Washington Post'un haberinde, FBI ve ABD istihbarat kurumlarının yazılı açıklamasına yer verilirken, ABD'de Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'ın seçim kampanyasından bazı danışmanların e-posta adreslerinin İran tarafından hacklendiği bildirildi.
FBI'ın, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi ve Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenlik Ajansı ile ortak yayımladığı açıklamada, "ABD istihbaratı, İranlıların sosyal mühendislik aracılığıyla seçim kampanyalarına doğrudan erişimi olan kişilere ulaşmaya çalıştığından emin. Bu tarz faaliyetlerin amacı ABD'deki seçim sürecini etkilemektir." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, İran'ın seçim sonucunu etkilemeye çalıştığı savunulurken, bu tarz faaliyetlerin ilk kez yapılmadığı ve FBI'ın buna yönelik soruşturmasını uzun süredir devam ettirdiği anımsatıldı.
Microsoft'un raporu
Microsoft Tehdit Analiz Merkezinden 9 Ağustos'ta yayımlanan raporda, bazı İranlı grupların başkanlık seçimlerini etkilemek amacıyla siber faaliyetlerini hızlandırdığı belirtilmişti.
Raporda, İran'ın ABD'deki seçimlere "siber destekli etki operasyonları" düzenlediği, bazı İranlı grupların, bazı hükümet yetkililerinin e-posta hesaplarına kimlik avı postası gönderdiği ifade edilmişti.
İran Devrim Muhafızları Ordusu bağlantılı grubun, haziranda hassas bilgileri toplamak için "üst düzey bir başkanlık kampanyası yetkilisi"ni hedef aldığı kaydedilen raporda, İranlı bir grubun, ABD merkezli haber siteleri gibi görünen her iki siyasi gruba yönelik internet siteleri oluşturduğu ve "kutuplaşmayı artırmaya" çalıştığı bilgisine yer verilmişti.
Rapora ilişkin açıklama yapan İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu ise ABD başkanlık seçimlerine müdahale edildiği veya siber saldırı düzenlendiği iddialarını yalanlamıştı.
Trump kampanyasının e-postalarına saldırı iddiası
Trump'ın seçim kampanya ekibinden 11 Ağustos'ta yapılan açıklamada, e-posta adreslerinin saldırıya uğradığı ve hassas içerikleri olan kampanya içi belgelere ilişkin saldırıdan İran'ın sorumlu tutulduğu öne sürülmüştü.
Kampanya Sözcüsü Steven Cheung, saldırının "ABD'ye düşman yabancı kaynaklar" tarafından gerçekleştirildiğini savunarak, "Belgeler yasa dışı yollarla elde edildi. Kaos amaçlanıyor." ifadelerini kullanmıştı.
Cheung, Politico dergisinin yer verdiği raporda "İranlı saldırganlar Amerikalı üst düzey bir yetkilinin hesabına girdi" ifadesinin bulunduğuna işaret etmişti.