“Hastanenin içine girer girmez 20 erkek etrafını sardı. Serum şişesinin asıldığı demirlerle kafasına vurdular. Vuruyorlardı. Kanlar içinde kaldı. Ellerinden almaya çalıştım sağa gittim, sola gittim boş, hiçbir şey yapamadım, alamadım. Polis oradan uzaklaştı. Hastanenin dışına gitti. Sadece bir polis orada bekliyordu. Ben gittim o polisin yakasına yapıştım ona ‘Siz nasıl bir hükümetsiniz öldürdüler. Adamı öldürdüler gel kurtar’ dedim yerinden kıpırdamadı. Yerinden sarstım ‘Nasıl bir devletsiniz öldürdüler’ dedim. Polis ne yerinden kıpırdadı ne de konuştu. Linç ettiler sonrada kafasına kurşun sıktılar. Kafasına kurşun sıkanı görsem tanırım. Sonrasında kendimi kaybetmiştim, çocuklarımın arkadaşlarından biri geldi beni oradan götürdü. Oradan nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Nasıl linç edildiğini nasıl öldürüldüğünü gördüm. Sonrasını hatırlamıyorum. Biri vardı ‘İllaki seni öldüreceğim’ diyordu bırakmadı. Bu kişinin saçları kısaydı. Yüzü dolgundu, top yüzlü biriydi. Resmini dahi görsem tanırım.(1)
Bu açıklama 3 çocuğunun yaralanıp hastaneye kaldırıldığını öğrenen, eşi Esvet Şenyaşar ile birlikte hastanede çocuklarını ziyaret etmek için giden ve hastane girişinde eşinin saldırıya uğrayıp vahşice linç edilmesine tanıklık eden Emine Şenyaşar’a ait. Emine Şenyaşar o hastanede sadece eşinin linç edilip sonra ölüme tanıklık etmedi, iki oğlu da hastane içinde ve görevlilerin gözü önünde vahşice linç edilip öldürüldü. Celal Şenyaşar’ı tedavi altında bulunduğu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diğer kesici aletlerle öldürüldü, diğer yaralı Adil Şenyaşar ise tabancayla vurularak, hastane içinde hemşire ve doktorların gözü önünde öldürüldü.
Suruç’ta yaşananlara ilişkin araştırma raporları, medya ve tanıkların beyanlarına göre katliama giden süreç özetle şöyle:
12 Haziran: AKP 26. Dönem Milletvekili ve 27. Dönem Milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız ve beraberindeki grup Esvet Şenyaşar’ın 25 yıldır işlettiği Suruç belediye binasının arkasındaki dükkâna gitti. Sözlü tartışmanın yaşandığı ziyaret kavga yaşanmaksızın sonlandı.
14 Haziran: AKP Milletvekili Yıldız ve beraberindekiler silahlı şekilde tekrar dükkâna gitti. AKP’li Yıldız içeri girmek isteyince Adil Şenyaşar “Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor” dedi. Yıldız’ın “Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun” diye karşılık vermesi üzerine tartışma başladı.
Yıldız’ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil Şenyaşar’a tokat atarken, tartışma büyüyünce korumalarca Adil Şenyaşar’ın bacağına silahla ateş edildi. HDP’nin Suruç ön raporuna göre: Yıldız’ın koruma ve yakınları, Adil Şenyaşar’a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etti. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkânda bulunan Adil Şenyaşar’ın kardeşi Ferit Şenyaşar, kardeşi Adil’in vurulduğunu duyunca tabancayla gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateş açtı. Karşılıklı açılan ateş sonucu AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız, ismi tespit edilemeyen başka bir kişi ve Celal Şenyaşar yaralandı. Adil ve Celal Şenyaşar ambulansla Suruç Devlet Hastanesi’nin acil servisine, Ferit Şenyaşar ise Urfa merkezdeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne getirildi. Aynı hastaneye kaldırılan AKP’li Yıldız’ın ağabeyi hastaneye vardıklarında hayatını kaybetti. Bunun üzerine olayı duyan Yıldız ailesinin yakınları hastanede baba Esvet Şenyaşar, oğulları Celal Şenyaşar ve Adil Şenyaşar’ı hastanede görevlilerin gözü önünde silah ve kesici aletlerle öldürdü.
Raporda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Suruç İlçe Başkanı Servet Gören ve Urfa Tabipler Odası Başkanı Servet Gören’in de tanıklıklarına başvuruldu. HDP’nin topladığı diğer ifadelere göre hastanede öldürülen baba Şenyaşar ve oğlu Celal’ın öldürüldüğünü gösteren kamera kayıtları muhafaza altına alınamadı. Buna göre, acil servisteki kan izleri olay yeri inceleme ekibi gelmeden temizlenirken, duvarlardaki kan lekeleri alelacele temizlenip yeniden boyanarak deliller ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Sağlık çalışanları konuşmamaları için tehdit edildi.
Hastanedeki linç girişimi esnasında Urfa valisi, Suruç kaymakamı ve Gıda ve Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba’nın hastane dışında oldukları görüldü.
KATLİAMA İLİŞKİN İKTİDARIN AÇIKLAMALARI
Urfa Suruç’ta bir işyerinde başlayan ve hastanede süren ve 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay sonrası ölenlerden bir kişinin AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın abisi olması ve öldürülen diğer 3 kişinin ise HDP’ye oy verdikleri bilinen bir aileye mensup olması, olayın seyrini de, iktidar ve ona bağlı kurumların olaya yaklaşımını en baştan etkiledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaşananlara ilişkin “Suruç’ta milletvekilimiz ve aynı zamanda milletvekili adayımıza yönelik saldırıyı şiddetle kınıyorum. Milletvekilimizin ve aynı zamanda adayımızın abisi PKK’lılar tarafından öldürüldü. Aynı şekilde yaralı olanlar var hastanede.” açıklamasında bulundu.(2)
Görüntüleri izlediğini ve olayın apaçık olduğunu açıklayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu bizim ilk şehidimiz değil. PKK terör örgütü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da zemin kaybettikçe, halktan uzaklaştıkça şiddete başvurmaktadır. Millet, yüz göstermedikçe, onlarla birlikte olmadığını söyledikçe özellikle de partimiz, Güneydoğu Anadolu'da atılan adımlarla milletle kucaklaştıkça PKK çıldırmaktadır ve PKK'nın sözde siyasetçilerini şiddet için sahaya sürmektedir.”(3)
Başbakan Binali Yıldırım, "Şartlar ne olursa olsun bir demokrasi şölenini büyük bir husumete, kavgaya dönüştürmemek lazım. Bu konuda şeyler var, olaya karışanlardan birinin hakkında PKK'ya yataklıktan, dağa adam göndermekte aracı olmaktan poliste kaydı var."(4)
VE İKTİDARA YAKIN MEDYA
Yeni Şafak, “PKK’lılar Suruç’ta AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’a saldırdı. Vekilin ağabeyini katleden 3 saldırgan çatışmada öldü."(5)
A Haber “Suruç'ta AK Partililere hain saldırı: 3 kişi öldü, 9 kişi yaralandı.”(6)
Takvim Gazetesi, “İşte Suruç’ta Ak Partililere yapılan alçak saldırı”(7)
Yeni Akit, “Şanlıurfa Suruç’ta 4 kişinin hayatını kaybettiği saldırı emrinin Kandil’den verildiği ortaya çıktı.” (8)
Bunlar iktidara yakın medyadan katliama dair sadece birkaç örnek. İktidara yakın medyanın tamamı ve yüzlerce internet haber sitesi henüz soruşturulmamış, delilleri incelenmemiş ve tanıkları dinlenmemiş bir olay hakkında olayın bir tarafı olan AKP Milletvekilini kaynak ve açıklamalarını doğru kabul edip yayınlar yaptı. Hatta kamuoyunda iktidara muhalif olarak görülen Sözcü Gazetesi “Suruç’ta AKP’lilere saldırı gerçekleştirildi” başlığıyla haberi duyurup, haber içeriğinde “Bir grup, esnaf ziyaretinde bulunan AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekilere tabanca, bıçak ve sopalarla saldırıldı” haberi yaptı.
Olaydan hemen sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı “Suruç'ta AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ı tehdit ettiklerini” açıklaması sonrası HDP milletvekili adayı İsmail Kaplan'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlara Suruç’ta yaşanan katliamla ilgili hiçbir şey sorulmazken, gözaltına alınanlardan 15 kişi serbest bırakıldı bir kişi ise sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklandı.
Aile yüksek perdeden suçlanıp, medya aileyi linç ederken ailenin tek siyasi bağlantısı baba Esvet Şenyaşar’ın eskiden bir dönem DBP yöneticiliği yapması. Onun dışında çocukların HDP’ye oy vermek dışında aktif siyasetle bir ilgileri yok.
ISRARLI BİR ADALET ARAYIŞÇISI: EMİNE ŞENYAŞAR
Yaşanan katliam ve medya ve yetkili ağızlar tarafından hedef gösterilen Şenyaşar ailesinin hayatta kalan fertleri Suruç’u terk etmek zorunda kalıyorlar. Şenyaşar ailesinden baba Esvet Şenyaşar ve iki oğlu yaşamını yitirdi. Ailenin diğer üç oğlu ise şans eseri hayatta kaldı. Saldırgan grup Celal ve Adil Şenyaşar’ı hastane acil servisinde öldürürken, aynı acil serviste bulunan iki Şenyaşar aile ferdi daha var. Ferit Şenyaşar sedyede baygın olduğu için öldürüldü sanılarak kurtulurken, diğer kardeş Mehmet Şenyaşar ise hastane penceresinden kaçarak canını kurtarıyor. Fadıl Şenyaşar ise başka hastaneye götürüldüğü için kurtuluyor.
İşyerleri dağıtılan ve tehdit altında olan aile, ölen iki kardeşin aile ve çocuklarını da alıp Urfa’da bir eve taşınmak zorunda kalıyor.
Anne Emine Şenyaşar ile birlikte Urfa Adliyesi önünde adalet nöbetini sürdüren Ferit Şenyaşar, “bayram günü herkes bayram için hazırlık yaparken, annem beni arayıp haydi adliye önüne gidelim geç kaldık, onun telaşı içinde” diyor. Adliye önünde adalet nöbeti tutarken gelip geçenler Emine Şenyaşar ve oğluna “Adalet yok, evinize gidin” dediklerini de aktarıyor Ferit Şenyaşar, “Adalet nöbeti anneme güç veriyor, eğer eve dönersek annem için kötü sonuçları olacak” diyor.
Emine Şenyaşar’ın adalet ısrarı 420 günü aştı. Benzerine belki korku filmlerinde şahit olacağımız bir dehşete tanıklık etti. Çoğu insanın maruz kaldığı adaletsizlik sonrası, sineye çekmesi gibi yaşananları sineye çekmedi.
EMİNE ŞENYAŞAR NE İSTİYOR?
Katliamdan sonra Şenayaşar Ailesinden bir kişi Yıldız ailesinden ise bir olmak üzere iki kişi tutuklandı. Şenyaşar ailesinden dükkânlarına saldırı olduktan sonra silahla 3 el ateş eden Fadıl Şenyaşar’a 36 yıl 9 ay, Yıldız ailesinden Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. Şenyaşar ailesinin adliye önündeki adalet arayışının kamuoyunda ses getirmesi üzerine Nisan ayında olayla ilgili Yıldız ailesinden 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltılar sonucu 4 kişi tutuklandı. Ailenin avukatı Hidayet Enmek, tutuklanan dört kişiden sadece 2 kişinin öldürme eylemi nedeniyle tutuklandığını açıkladı. Gözaltına alınanlara sorulan sorularda ise yeni hiçbir şey olmadığını söylüyor Hidayet Enmek, “Bizim teşhislerimiz ve hastane görevlilerinin tanıklığı dışında dosyaya yeni olarak girmiş hiçbir belge yok” diyor. Hidayet Enmek, “Şenyaşar ailesinin adalet arayışı olmasaydı dosya zamanaşımına uğratılacaktı” diyor. Enmek, aile fertleriyle 4 yıl önce yaptıkları teşhisler sonucu olaya karışan 40’ın üstünde kişiyi tespit ettiklerini, kamuoyu baskısı sonucu 4 yıl sonra gözaltı yapıldığını söylüyor. Hidayet Enmek, işyerindeki kamera kayıtları aileye ait olduğu için ulaştıklarını, hastanedeki kamera kayıtlarının ise sökülüp götürüldüğünü söylüyor. Enmek, Yıldız ailesinin kamu görevlilerinden yardım almadan kamera kayıtlarının söküp götürmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor. Hastane cihazlarına, ambulanslara zarar verenler, kamu malına zarar verenler hakkında şimdiye kadar hiçbir işlem yapılmadı. Üstelik bu bölge idari amirleri ve kamu görevlilerinin gözü önünde yaşandı “diyor Enmek. (9)
Emine Şenyaşar’ın başlıca talebi oğlu Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılması.
Şenyaşar ailesinin avukatı Hidayet Enmek, tutuklanan ve 36 yıl 9 ay ceza alan Fadıl Şenyaşar’ın kimsenin işyerine baskına gitmediğini, silahlı saldırıya uğrayan işyerleri ve aile fertlerini korumak için silahıyla sadece 3 el ateş ettiğini, bu eylem sonucunda yaralanma oluşması, öldürme eylemi oluştuğu sonucu oluşturmadığını, Ferit Şenyaşar’ın silahlı saldırganları bertaraf etmek için bu eylemi gerçekleştirdiğini ve bunun da görüntülerde net şekilde görüldüğünü söylüyor. İsnaf aşamasında olan dosyanın meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesini ve Ferit Şenyaşar’ın tahliye edilmesini talep ediyor.
Bir diğer talep ise hastanede yaşanan katliamın soruşturulması ve katliama karışanların yargılanması. Devlete ait bir kurumda, devlet görevlilerinin, mülki amirlerin ve hatta bakanın bile şahit olup müdahale etmediği bir dehşet. Yağmalanan bir devlet kurumu ve derin bir sessizlik. Bu talep Şenyaşar ailesinin kişisel talebini aşıp, başlı başına adalet ve demokrasi talebi olan tepeden tırnağa herkesi ilgilendiriyor.
Emine Şenyaşar aslında bu ülkede uzun süredir milyonların talep ettiği bir şeyi, bütün bir ülke için de talep ediyor: Adalet!
Her gün ısrarla adliye önüne gidip, korkan, sinen, umutsuzluğa düşüp yılgınlığa düşenlere yol gösteriyor. Milyonlarca insanın bu kadar yalan, iftira, orantısız nefret ve zor/ güç karşısında ne yapılabilir ki? diyerek boyun eğdiği bir dönemde, Emine Şenyaşar çoğumuzun uzun zamandır gücünü görmezden geldiği bir şeye tutunarak ayakta duruyor: Haklılık…
(1) https://www.dw.com/tr/d%C3%B6rt-maddede-suru%C3%A7-olay%C4%B1yla-ilgili-bildiklerimiz/a-44283077
(4) https://m.bianet.org/bianet/print/198200-erdogan-ve-hukumet-yetkililerinden-suruc-aciklamalari
(5) https://www.yenisafak.com/gundem/pkk-ak-partili-vekile-saldirdi-3358088
(7) https://www.takvim.com.tr/guncel/2018/06/20/iste-suructa-ak-partililere-yapilan-alcak-saldiri
(8) https://www.yeniakit.com.tr/haber/suructa-saldiri-emrini-kimin-verdigi-ortaya-cikti-481316.html