CHP Emek Büroları Koordinatörü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Türk-İş’in kasım ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Türk-İş’in yayımladığı aylık gıda enflasyonu oranının yalnızca yüzde 0.6 olarak belirlenmesine tepki gösteren Taşcıer, marketlerden sonra pazar yerlerinde de tezgâhların aşırı olgunlaşmış, son kullanım tarihi gelmiş meyve ve sebze ile dolduğuna dikkat çekti. Taşcıer, Türk-İş’in açıkladığı gıda enflasyonunun milyonlarca emekçinin yaşadığı gerçeklerle örtüşmediğini vurgulayarak, “Öyle görülüyor ki, Türk-İş derin dondurucudan çıkardığı verilerle Kasım ayı gıda enflasyonunu açıklamış. Çarşıda, pazarda, markette yaşanan fiyat artışlarıyla uyuşmayan bu rakamlar, asgari ücret tespit görüşmeleri öncesinde iktidarın elini rahatlatır ancak emekçiyi daraltır” dedi.
"Türk-İş’in gıda enflasyonu bu bakımdan izaha muhtaçtır"
Türk-İş'in halkın gerçeklerinden kopuk bir gıda enflasyonu tablosu ortaya koyduğunu savunan Taşcıer’in açıklaması şöyle:
"Halkın en güvenilir enflasyon ölçütü kendi cüzdanıdır. Türk-İş aksini söylese de görünen köy kılavuz istemiyor. Yıl bitmeden halkın alım gücü bitti. Cüzdanlar boş. Mutfaklar alev alev diyeceğiz ama kaynayacak tencere yok çünkü son bir ayda marketlerde halkın en çok tükettiği ürünlerden olan patlıcan yüzde 70, kuru soğan yüzde 42,3, patates yüzde 36,3, yumurta yüzde 26,7, ayçiçek yağı yüzde 9, kuzu eti yüzde 7 zamlandı. Zamların yanı sıra alım gücünün enflasyon karşısında erimesi nedeniyle sadece son bir ayda emekçinin sofrasından gelen zamlarla 35 adet ekmek, dört kilo kuzu eti, 23 litre süt, 643 adet yumurta, 21 litre ayçiçek yağı, 98 kilo domates, 279 kilo kuru soğan eksildi. Zam gelmeyen ürün kalmamış ama Türk-İş’in gıda enflasyonu TÜİK enflasyonu karşısında sekiz kat daralmış. Türk-İş’in gıda enflasyonu bu bakımdan izaha muhtaçtır.
"Türk-İş’in bu tutumu, AKP iktidarının hedef enflasyona göre ücret zammı politikasını da meşrulaştıracaktır"
Temel gıda ürünlerine erişimin ciddi oranda kısıtlandığı ve fiyat artışlarının ücretlilerin, emeklilerin ve emekçilerin gelirlerini katbekat aştığı bir dönemde, Türk-İş açıkladığı gıda enflasyonunu kabul etmek mümkün değil. Türkiye Ziraat Odaları Birliği verilerine göre elektrik fiyatları bir yılda yüzde 30,4 arttı. Girdi maliyetleri düşmedi. Mazot aylık yüzde 3,3, besi yemi yüzde 2 zamlandı. Bu gerçekler ortadayken Türk-İş'in kasım ayında gıda enflasyonunu 0’a yakın açıklaması mucizedir. Eğer Türk-İş derin dondurucudan çıkardığı ürünlerle gıda enflasyonunu ölçmediyse, açlık sınırının altında yaşayan milyonlara bu mucizenin sırrını açıklamak zorundadır. Ankara’da fiyatlar düşük demek de gerçekçi değildir. Ankaralı bolluk ve refah içindeyse hangi markette fiyatlar yüzde 0.6 oranında artmıştır? Hangi pazarda temel gıda ürünleri bu kadar düşük oranlarda zamlanmıştır? Türk-İş’in bu tutumu, AKP iktidarının hedef enflasyona göre ücret zammı politikasını da meşrulaştıracaktır."