Genel seçimlerin tarihi 14 Mayıs olarak işaret edildi. Bu seçimlerde resmi olmayan rakamlara göre 6.5 milyon genç ilk kez sandığa gidecek.
Seçimlerde 64 milyon civarında seçmenin oy kullanması beklenirken bunların yaklaşık 13 milyonunu “Z kuşağı” diye adlandırılan yaşları 18-25 arasında değişen gençler oluşturuyor.
Z kuşağı olarak da tanımlanan gençler bu seçimlerin en kritik halkasını oluşturuyor.
Cumhuriyet'ten Can Uğur, kuşak araştırmaları konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan, “Z: Bir Kuşağı Anlamak” adlı kitabın yazarı Evrim Kuran’la Z kuşağının siyasete bakışından partilerin onları nasıl ikna edebileceğini konuştu.
Kuran, gençlerin profilini “Artık sınıf siyaseti, ideolojiler, partiler, teşkilatlar, tek başına liderler değil; eşitlik, hakkaniyet ve özgür bir yaşama dair politikalar üzerinden karar verecek bir yeni seçmen profili var” şeklinde tanımlıyor.
SAMİMİ BİR DİL VURGUSU
“Türkiye’de gençler siyasete ve siyasi liderlere güvenmiyor çünkü anlaşıldıklarını düşünmüyor. Gençleri anlamak; gençleri salt seçmen olarak görmekten değil onların çözülmesi gereken elzem sorunlarına adres etmekten geçiyor” diyen Kuran, siyasi partilere gençlerin bakışı noktasında ise çarpıcı bir veri ortaya koyuyor:
“Geçtiğimiz yıl Yanındayız Derneği ile birlikte 12 bin 925 gençle yaptığımız ‘Gençlikte Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algısı’ araştırmamıza göre gençlerin yalnızca yüzde 3.5’inin Türkiye’de siyasi partilerin toplumsal cinsiyet ayrımını önlemeye yönelik çalışmalarını yeterli bulduğunu görüyoruz.”
Partilerin hangi adımları atması gerektiği konusunda ise Kuran, “Tüm siyasi partilerin, her ne söylüyorsa söylesinler, samimi olmaları gerektiğini ve en çok karşılığı buradan alacaklarını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
ADALET ÖNE ÇIKIYOR
Kuran, “‘Adalet’ kavramı, Z kuşağı gençler ile yaptığımız çalışmalarda epeydir karşımıza çıkan bir temel değer” ifadeleriyle adalet kavramının önemine işaret etti. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki farklı sosyokültürel değerlere sahip gençlerle yaptıkları çalışmaları anımsatan Evrim Kuran, gençlerin en çok “adaletsizlik” ve “eşitsizlik” sorunlarından rahatsız olduklarının da altını çizdi.