Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu (EDVP), bugün yaptığı basın açıklamasıyla Tepebaşı ve Mihalgazi sınırları içerisinde yapılması planlanan Alpagut-Atalan Altın Gümüş Madeni projesine karşı Eskişehir halkını ve Bakanlık yetkililerini uyardı. Platform temsilcileri, projenin başta Eskişehir olmak üzere Sakarya Havzası'nı geri dönülmez şekilde olumsuz etkileyeceğini vurgulayarak, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinin derhal durdurulması gerektiğini ifade etti.
EDVP adına yapılan açıklamada, Sarıcakaya, Sivrihisar ve Tepebaşı'nda da benzer vahşi madencilik projelerinin planlandığı hatırlatılarak, uzun süredir toprağı, suyu ve ormanları koruma mücadelesi verildiği belirtildi. Açıklamada, Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş.'nin hayata geçirmek istediği Alpagut-Atalan projesinin 15 Ağustos'ta gerçekleştirilen Halkın Katılımı Toplantısı'nın usulsüz yönetildiği ve tutanakların hala paylaşılmadığına dikkat çekildi. Buna rağmen ÇED sürecinin devam ettirildiği ve 9 Nisan Çarşamba günü Ankara'da Çevre Bakanlığı'nda İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı düzenleneceği bildirildi.
"Yerin Üstü Altından Daha Kıymetli"
Platform temsilcileri, projenin hayata geçmesi halinde yüzlerce hektarlık orman alanının yok edileceğini, yüz binlerce ağacın kesileceğini, bölgedeki doğal yaşamın olumsuz etkileneceğini, endemik türlerin yaşam alanlarının yok olacağını ve tarım açısından değerli toprakların siyanür ve ağır metallerle kirleneceğini vurguladı. Ayrıca, madencilik faaliyetleri için kullanılacak yaklaşık 9,4 milyon metreküp suyun Sakarya Nehri ve yeraltı sularını olumsuz etkileyeceği belirtildi. İklim, su ve gıda krizlerinin yaşandığı bir dönemde bu projenin kamu yararı taşımadığı ve bölgeyi yok edeceği ifade edildi.
"Bu Bir Ölüm Projesidir"
Yapılması planlanan projenin bir "ölüm projesi" ve "doğayı yok ediş projesi" olarak nitelendirildiği açıklamada, projenin büyüklüğünü anlatmak için çarpıcı bir karşılaştırma yapıldı. Emek, Büyükdere, Gökmeydan, Vişnelik, Akarbaşı, Kırmızıtoprak, Erenköy, Yıldıztepe ve Yenikent Mahallelerinin toplam yüzölçümünün 17,9 km² olduğu, maden projesinin ruhsat alanının ise 18,4 km² yani bu 9 mahalleden daha büyük olduğu belirtildi. Siyanürlü liç alanının Gökmeydan Mahallesi büyüklüğünde, 500 metre derinliğindeki ocak alanının ise Vişnelik Mahallesi'nden daha büyük olduğu ifade edildi. Mevcut ruhsatların sadece giriş kısmı olduğu ve bölgede birçok IV. Grup maden ruhsatının bulunduğu, eğer şimdi dur denilmezse Sakarya Vadisi'nin "ölüm vadisi" haline geleceği uyarısı yapıldı.
Ankara'ya Çağrı ve Nöbet Eylemi
Sarıcakaya'da planlanan benzer projenin halkın desteğiyle durdurulduğu hatırlatılarak, bu sefer daha güçlü bir şekilde bir araya gelinmesi ve Eskişehir'in sermayeye feda edilmeyeceğinin gösterilmesi gerektiği vurgulandı. Eskişehir'in maden çöplüğü haline gelmesine izin verilmeyeceği ve doğayı savunmaya devam edileceği belirtildi. Bugün tutulacak nöbetin kararlılığı göstereceği ifade edilerek, tüm Eskişehirliler 9 Nisan tarihinde saat 13:00'da Ankara'da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde buluşmaya çağrıldı. Ankara'ya gitmek isteyenler için saat 09:00'da Atatürk Lisesi önünden otobüs kaldırılacağı duyuruldu. Açıklamada, projeye yönelik ÇED sürecinin durdurulması gerektiği bir kez daha yüksek sesle dile getirilerek, Sakarya Vadisi'nin yok olmasına izin verilmeyeceği vurgulandı.