Haber: Ümit İşbakan
Belediyelerin altı ayını değerlendiren Emek Partisi Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, “Yerel seçimler yapıldı. Altı ay geçti. Belediyelerin çalışmalarını olumlu-olumsuz sınıflandırma biçiminde yaptığımızda olumsuzlukların ağırlıklı olarak önde olduğunu görebiliyoruz. Belediyeler yol, su, kaldırım çalışmalarını anlatıyor. Oysa bu işler belediyelerin yapmaları zorunlu çalışmalar. O nedenle belediyeleri yol, su çalışmaları üzerinden değerlendirmek istemiyoruz. Ama bu konuda da sınıfta kaldılar.” dedi.
Mezarlıklardaki ağaçları da satan ve borçlanan belediye
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin altı ayını değerlendiren Uzun, “Ordu Büyükşehir Belediyesi üç dönemdir aynı yönetim anlayışıyla yönetiliyor. AKP belediyeciliğinin ne olduğunu herkes yakından biliyor. Ordu Büyükşehir Belediyesi, borçlanarak ihalelerle iş yaptıran, mal varlıklarını satmakla yetinmeyip mezarlıklardaki ağaçları da satan; şehri betonlaştıran ve halkın öncelikleri yerine yandaşların kazanması için projeler yapan bir belediye oldu. Kilometrelerce asfalt yol yaptıklarını söylerken yolsuz mahallerin (köylerin) olduğunu biliyoruz. En içler acınası olan da halkı susuz bıraktılar. İlçelerde ve köylerde bu yaz kadar susuzluk çekilmedi.” dedi.
En pahalı su Ordu’da
Ordu’da suyun pahalı olduğunu belirten Uzun, “Türkiye’de en pahalı su kullananlardanız. Ayrıca okuma parası, kayıp kaçak, bakım onarım adlarıyla alınan paraların hukuksal da ahlaki de bir anlamı yok. Gölköy ilçemizde halkımız yıllardır hem para ödüyor hem de çamurlu su içiyor. Su konusunda da Ordu Büyükşehir Belediyesi (OSKİ) sınıfta kaldı.” dedi.
Atıl alanlar ne olacak?
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin günü birlik projelerle hareket ettiğini vurgulayan Uzun, “OBB’nin yaptığı projeler kağıt üzerinde oluyor. Yapboz çalışması öne çıktı. Çarşamba Pazarı hala atıl biçimde duruyor, Köylü ürünlerini sokakta satmak zorunda kaldı. Bundan da rahatsız olmuyorlar. 19 Eylül Stadyumu yıkıldı, yapay göl oluştu. Yüzleri kızarmıyor. Durugöl Mahallesi’ndeki OSKİ binasının yanındaki atıl alan yapay göl oldu, rahatsız olmuyorlar.” dedi.
Otopark ve ulaşım
Bir il için otoparkın en önemli hizmet olduğunu belirten Uzun, “Yaşanabilir bir şehir için otopark olmazsa olmazdır. Caddeler, mahalle aralarında sokaklar araçlarla doldu. Sokaklardan itfaiye, ambulans geçemez durumda. Otopark konusunda herhangi bir hamle de proje de yok. Aslında bir belediyenin otopark yapma projesi yoksa başka bir değerlendirme de yapmaya gerek yok. Ulaşım bir dert. Dolmuş sistemi hem yolcular hem de dolmuş esnafı için çile oldu.” dedi.
İlçe belediyelerinde durum
Büyükşehir olduktan sonra ilçe belediyelerinin yetkilerinin oldukça azaldığına dikkat çeken Uzun, “İlçelerin caddeleri, meydanları OBB’ye ait. Su, kanalizasyon hizmetleri de OSKİ’ye ait. Böyle olsa da ilçe belediyelerinin de yaşanabilir bir şehir için yapabilecekleri var. İlçe belediyelerinin alanlarında da sorunlar yaşanıyor. Belediyelerin yapması gereken görevleri var. Ancak halka hizmet bakımından eski -yeni farkını hissedemiyoruz. Altınordu Belediyesi “Kent Lokantası” açtı bunun olumsuzlayamayız ancak ihaleyle yemek almak halkçı bir belediyecilik değil. Yemeği kendisi yapabilirdi. Yine Altınordu Belediyesi daha önce ücretsiz olan bir tuvaleti ihale ederek ücretli hale getirdi. Bir iki ya da beş tuvalet ücretsiz olsa ve bir görevli olsa belediye batar mıydı? Altınordu Belediyesi, sözde atıl olan alanları geçici otopark yaptı. Bu da tartışmalı bir durum. Atıl olan yerler yeşil alansa neden yeşil alan olarak düzenlenmiyor. Ya da geçici otoparkı kabul etsek de kalıcı bir otopark projesi var mı? Ne zaman kalıcı otopark yapılacak?” diye sordu.
Diğer ilçeler de aynı
Tüm ilçeleri tek tek değerlendirmek sayfaları alır diyen Uzun, “Başta Fatsa ve Ünye ilçe belediyeleri de aynı biçimde sorunlar yaşanıyor. Keyfi yönetim egemen. Birkaç belediyede olanakları ölçüsünde hizmet yapmaya çalışanlar olsa da genel olarak halkın çıkarları ve yaşanabilir bir şehir anlayışında uzaklar.” dedi.
Kent Konseyleri nerede?
Belediyelerin en önemli sınavının kent konseyleri olduğunu belirten Uzun, “Belediyelerin olanakları olmayabilir, zor şartlarda yönetmek zorunda kalabilirler. Merkezi yönetim destek olmayabilir. Ancak tüm olumluluklar ve olumsuzluklar halkla paylaşılırsa demokratik yönetim olur. Demokratik yönetimin araçlarından bir de KENT KONSEYLERİDİR. Belediyelerin ilk üç aylarını değerlendirme açıklamamızda “Kent konseyleri kurmayanlar halkın denetiminden korkuyorlar” demiştik. Aynı düşüncemizde ısrarlıyız. Kent Konseyi neden kurulmuyor? Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde önceki dönem bir iki yıllık ömrü olan kent konseyi vardı, bu dönem neden kurulmuyor? Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe, Ordu Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanlığı yaptı. Altı ay oldu, hala Altınordu kent konseyi kurulmadı. Neden kurulmuyor? Partilerin, derneklerin, sendikaların, odaların, muhtarların vd. yer aldığı bir konsey yanlışı önleyeceği gibi halkın önceliklerinin belirlenmesine de hizmet eder. Ancak belediye başkanları kendi çevresinde oluşturdukları 5-10 kişiyle her şeyi planlayarak kendilerince demokrasi oyunu oynamaktalar. Emek Partisi olarak OBB ve tüm ilçelerde kent konseylerinin kurulmasının olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. İşleyişinin eksikliği bir yana yalnızca Perşembe’de kent konseyinin olması düşündürücüdür. Belediye başkanları halktan korkmasın.” dedi.