14 Mart 2025 – 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Eskişehir’de düzenlenen basın açıklamasında, Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Genel Sağlık İş Sendikası ve diğer sağlık örgütleri adına konuşan Dr. Nazan Aksaray, mevcut sağlık politikalarını ve çalışma koşullarını eleştirerek acil taleplerini sıraladı. CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in de destek verdiği açıklamada, sağlık emekçilerinin tükenmişliği, hekim göçü ve şiddet sorunlarına dikkat çekildi.

"106 Yıllık Mücadele Mirasını Sürdürüyoruz"


Açıklamada, 14 Mart’ın işgal altındaki İstanbul’da 1919’da tıp öğrencilerinin başlattığı direnişin mirası olduğu hatırlatılarak, "Bizler bu mücadele ruhunu taşıyoruz. Ancak bugün kamusal sağlık sistemi yok edilmiş, sağlık emekçileri sömürüye, halk ise niteliksiz hizmete mahkûm edilmiştir" denildi.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Sizleri Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Birlik-Dayanışma Sendikası Eskişehir Temsilciliği, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Genç Sağlık Sen Eskişehir Şubesi, Genel Sağlık İş Sendikası Eskişehir ve Bilecik Temsilcilikleri, Hekim Birliği Sendikası Eskişehir Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi adına saygıyla selamlıyoruz.

Bugün, 14 Mart 2025.

Tıp Bayramı ilk kez 106 yıl önce bugün işgal altındaki İstanbul’da kutlandı.  O gün genç tıp fakültesi öğrencileri topraklarımızın işgaline başkaldırmak için eylemler yaptılar ve o günden günümüze biz hekimler ve sağlık çalışanları onlardan aldığımız bu mücadele gücünü hep taşıdık, taşıyoruz.

14 Mart’lar ülkemizde mücadele gücümüzü artırdığımız günler olmuştur ve bu nedenle bizler 14 Mart’ımızı aynı zamanda Bayramımız olarak kutlamanın mutluğunu da yaşıyoruz. 14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun.

Bizler, 14 Mart’larda mesleğimizi onurumuzla, iyi hekimlik, iyi sağlık hizmeti ilkelerine göre yapabilmek için dayanışma ve mücadele duygularımızla ve gücümüzle bir araya geliyoruz. Bugün bizler için emeğimizi, haklarımızı ve halkımızın sağlık hakkını savunma günüdür.

Değerli Basın Emekçileri,

Mevcut siyasi iktidar, Atatürk’ün ve genç Cumhuriyet’in zor koşullara rağmen hayata geçirdiği kamusal sağlık sistemini yok etmiş; sağlık emekçilerini sömürüye, halkı ise niteliksiz sağlık hizmetine mahkûm etmiştir.

Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi ülkemizde 2002 yılından bu yana sağlıkta dönüşüm denilen sağlığın topyekin özelleştirildiği, sağlığın alınır satılır meta olduğu, emeğimizin yok sayıldığı bir program uygulanmaktadır.

Yıllardır itiraz ettiğimiz bu sistem gelinen noktada çökmüştür. Artık bu kötü sağlık sisteminin tüm vahim sonuçlarını halkımızla birlikte yaşıyoruz.

Sağlık emekçilerinin emeğinin, bilgisinin, deneyiminin hiç öneminin olmadığı bu sistemde halkımızın sağlık hakkının da önemi yoktur. Bugün milyonlarca sağlık emekçisi, hakları gasp edilen, şiddete maruz bırakılan, ağır koşullar altında ezilen bir meslek grubuna dönüştürülmüştür.

Niteliğin hiç önemsenmediği, çok sayıda muayene yapmayı, tetkik istemeyi, ilaç yazmayı emreden bu sistemde sağlık emekçileri artık tükenmiş durumdadırlar. Genç hekimler, sağlık emekçileri kendilerine değer verilen ülkelere gidiyorlar, ya da mesleklerini yapmayı bırakıyorlar. Son 5 yılda ülkemizden ayrılan hekim sayısı 11 bine ulaşmıştır.

Bizler, ülkemizin dört bir yanında çok ağır ve kötü çalışma koşullarında, baskı ve mobbing altında görev yapıyoruz. Uzun ve yıpratıcı çalışma saatleri, düşük maaşlar ve yetersiz personel sayısı ile hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımız tehdit altındadır. Ayrıca mevcut sağlık politikası sağlık emekçilerine yönelik şiddeti artırmaktadır.

Değerli Basın Emekçileri,

Sağlık emekçilerinin emeği, toplumun her bireyinin sağlığını doğrudan etkilemektedir.

Dolayısıyla bize ve halkımıza dayatılan bu kötü sağlık sistemini kabul etmiyoruz.

İsteğimiz basit ve nettir.

Herkesin kamusal, eşit, erişilebilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmesini istiyoruz.

Bunun için;

Sağlığın hak olmaktan çıkarılıp alınıp satılır bir metaya dönüştürülmesi, hastalarımıza müşteri denilmesi ve sağlık bütçesinin özel sermayeye aktarılması demek olan sağlıkta dönüşüm projesine hemen son verilmesini istiyoruz.

Bütçeden sağılığa ayrılan payın artırılmasını ve bu payın asıl olarak koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılmasını istiyoruz.

Merkezinde bilimin, insanın, emeğin, liyakatin olduğu, adil, demokratik, katılımcı çalışma ortamlarında çağdaş, bilimsel sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Yöneticilerin liyakat sahibi olmalarını istiyoruz. Mobbingi ve baskıyı reddediyoruz.

Tıp fakültelerimizde ve diğer sağlık eğitim kurumlarımızda dünya standartlarında eğitim verilmesini istiyoruz. Ucuz iş gücü ve kadrolaşma için sözde eğitim kurumlarının açılmasını kabul etmiyoruz.

Güvenli, çağdaş, insani çalışma ortamları istiyoruz. Şiddete maruz kalmak istemiyoruz.

İyi hekimlik yapacağımız, iyi sağlık hizmeti vereceğimiz tüm koşulların sağlanmasını istiyoruz.

Hastalarımıza yeterli muayene sürelerini ayırmak istiyoruz. Şiddeti doğuran, bizlerin ve hastalarımızın asla kabul etmediğimiz, 3-5 dakikada bir -mış gibi muayeneler yapmak istemiyoruz.

Şehir hastanelerinin sözleşmelerinin sonlandırılmasını, kapatılan devlet hastanelerimizin açılmasını istiyoruz.

Hastalarımızın genel sağlık sigortası, muayene katılım payı, ilaç katkı payı adı altında paralar ödemesini istemiyoruz.


Performans, teşvik vb değil, hak ettiğimiz, insanca yaşayacağımız, emekliliğimize yansıyacak tek kalemde maaş istiyoruz.

Tüm bu taleplerle Türk Tabipleri Birliği’nin “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” ilkesi ile çıktığı 14 Mart yolunda ve onun çağrısı ve 17 örgütün katılımıyla bugün bir gün süreyle ülke genelinde G(ö)REV’deyiz, iş bırakıyoruz.

Bu talepler sağlık emekçileri kadar halkımızın sağlık hakkına da yönelik taleplerdir. Bu nedenle bugün, 14 Mart Tıp Bayramı'nda haklarımızı savunmak için sesimizi her zaman olduğu gibi halkımızla birlikte yükseltiyoruz!  

Bu kötü sağlık sistemine mutlaka ve hep birlikte dur diyeceğiz.

Biz sağlık çalışanları buradayız! Halkımızla birlikte hak ettiğimiz sağlık sistemi için mücadelemizi büyütüyoruz ve haklarımızı alana kadar yılmadan mücadeleye devam edeceğiz!

Çünkü başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu biliyoruz.

14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun.

Hepinize teşekkür eder, saygılar sunarız.

Dr. Nazan Aksaray

Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı

Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Birlik-Dayanışma Sendikası Eskişehir Temsilciliği, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, Genç Sağlık Sen Eskişehir Şubesi, Genel Sağlık İş Sendikası Eskişehir ve Bilecik Temsilcilikleri, Hekim-Birliği Sendikası Eskişehir Şubesi, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi adına