Haber: Ümit İşbakan


Emek Partisi Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, “Tek adam iktidarını yenmek, faşizme geçit vermemek, demokratik hak ve özgürlükleri kazanmak, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve halkın gerçek egemenliğini inşa etmek için birlik, mücadele ve dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Bunun için 23 Mart’ta dayanışma için eylem alanlarında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

İşçi Sınıfı Kazanacak, Halk Kazanacak!

Emek Partisi Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü ve Şişli Belediye Başkanları ile siyasetçi ve gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınması, siyasi iktidarın genişleyerek artan baskılarının son halkasıdır. Bu baskılar, ezilen ve sömürülen sınıfların yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek, sömürüyü sınırlamak için yürüttükleri mücadele ve örgütlenme girişimlerini ezmek, toplumsal muhalefeti, siyasi partileri kendi hedefleri doğrultusunda dizayn etmek ve tek adam düzenini sürdürebilmek için yıllardır çeşitli biçimlerde uygulanıyor.

Saray iktidarının geleceği risk altındadır. Başta dizginlenemez enflasyon olmak üzere, krizin faturasını emekçilere kesen politikaları nedeniyle Saray iktidarının meşruiyet dayanakları kendi seçmenleri nezdinde bile erimektedir. Buna paralel olarak kendisine düzen içi de olsa güçlü rakipler ortaya çıkıyor ve tek adam yönetimi iktidarını sürdürmek için baskı ve şiddeti daha da artırıyor.” dedi.


Kitlesel gözaltılar bardağı taşırmak üzeredir.


Baskılara ve gözaltılara dikkat çen Uzun, “Bu baskıcı ve despotik düzene karşı demokratik hak ve özgürlüklerden yana tüm muhalefet örgütlerinin, sömürülen ve ezilen halk kesimlerinin birleşerek mücadele etmekten başka çaresi yoktur. Seçim süreçlerini kendi yararına olacak biçimde yöneten ve sonra da “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diye devlet makamlarına çöken iktidarın keyfi gelince koyacağı sandık, ondan kurtulmak için bir güvence olarak görülemez.

Bugün gelinen yerde siyasi partilere, sendikalara, meslek örgütlerine gençlik ve kadın örgütlerine önemli bir tarihsel sorumluluk düşüyor.

Demokrasinin ve kurtuluşun şalteri, üretimden gelen güç, işçi sınıfı ve emekçilerin ellerindedir.
Meşru, demokratik hakları kullanarak fabrikalarda, işyerlerinde, okullarda, emekçi semtlerinde mücadeleyi daha da yaygınlaştırıp, kitleselliğini artırmalıyız. Mücadeleyi, sonuç alıcı ve etkili olması için Genel Grev ve Genel Direnişe doğru ilerletmeliyiz.” çağrısı yaptı.