İsrail’in aylardır Gazze’de gerçekleştirdiği katliam dünya kamuoyunda ve Türkiye kamuoyunda tepki çekiyor.
Yerel seçimlerden önce Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret ağının gündeme gelmesi tepkileri arttırmış yurttaşlar sokak protestoları düzenlemişti. Baskılara dayanamayan iktidar 9 Nisan günü Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı açıklama ile İsrail-Türkiye arasında bazı sektörlerde ticaret kısıtlamasına gidildiğini duyurdu.
İsrail ile ticareti gündeme getiren Gazeteci Metin cihan Cumhuriyet TV yayınında ticaretin nasıl işlediğini ve kısıtlama kararından sonra nelerin değiştiğini anlattı.
"MİLYON DOLARLIK BİR TİCARET SÜRÜYORDU"
Ortaya koyduğu belgelere ulaşma motivasyonunun Gazze’deki insanlık dışı saldırılar olduğunu belirten Cihan, “İsrail dünyanın gözü önünde Gazze’ye saldırıyor, korkunç katliam görüntüleri geliyordu. Görünürde Türkiye halkı ve hükümeti Filistin yanlısı. Ancak ortaya çıkan tepkiler İsrail için hiçbir caydırıcılığı olmayan tepkilerdi. Sadece vatandaşın içtiği kolaya ve kahveye dikkat etmesi elden geliyor gibiydi. İsrail markası olmayan ürünler bile boykot edildi” dedi.
Bu durumdan rahatsız olduğunu söyleyen Cihan, “Sonra İsrail’in petrolde tamamen dışa bağımlı olduğunu ve sevkiyatta Türkiye’nin rol aldığını gördüm. Petrol tankerlerini araştırırken ticaret ağını fark ettim. İki taraflı olarak milyon dolarlık bir ticaret sürüyordu” diye konuştu.
"GİDEN ÜRÜNLER ARASINDA SİLAH DA VARDI"
Araştırmalarının ardından Türkiye’nin İsrail’e çok sayıda stratejik ürün gönderdiği bilgisine ulaşan Cihan, “Çelik, çimento ihtiyacını biz karşılıyorduk. Giden ürünler arasında silah aksamları bile vardı. İktidar uzun yıllar boyunca Filistin meselesini kullandı, bana göre bu hamaset ve istismardı. Hatta Gazze’nin kaderi bu iktidarın belediye kazanmasına bağlıymış gibi konuşuldu. Bu katliam sürecinde İsrail ordusunun bazı ihtiyaçlarını biz karşıladık.
Uluslararası gemi trafiğini takip ettiğimde eski AKP’li il başkanının ticaret yaptığını tespit ettim. Giderek bulgular arttı. Bir milletvekilinin, Binali Yıldırım’ın oğlunun hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlunun bu ticaretin içinde olduğunu gördüm. Hastane katliamının yaşandığı ve Erdoğan’ın İsrail’i lanetlediği gün Burak Erdoğan’ın gemisi yükleme yapıyordu” İfadelerini kullandı.
KISITLAMAYA RAĞMEN TİCARET SÜRÜYOR
Kısıtlama kararına rağmen uluslararası deniz trafiğini incelediğinde ticaretin sürdüğünü tespit eden Cihan, “MÜSİAD Galata’da eylem yapıp insanları İsrail’i boykot etmeye çağırırken bazı sektörlerde İsrail’in en büyük tedarikçiliğini yapıyordu. Tabi ki bu ticaretin içerisinde TÜSİAD şirketleri de var.
Herkesin görebileceği açık kaynakları ve devletin paylaştığı bilgileri paylaştım. Buna rağmen aylar boyunca ticareti reddettiler. Ben Ticaret Bakanlığı’nın verilerini paylaşırken Ticaret Bakanı televizyonda beni sosyal medya trollerinin argümanları ile yalanlıyordu.
Bir yerden sonra kısıtlama kararı geldi. Ancak bu kısıtlamanın ne anlama geldiğini ve çerçevesini bilmiyoruz. Örneğin kısıtlama listesinde çimento yer almasına rağmen trafiğe baktığımda bir çimento gemisinin İsrail’e gittiğini gördüm. Bunu da gümrük tescilinin önceden yapılmasıyla açıkladılar. O halde ne kadar daha önceden tescil edilmiş ve gidecek olan ürün var?” dedi.