Haber: Av. Elifsu Dilek Şen
"Engürü" kelimesi, tarihsel olarak Ankara şehrini ifade eden eski bir isimdir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bu isim sıkça kullanılmıştır. "Engürü" adı, Ankara'nın tarih boyunca bilinen bir üzüm üretim merkezi olmasından kaynaklanır; bu nedenle üzüm anlamına gelen Latince kökenli "Angora" ismiyle de ilişkilidir. Zamanla bu isim, "Ankara" olarak değişmiştir.
Ankara'nın eski isimlerinden biri olan "Engürü", kentin zengin tarihi ve kültürel geçmişine bir atıf olarak da karşımıza çıkar.
Ankara'da kahvehaneler, kentin kültürel dokusunun önemli bir parçası olmuştur. Geleneksel Türk kahvehaneleri, sosyal etkileşimin, sohbetin ve dinlenmenin merkezidir.
1985-2007 yılları arasında Ankara’nın en merkezi yerlerinden biri olan Konur Sokak’ta yer alan Engürü kahvesi, o dönem Ankara’da yaşayan ve düşünsel, yazınsal, sanatsal üretim yapanların iletişim ve buluşma mekanı haline gelmiştir. Belgesel, bu kahve çevresindeki tanışıklıkların, rastlaşmaların, kesişmelerin yol açtığı üretimler üzerinden 1990’lar Ankara’sının politik, toplumsal, kültürel iklimine bir bakıştır.
Belgesel; pek çok farklı grup, yaş ve cinsiyetten insanın aynı mekanda olmasının yarattığı potansiyel ile dönemin düşünsel, yazınsal ve sanatsal faaliyetlerinin izini sürmektedir. Kahvenin Ankara ve Kızılay tarihindeki yerinin yanı sıra, mekanın kentle ilişkisine, birbirini etkileme ve dönüştürme potansiyellerine odaklanmaktadır. Engürü kahvesini 1990’lar Ankara’sının politik ve kültürel iklimi, Konur Sokak ve Yüksel Caddesi’nin kentteki yeri ile birlikte ele almaktadır. Kahvenin sokakla ve Mülkiyeliler Birliği, TMMOB Mimarlar Odası, Dost Kitabevi, İmge Kitabevi, Bilim Sanat Kitabevi, Kardelen, Aspava Dem Kıraathanesi gibi komşu mekanlar ile ilişkisini incelemektedir. Kahvenin bir hafıza mekanı olarak toplumsal bellekteki yerini araştırmayı hedeflemektedir.
Yönetmenliğini Özlem Mengilübörü ve Can Mengilübörü’nün üstlendiği, “Laf Aramızda Engürü Kahve” belgeseli,, Altın Koza’da.Belgesel Ankara’yı Adana’ya taşıyacak.