Haber: Fatoş Erdoğan

Gazeteci ve yazar Ercüment Akdeniz, “Göç ve Belediyeler: İktidar ve Muhalefet Perspektifleri” adlı kitabının ilk imza gününde okurlarıyla bir araya geldi.

Gazeteci ve yazar Ercüment Akdeniz, kaleme aldığı “Göç ve Belediyeler: İktidar ve Muhalefet Perspektifleri” adlı kitabının ilk imza gününde okurlarıyla bir araya geldi. Beyoğlu’nda bulunan Mephisto Kitabevi'nde  gerçekleştirilen imza ve söyleşi programına, Halkların Demokratik Kongresi(HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Emekçi Hareket Partisi(EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) PM üyesi Turan Aydoğan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) MYK üyesi Kerem Fırtına, mevcut Dersim Belediye Başkanı ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) Kadıköy adayı Fatih Mehmet Maçoğlu, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve İHD üyeleri, Cumartesi Anneleri yanı sıra çok sayıda sanatçı, gazeteci ve yazar katıldı.

Akdeniz, “Göç ve Belediyeler İktidar ve Muhalefet Perspektifleri” adlı kitabının yazılmasındaki temel amaçlardan birini şöyle tanımlıyor: "popülist söylemleri bir kenara iterek göç olgusunun gerçek nedenleri üzerinde durmak, kapitalist küresel göç politikalarının kentlere, yerel yönetimlere etkisini anlamaktır. Eleştirel yaklaşımın yanında mücadeleye ve alternatif çözümlere işaret etmektir. Her türden ırkçılığa, ayrımcılığa ve ötekileştirmeye karşı olanaklar ve çözüm önerilerine yoğunlaşmaktadır."

 “Göç ve Belediyeler: İktidar ve Muhalefet Perspektifleri” adlı kitabının imzası öncesi yapılan söyleşide konuşan Akdeniz, Türkiye'de mülteci ve göç politikalarında herhangi bir değişikliğin olmadığını aksine her şeyin daha kötüye gittiğini belirtti. Akdeniz, “2011 yılında Urfa'nın Cilvegözü sınır kapısında 250 kişilik mülteci grubu Türkiye geldiğinde kimse bunun artacağını düşünmüyordu. 13 yılı geride bıraktık üzerinden iki yerel seçim geçti. Göç sorunu azalma olmadı tam tersine büyüyerek Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Kır göçü olarak başlayan bu sorun kent göçüne evrildi. Suriyeli mültecilerin yüzde 96'sı Kentlerde yaşıyor. Bu yüzden bu artık bir kent sorunudur ve yerel yönetimleri de içine alan bir sorun" dedi.

Mülteci politikalarına dair idari, mali ve hukuki sorunların olduğuna dikkati çeken Akdeniz, mültecileri dışlamak yerine çözüm yönetimine gidilmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'de demokratik yerel yönetim sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Akdeniz, “Şuan ki belediyeler kanuna göre merkezi paydan verilen bütçe Türkiye Cumhuriyeti yurttaşına göre veriliyor mülteciler buna dahil değil. Göçmen nüfus alan yerler çöküyor. İstanbul, Antep gibi yerler buna örnektir. Dünyada mültecilerin eşit dağıtılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Akdeniz,  Emperyalist devletlerin yerel yönetimler üzerinden inşa ettikleri göç rejimine karşı politika üretilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Sihirli sözcük 'yönetişim' sürdürülebilirlik. Ve yani sürdürün sizde kalsın. Bize gelmesin. Dayanıklı olun. Yani 'rezilyans' dedikleri dayanıklılık. Sizin belediyeler dayanıklı olsun Göçmenleri tutsun aman bize gelmesin. Biz size para verelim diyen bir anlayış var. Bu emperyalizmin, merkez kapitalist ülkelerin yerel yönetim politikaları üzerinden dünyada göç rejimini inşa ettikleri yeni bir strateji. Bu stratejinin açığa çıkması gerekiyor ve bütün demokrasi güçlerinin, emek güçlerinin, sol güçlerin bunun karşısında politika üretmesi gerekiyor. Buna karşı biz yerel seçimin öncesinde Türkiye'nin bu kadar sorunu var. Ya bir de göçle uğraşacağız diyemeyiz. Buraya girmeyelim, oy kaybederiz diyen partiler açısından da aynı şey söz konusu. Siyaseten taca düşerler. Bu kitap bir el kitabı kılavuz gibi hazırlamaya çalıştık.

Aday olan arkadaşlar belediye başkan adayları, parti yöneticileri, aktivistler, bu yerel seçimlerde çalışacak insanlar yerel yönetim politikalarında Türkiye'de anket yapsanız en büyük üç sorunu sayın deseniz bir tanesi göç çıkıyor O zaman o sorunu bilmeniz gerekiyor. Sahaya onunla çıkmamız, onunla mücadele etmemiz gerekiyor. Elbette geliştirilmeye de muhtaç bir çalışma. O yüzden ben şöyle diyorum. Hem oy verecek bir partiyi destekleyecek bir umut arayan insanlar için hem de bu çalışmayı yapan arkadaşlar için şu slogan biraz provokatif olabilir ama iyidir. Bana göç politikalarını ve yerel yönetim politikalarını söyle. Ben sana nasıl bir parti olduğunu söyleyeyim. Buradan hareket etmek gerekiyor."

Akdeniz "Kentin bütün işçileri, ezilenler ve göçmenler birleşin, dedik. Niye birleşir? Neden birleşir? Birleşirse ne olur? Birleşmezse ne olur? Onu sizlere bırakıyorum" diyerek sözlerini bitirdi.

Akdeniz, söyleşi sonunda, “Göç ve Belediyeler: İktidar ve Muhalefet Perspektifleri” kitabını okurları için imzaladı.

Akdeniz bu kitapta; "İş cinayetlerinde yerel yönetimlerin rolü ne?, Entegrasyon mu bir arada yaşam mı?, "Yeni tehlike: neo faşizm: aşırı sağın panzeri ne?, Göçmenler seçimlerde nasıl araçsallaştırılıyor?, Göç politikalarında olumlu örnekler neler?" gibi temel sorular ile yola çıkarak çağdaş dünyanın sorunlarına yanıtlar arıyor ve bu sorunların kent politikalarıyla ilişkisine mercek tutuyor.

Ercüment Akdeniz Imza Günü

ERCÜMENT AKDENİZ KİMDİR?

1972 yılında Malatya'da dünyaya geldi. Vartolu bir işçi ailesinin çocuğu olarak büyüdü ve ilk-orta öğrenimini iskenderun'da tamamladı. Marmara Üniversitesi Resim iş Eğitimi Bölümüne yetenek sınavıyla giriş yaptı. Üniversite yıllarında gençlik mücadelesine katıldı. Sonraki yıllarda toplumsal mücadelelerde etkin rol üstlendi. Hayat TV'de haber koordinatörlüğü, Günlük Evrensel gazetesinde köşe yazarlığı ve haber müdürlüğü yaptı. Bir dönem EMEP Genel Başkanlık görevini üstlendi. Göç ve mülteciler üzerine yaptığı haber ve araştırmalarla öne çıkan Akdeniz, Türkiye'de bu konuda yapılan tartışmalara önemli katkılarda bulundu. "Göç ve Belediyeler: iktidar ve Muhalefet Perspektiferi" adlı eser yazarın beşinci kitabıdır. Daha önceki çalışmaları arasında, Suriye Savaşının Gölgesinde; Mülteci işçiler (2014), Ölüm Koridorundan Mülteci Pazarlığına; Sığınamayanlar (2016), En Güzel Şarkt (2018), Göçmen Emeğinin Küresel Devinimi; Sekizinci Kıta (2021) bulunmaktadır. Ercüment Akdeniz, Fişek Enstitüsü Çocuğun İnsan Hakları Ödülü (2019), Halkevleri Hakikatin Peşinde Koşanlar Ödülü (2020) ve Musa Anter Jüri Haber Ödülüne (2020) layık görüldü. Evli ve iki çocuk babası olan Akdeniz, halen çeşitli gazete ve dergilerde yazlarına devam etmektedir.