Bu hafta EURO2020'ye ilişkin çok fazla bir şey yazmayacağım. Geçen hafta yazdıklarımın aynısı geçerlidir. Okuyucularımızdan dileyen olursa geçen haftaki yazıma bakabilirler. Türkiye'de spor medyası daha çok sonuç üzerinden değerlendirme yapıyor. Ancak asıl mesele sonuç üzerinden değil sonuçları öngörüp önceden yazabilmektir. Türkiye'nin başarısız olacağını gruptan sonuncu olacağını defalarca yazdım. Tekrar yazıp başınızı ağrıtmak istemiyorum. Haftaya EURO2020'ye özel yeni yazılar yazacağım.
Bu hafta iki önemli kongre vardı onları yazmak istiyorum. Onlardan biri Galatasaray'ın kongresi diğeri ise Amedspor'un kongresi.
Önce Galatasaray'ın kongresi ile başlayalım. Galatasaray'da 5 aday vardı. 5 adayla yapılan seçimin sonuçları 7 saat içinde sonuçlandı. Belki de Galatasaray tarihinin en uzun seçim sonucu oldu. 5 aday içerisinde öne çıkan iki aday vardı. Onlardan biri Burak Elmas diğeri ise Eşref Hamamcıoğlu oldu.
Adayların oy dağılımı şöyle oldu:
- Metin Öztürk: 869
- Yiğit Şardan: 624
- Eşref Hamamcıoğlu: 1450
- İbrahim Özdemir: 90
- Burak Elmas: 1490
Son birkaç sandığa kadar Eşref Hamamcıoğlu önde götürdüğü seçimi Burak Elmas'a kaybetti. Burak Elmas'ı öne çıkaran en önemli faktör Fatih Terim ile ilgili açıklamasıydı. Başkan adayları içerisinde kazandığı taktirde Fatih Terim ile çalışacağını en net vurgulayan kişi Burak Elmas'tı. Burak Elmas çok az bir farkla Galatasaray'ın yeni başkanı oldu. Elmas seçildikten sonraki gün Fatih Terim Florya'ya gelerek Selçuk İnan'a emanet ettiği takımı devraldı. Burak Elmas genç ve yenilikçi bir başkan adayı olarak öne çıkmıştı. Avrupa Süper Ligi tartışmaları yaşandığında sosyal medyada Galatasaray'ın da bu ligde olması gerektiğini yazmıştı.
Avrupa Süper Ligi şimdilik dağıldı, yeniden böyle bir oluşuma gidilirse Burak Elmas'ın tavrı değişir mi hep birlikte göreceğiz. Galatasaray kongresinin en çok öne çıkan faktörü Fatih Terim oldu. Galatasaray'da başkanı belirleyen kongre üyelerinden çok Fatih Terim oldu.
Fatih Terim Galatasaray'da bir teknik direktör değil aynı zamanda bir kanaat önderi gibi davranıyor. Bu seçimle birlikte konumunu daha da güçlendiren Fatih Terim, bundan sonraki süreçte nasıl hareket edecek en çok merak edilen konulardan biri bu.
Önceki yönetime rest çeken Fatih Terim'in zamanı gelince Burak Elmas yönetimine de rest çekeceğini düşünüyorum. Bu kadar büyük bir borç yükünün altına giren Burak Elmas, taraftar nezdinde kendisinden daha güçlü bir figür olan Fatih Terim ile nasıl bir çalışma sistemi oluşturacak bu da önümüzdeki süreçte belirleyici olacak. Şampiyonlar ligi ön eleme turu oynayacakları için erken hazırlıklara başlayan Galatasaray'ın önümüzdeki sene çok başarılı olacağını zannetmiyorum.
Bunun sebebi de hem ciddi bir borç yükü hem de ilerleyen zamanlarda ortaya çıkacak olan yetki kavgası olacaktır. Her ne kadar şimdi bir 'Lale Devri' yaşansa da önümüzdeki dönemde bir kavga başlar. Mustafa Cengiz yönetimi de Fatih Terim ile ilk zamanlarda büyük bir aşkla başlamışlardı. Ama sonra büyük bir isyan başladı ve Mustafa Cengiz yönetimi tepe taklak gitti.
Amedspor'da yeni yönetim ne vaat ediyor?
Amedspor'da 5. Olağanüstü Genel Kurul yapıldı. Yapılan kongrede Selahattin Yıldırım başkanlığa seçildi. Geçtiğimiz yıl yeni yönetim seçildiğinde yazdığım yazıda o yönetimin başarılı olamayacağını ve olağanüstü kongreye gidileceğini yazmıştım. Bunu yazdığım için önceki yönetimden biri sosyal medyada bana tepkisel bir mesaj yazmıştı.
Bunları niye yazdım çünkü mevcut yönetimdeki isimler ve yönetim anlayışı ile başarılı olamayacağını öngörmemdi. Şimdi tekrar olağanüstü kongre yapıldı ve yeniden yeni bir yönetim geldi. Bu yönetimde başkanlığa Selahattin Yıldırım getirildi. Selahattin Bey'i hiç tanımam. Umarım Amedspor'a faydalı bir başkan olur. Umarım önceki başkanlar gibi basınla kopuk olmaz. Umarım çıkar konuşur ve biz de anlamaya çalışırız. Bu yeni yönetim ne zaman belli oldu? Bu yeni yönetim ne vaat ediyor? Bu soruların hiçbirine daha önce cevap alamadık. Vaatler yönetimler seçilmeden önce yapılır. Seçildikten sonra zaten artık önümüze ne konulursa onu yemekten başka çaremiz yok.
Yeni yönetime baktığımda eski yönetimlerden isimler de var. Onlardan biri 2 dönem öncesindeki yönetimde yer alan Ergin Başari. Ergin beyi tanırım. Eski yöneticilik döneminde de özellikle taraftarlarla çok iyi bir bağ kurmuştu.
Amedspor taraftar grupları da Ergin Başari'yi çok seviyor. Kendisi, takip ettiğim kadarıyla çok büyük bir özveriyle Amedspor için çalışıyor. Sadece çalışmakla yetinmiyor. Sosyal medya hesaplarında fotoğraflarının büyük bir bölümü Amedspor formasıyla çekilmiş. Keşke Ergin bey gibi yöneticilerin sayısı çoğalsa. Ama gördüğüm kadarıyla çok fazla değil. Bazı isimlerin neden yönetimde yer aldığını ise hakikaten anlamıyorum.
Amedspor'da belli ailelerin kontenjanları mı var. Her dönem aynı aileden birileri bu yönetimde olmak zorunda mı? Bu da ilginç bir konu. Bir diğer sorun ise Diyarbakır'daki STK temsilcilerinin Amedspor'a olan mesafesi.
Kongre yapıldığında fotoğraf karesine girmek için yarışan STK temsilcileri söz konusu maddi destek vermeye gelince telefonlarını kapatıyor. Amedspor ilk kurulduğu zamanlardaki heyecanı vermiyor. Bunun nedeni ise heyecansız insanların yönetimlerde yer alması.
Ekonomik STK temsilcilerinin her kongrede en önde fotoğraf karelerine girmesi. İnsanlarda bu Amedspor artık iş insanlarının kulübü oluyor algısı oluşuyor. Ama maalesef öyle de olmuyor. 5 ay sonra yine aynı ekonomik sorunlar ortaya çıkacak. Amedspor'un borcunu sırtlayacak insanların sayısı az. Kurumsal ve profesyonel yapıyı ilerletecek bir yönetim anlayışı da yok.
Geçen sene seçilen yönetimle ilgili yazdıklarımın aynısını bu yönetim için de vurgulamak istiyorum. Bu yönetimde birkaç isim dışında Amedspor'a katkı sağlayacak tek bir kişi bile yok. Amedspor hiçkimsenin sıçrama tahtası olmamalıdır.
Amedspor sadece Diyarbakır'ın değil bütün bölgenin takımıdır. Herkesin o gözle yaklaşması gerekiyor. Geçen sene umarım ben yanılırım demiştim. Bu sene de yanılmayı büyük bir hayalle bekliyorum. Yeni yönetime ve başkana hayırlı uğurlu olsun.