ailelerinin avukatı Mehmet Aydın, İstinaf Mahkemesi'nin ciddi manada yanılgıya düştüğünü belirterek, "Daha Yargıtay süreci var. Yargıtay sürecinde bu kararın kaldırılacağını ve olası kast ile ilgili bir hüküm kurulacağını düşünüyoruz" dedi.

"ÖDÜL GİBİ BİR KARAR VERİLDİ"

Karar sonrası, ölen madencilerin yakınları bu duruma tepki gösterdi. Faciada yaşamını yitiren madencilerden Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak (54), olayın meydana geldiği madende kendisinin de daha önce çalıştığını belirterek şöyle konuştu: "Adaletin olmadığı bir ülkede, yaklaşık 4 yıl adalet için mücadele verdik. Bu Soma maden katliamı, dünyada son yüzyılların en büyük işçi katliamıdır. Verdiğimiz adalet mücadelesinde sorumlu insanların yargılanmasını beklerken, sorumluların bir bir serbest bırakıldığını gördük. 11 Temmuz 2018'de ödül gibi cezalar verilerek karara bağlanan bir dava süreci yaşadık. Biz bu olayları bir üst mahkeme olan İstinaf Mahkemesi'ne taşıdık. Böyle bir kararın çıkacağını biliyorduk. Özellikle Can Gürkan'a tahliye kararı çıkacağını bekliyorduk. Çünkü Can Gürkan en az cezayı alan, ancak en sorumlu olan kişiydi. İstinaf Mahkemesi'nin verdiği kararı asla tanımıyoruz. Bu kararın yanlı ve taraflı olduğunu düşünüyoruz. Gerçek sorumlu Can Gürkan'ın kendisi olmasına rağmen, ödül gibi bir ara karar verildi. Yargıçların neye göre böyle bir karar verdiklerini merak ediyoruz. Nereye itiraz edilmesi gerekiyorsa, nereye gidilmesi gerekiyorsa gideceğiz."

"BİZE FACİAYI TEKRAR YAŞATTILAR"

Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak (52) ise gözyaşları eşliğinde, "Dün akşam üzeri aldığımız bir haberle, bize 301 madencinin öldüğü faciayı tekrar yaşattılar. Bu da Türkiye'de adaletin olmadığını gösteriyor. Adalet nerede? Artık bizim sesimizi Ankara duysun. Biz, adalet istiyoruz. 438 çocuk yetim kaldı, babalarını soruyor. Can Gürkan, dün akşam koşarak ailesine gitti. Bizim çocuklarımızın hayatlarından çaldılar" dedi.

"ÇEKTİĞİMİZ ACIYI ONLAR DA ÇEKSİN"

Madenci Talip Şenlik'in babası Hasan Şenlik (65) ise adaletin olmadığı yerde hiçbir şeyin olmayacağını belirtip, "Çocuklarımız öldü gitti. Can Gürkan serbest bırakıldı. İtiraz etmek istesek kime gideceğiz, kime ne anlatacağız" diye konuştu. Madenci Ali Kavas'ın eşi Gülten Kavas (42) da şunları söyledi: "Aradan 5 yıl geçti, bu ülkede adaleti aramamıza rağmen bulamadık. Gözle görülür bir adalet var ama akla mantığa sığacak bir adalet yok. Dilerim ki; Allah'tan bizim çektiğimiz acıyı onlar daha çok çeksin. Bizim eşlerimiz o maden içerisinde yanarak öldü ve biz ölüsünü bile 3 gün sonra aldık. Bu acının tarifi yok. Rabbim yardımcımız olsun. Acıları hala ilk günkü gibi taze."

"DAHA YARGITAY SÜRECİ VAR"

Madencilerin ailelerinin avukatı Mehmet Aydın da Can Gürkan'ın tahliyesinin çok bekledikleri bir karar olmadığını belirtip, "301 kişinin öldüğü, ciddi sayıda insanların mağdur olduğu bir davanın dosyası ocak ayı itibariyle İstinaf Mahkemesi'ne gitti. Biz incelemenin daha ilerleyen zamanlarda biteceğini zannediyorduk, ama karar kısa sürede verildi. Verilen karar, uygun bir karar değildir. İstinaf Mahkemesi, ciddi manada yanılgıya düşmüştür. Hatta İstinaf Mahkemesi Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu madencilik faaliyeti yapamaması, maden ocağı çalıştıramaması gibi cezaları da kaldırmıştır. Hem de tahliyesine hükmetmiştir. Biz bu işin takipçisi olacağız. Daha Yargıtay süreci var. Yargıtay sürecinde bu kararın kaldırılacağını ve olası kast ile ilgili bir hüküm kurulacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.