Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarayı’nın balkonundan seçim konuşması yaptı.
Erdoğan, birlik ve beraberlik çağrışıyla başladığı konuşmasında muhalefeti hedef alan Erdoğan, mitinglerinde izlettiği ‘montaj’ videoyu bir kez daha gerçekmiş gibi anlattı.
Erdoğan, konuşmasından satır başları şöyle:
“İlk turda milletimiz TBMM üyelerinin çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na vererek, yasamadaki tercihini zaten ortaya koymuştur. Bugün yapılan ikinci tur seçimi ile milletimizin cumhurbaşkanlığındaki yani yürütmedeki tercihi de kesinleşmiştir. Milletimizin her iradesi gibi bu sonucun da başımızın üstünde yeri vardır. Fakat kazanan sadece biz değiliz, kazanan Türkiye’dir! Kazanan tüm kesimleri ile milletimizin ta kendisidir! Kazanan, demokrasimizdir.
Hatırlarsanız biz her fırsatta kazandığımızda ülkemizde kimse kaybetmeyecek demiştik. Yine aynı şekilde biz kazandığımızda tek kaybeden ülkemizle ilgili kirli senaryoların sahipleri ile onların aparatları olan terör örgütleri ve tefeciler olacak demiştik.
’85 MİLYON KAZANMIŞTIR’
Aynı sözü bir kez daha veriyoruz. Bugün, kimse kaybetmemiştir; 85 milyonun tamamı kazanmıştır. Milletimizin bize verdiği sorumluluğun gereği olarak kimseye kırgın, küskün, kızgın öfkeli değiliz. Seçim dönemine dair tüm tartışma ve çekişmeleri bir kenara bırakarak milli hedeflerimiz etrafında birleşme, bütünleşme vaktidir. Biz bu çağrıyı laf olsun diye değil, tüm kalbimizle yapıyoruz. Biliyoruz ki Türkiye’nin gücü 85 milyonun hep beraber olmasından kaynaklanıyor.
Ben hesap uzmanı değilim… Ama hesap uzmanının hesabında galiba bir yanlışlık var.
2018’de CHP’nin vekil sayısı 146 idi. 2023’te vekil sayısı 169. Gördüğünüz gibi bir artış var. Fakat, burada kiralık vekiller var. 40 tane kiralık vekil… Yüzde 1 oy alan partilere 40 tane kiralık vekil verdi. Sayı 129’a düştü.
Kandil’dekilerle, bir video çekimi ile onları arkaya alıp ‘haydi’ diyebilirsiniz ama bu millet yutmuyor. 17 vekil düşmüş durumda.
‘SELO’YU DIŞARI ÇIKARAMAZSIN’
Ne diyordu? Selo’yu dışarı çıkarmak istiyorsanız oyu bana vereceksiniz diyordu. Benim sevgili milletim ne dedi? Milletim iyi biliyor… Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bu terörist Selo’dur. Hak ve hukukun egemen olduğu Türkiye’de sen 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan Selo’yu istediğin gibi dışarı çıkaramazsın. Bizim iktidarımızda böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Bizim iktidarımızda adalet, mülkün esasıdır! Bu değiştirilemez!
Menderes’in ‘Yeter söz milletindir’ diyerek yeni bir dönemin kapılarını açtığı badirelerin gerisinde Türkiye’nin gücünün zayıflatılması vardır. Darbeler bunun için yapılmıştır. Muhtıralar bunun için verilmiştir, koalisyonlar bu yüzden kurulmuş ve yıkılmıştır. Köken farklılıklarımız bu yüzden ayrıştırılma sebebine dönüştürülmeye çalıştırılmıştır. Muazzam ekonomik potansiyelin hayata geçmesi bu yüzden engellenmiştir. Doğu’daki Güney’deki Kuzey’deki Batı’daki güç ve etki alanlarının üzeri bu yüzden örtülmüştür. Üzerimize giydirilen ve bize dar gelen deli gömlekleri içinde bizi boğanların korkusu, bugün müjdesini verdiğimiz Türkiye Yüzyılının bir gün kapılarına dayanacağıdır. Bugün, o gündür. Siz onun için bugün varsınız.
‘HİZMET ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Seçimler bittiğine göre artık tüm vaktimizi ve enerjimizi çalışmaya, eser üretmeye, hizmet vermeye tahsis edeceğiz.
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak, yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmak, insanlarımızı hayata bağlamak, önceliklerimizin en başında yer almayı sürdürecek.
Kalbimiz de elimiz de deprem bölgesinin üzerinde olmaya devam edecek.
Refah kayıplarını telafi etmek, önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır.
Kalbimiz de elimiz de deprem bölgesinin üzerinde olmaya devam edecek.
Enflasyonun yol açtığı fiyat artışlarından kaynaklanan sıkıntıları gidermek, refah kayıplarını telafi etmek, önümüzdeki günlerin en acil konu başlığıdır.
Bunlar laf ola beri gele. Yaparsak biz yaparız. Faiz 8,5… Enflasyon da inecek görürsünüz. Onlar bizimle yarışamaz, IMF’in kapısında nöbet tutarlar.
BUNLAR IMF’NIN KAPISINDA BEKLER
Bizler Davos’tan kopuşumuzu nasıl başlatmıştık biliyor musunuz? Davos’ta Babacan yanımdaydı o zaman. Davos’ta IMF Başkanı ile görüşüyoruz. O zaman bizim 23,5 milyar dolar borcumuz var. IMF Başkanı’na dedim ki, sen taksitlerini alıyor musun, Türkiye’nin siyasi kaderine müdahale edemezsin, başbakan benim, sen sadece taksitlerini alacaksın. Ne oldu? 2013’e kadar devam ettik, son taksidi ödedik, bizim IMF ile ilişkimiz bitti. Biz buyuz. Ama bu CHP ne diyordu? Hala IMF’ten borç almanız lazım. O sizin işinizdir, bizin değil. 10 sene geçti, biz IMF’ten borç almadık. MB’nin döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Bunlar İngiltere’den 300 milyar dolar getirecekmiş. Tefeci kime para vereceğini çok iyi bilir! Biz yolumuza emin adımlarla yürüyoruz, yürüyeceğiz.
‘GÜVEN VE İSTİKRAR BİZİM İÇİN ÖNEMLİ KARAR’
Güven ve istikrar; bu iki kavram çok önemli. Güçlü bir ekonomi yönetimini bu iki kavramın üzerine kuracağız. Yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi pazarlıyoruz. Her alanda giderek artan üretim gücümüzün sağladığı imkanları, herkesi şaşırtacak yeni bir ekonomik lokomotifin adımı haline getireceğiz.