Yıldıray Oğur, Karar.com'daki köşesinde "Riyad’da krizi kim çıkardı?" başlıklı yazısında Galatasaray ve Fenerbahçe'nin "son dakika sürprizi olarak" sahaya Atatürk tişörtü ve  pankartlarla çıkma kararını 'esas krizi kopartan' sebep olduğunu söyledi.

Oğur, uzun süredir de Arap düşmanlığı yapıldığını iddia etti. Oğur köşesinde şunları sarf etti:

"Ama esas krizi kopartan iki kulübün son dakika aldıkları karar...

...Açık ki bu Atatürk hassasiyetinin sebebi maçın oynandığı yer. Yani Türkiye’nin milyonlarca taraftarı olan, ülkenin en büyük işadamlarının yönettiği iki koca kulübü Suudi Arabistan’da maç oynanınca sanki Atatürkçülüklerine halel gelmiş gibi bir komplekse kapılıp, ne kadar Atatürkçü olduklarını göstermek istediler.

Maçın Suudi Arabistan’da oynanacağı kararının ardından zaten aylardır yürütülen tartışmalarda da bu geleneksel Arap düşmanlığı, Cumhuriyet’in 100. yılında kupa finalini Arabistan’da oynamanın Cumhuriyetçiliğe, Atatürk’e ihanet olup olmayacağı gibi tartışmalar yaşandı.
 

Kulüplerin kendi içinde bu karara itirazlar yükseldi.

Herhalde bu yüzden 29 Ekim’in üzerinden iki ay geçmişken Riyad’daki maçın öncesine Cumhuriyet’in 100. Yılı kutlanması eklenmesine neden oldu.

Suudi Arabistan’da süper kupa maçını oynayıp hem para kazanmak, hem de ligin uluslararası değerini artırmak gayet makul bir fikirken, maçın Almanya, İngiltere’de oynanması teklif edilmiş ve onlardan onay alınamamışken, derin önyargılar koca koca insanları Suudi Arabistan’da maç yapıyoruz bari maça çıkarken de Atatürk’ü analım da günahlarımızın kefareti olsun noktasına getirmiş. Tabii bu mesaj kaygıları da kriz çıkarmış.

Böylece Süper Kupa gibi Türkiye’de pek de kimsenin umurunda olmayacak bir maçın finalini daha önce de yapıldığı gibi yurtdışında yapmak, bunu da Neymar’ın, Ronaldo’nun top koşturduğu bir statta yapmak, dizilerimizi tüketen Suudileri futbolumuzu da tüketen yapmaya çalışmak bir de üstüne kulüplere 108 milyon TL para kazandırmak gibi iyi bir proje de suya düşmüş olabilir.

Yoksa Suudi Arabistan’ın artık Atatürk ile bir sorunu kaldığı pek sanmıyorum. Hatta Prens Salman’ın ülkeyi zoraki modernleştirme adımları Atatürk’e de benzemiyor değil.

Bir futbol maçında bile siyasetin, tarihin, ideolojik önyargıların ortaya çıktığı bir ülkenin işi hiç kolay değil. Çünkü önünde ciddi bir engel var: Kendisi!"

Yazının tamamını okumak için tıklayın.