MUBI'nin ocak ayı seçkisinde ödüllü birbirinden güzel filmler dikkat çekiyor. Bu filmleri sizler için derledik.
Abone Ol
Sararmış Yapraklar / Aki Kaurismäki
Finlandiyalı usta yönetmen Aki Kaurismäki‘nin ‘yılın en iyileri’ listelerinde kendine sıkça yer bulan aşk öyküsü, 2023 Cannes Jüri Ödülü’nün de sahibi olmuştu.
İşçi sınıfından bir kadın ve bir erkek; süpermarket çalışanı Ansa ve inşaat işçisi Holappa’nın engellerle dolu hikayesi, minimal tasarımlar, hüzünlü ince bir mizah ve rock müziğiyle renkleniyor.
Canavar / Hirokazu Koreeda
Japon sinemasının en büyük yönetmenlerinden Hirokazu Koreeda, bu yıl Cannes’dan En İyi Senaryo ödülüyle dönen filminde bir çocuğun duygusal dünyasının derinliklerine iniyor. Çok katmanlı bir yapı kuran filmde, aynı olaylar seyirciye Kurosawa klasiği Rashōmon’u andıran bir üslupla üç ayrı perspektiften anlatılıyor.
İnsanlar arasındaki uçurumları hümanist bir yaklaşımla ele alan film, sınıfında çıkardığı sorunlar yüzünden dikkat çeken bir çocuk ve onun öğretmeni etrafında gerçeklik algımızı, çağımızın ahlak anlayışını, ön yargılarımızı sorguluyor.
Açık Kapılar Ardında / Alpgiray Uğurlu
30. Adana Altın Koza Film Festivali’nde FİLM-YÖN En İyi Yönetmen ödülünü kazanan film, Türkiye’den gitme planları yapan binlerce gençten izler taşıyor. Berlin’de yaşayan yönetmen Alpgiray Uğurlu’nun imzasını taşıyan film, Türkiye’den Berlin’e göçen genç bir mühendisin ev kiralarken kefil bulmak için çıktığı yaklaşık 24 saatlik bir yolculuğu anlatıyor.
Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar / Önder Esmer
Önder Esmer’in imzasını taşıyan belgesel, Onat Kutlar’ı kaybettiğimiz günün yıldönümü 11 Ocak’ta gösterime girecek.
Fikirleriyle, yazılarıyla sinema dünyasında büyük iz bırakan, Türk Sinematek Derneği’nin kurucularından Onat Kutlar’ı odağına alan belgesel, onun etrafında sinematekin yarattığı kültürel etkiyi, dönemin hararetli politik arka planını ve toplumsal hareketleri anlatıyor.
Masumiyetin İntiharı / Sofia Coppola
Pulitzer ödüllü yazar Jeffrey Eugenides’in romanından uyarlanan Sofia Coppola imzalı film, küçük bir Amerikan kasabasında yaşayan beş kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Günümüzde modern bir klasiğe dönüşen bu unutulmaz büyüme öyküsü, genç kadınların varoluşsal kaygılarını ve dönemin trajedilerini bir külkedisi masalı misali beyazperdeye taşıyor. Film, 25’inci yılına özel yenilenmiş kopyasıyla gösterime giriyor.
Takip / Christopher Nolan
Her filmiyle dünyanın ilgisini üzerine toplayan ve dev bütçeli yapımlara imza atan Christopher Nolan, bu çıkış filminde kara filmlere has birçok unsura taze bir soluk getiriyor. Siyah beyaz estetiğiyle dikkat çeken, düşük bir bütçeyle çekilen bu bağımsız yapım, yalnızca günümüzün en büyük yönetmenlerinden birinin ilk filmi olarak değil, yeni nesil bir kara film olarak da ilgiyi hak ediyor.
Londra sokaklarında 16mm formatında çekilen filmde, kalabalıktan birilerini seçip onları rastgele takip eden bir yazar, Cobb adlı bir suçlunun peşinde karanlık bir dünyaya çekiliyor.
Paralel Anneler / Pedro Almodóvar
Pedro Almodóvar’la Penélope Cruz’u bir kez daha buluşturan film, aynı gün doğum yapan iki kadının öyküsü üzerinden İspanya tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutuyor. Doğum için kaldıkları hastane odasında yolları kesişen iki kadın arasındaki bağ, sürpriz bir yolda ilerleyerek ülkenin geçmişindeki yüzleşilmemiş travmaların ve suçların peşinde özgün bir anlatıya dönüşüyor. Melodramları yeniden yorumlayarak kendi imzasını atmasıyla ünlü İspanyol usta Almodóvar’ın belki de en politik filmi.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te dokuz8haber sitemize
abone olun.