HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, TBMM'nin 27'nci Dönem Yasama çalışmalarına ilişkin, "27’nci Dönem Milletvekilleri olarak milletin tek bir sorununa yapısal bir çözüm bulabildiğimizi düşünmüyorum. Burada yalnızca saraydan gelen fermanları görüştük. Karar alıcı mekanizma saraydaydı. Ve saray da kendi çıkarları ve yandaşlarının çıkarı için, milletin çıkarları için değil, fermanları Meclis’e gönderdi. Kaynakları daha çok yandaşlarına aktarmak için yasalar çıkarıldı. Biz milletin dertleri için yüzlerce kanun teklifi verdik, ama bu kanun teklifleri gündeme dahi alınmadı. AKP ve MHP’li milletvekilleri de saraydan gelen fermanlara yalnızca el kaldırdılar" dedi. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), tarihte ilk kez 27’nci Dönem’de 6 yasama yılını yaşadı. TBMM Genel Kurulu dün akşam 86’ncı Birleşim ile kapandı ve 27. Dönem çalışmaları sona erdi.  HDP Milletvekili Garo Paylan, TBMM'nin bir dönemde yaptığı çalışmalarla ilgili ANKA Haber Ajansı’na konuştu.

“BURADA YALNIZCA SARAYDAN GELEN FERMANLARI GÖRÜŞTÜK”

HDP’li Paylan, 27. Dönemi’ni “27’nci Dönem Milletvekilleri olarak milletin tek bir sorununa yapısal bir çözüm bulabildiğimizi düşünmüyorum. Burada yalnızca saraydan gelen fermanları görüştük. Karar alıcı mekanizma saraydaydı. Ve saray da kendi çıkarları ve yandaşlarının çıkarı için, milletin çıkarları için değil, fermanları Meclis’e gönderdi. Kaynakları daha çok yandaşlarına aktarmak için yasalar çıkarıldı. Biz milletin dertleri için yüzlerce kanun teklifi verdik, ama bu kanun teklifleri gündeme dahi alınmadı. Meclis bu dönemde sarayın bir noterine dönüştü. AKP ve MHP’li milletvekilleri de saraydan gelen fermanlara yalnızca el kaldırdılar. Çoğu yasada itirazları vardı ama bu itirazlarını dile dahi getiremediler. Buna dair itirazlarınızı ortaya koyun dediğimizde de arkadaşlar, ‘Sıkıysa sen ortaya koysana’ dediler. Böyle çaresiz AKP-MHP çoğunluğu Meclis’teydi. Bizler muhalefet ettik. Milletin dertlerine derman olmaya çalıştık ama bizleri dinlemediler. Yalnızca saraydan fermanlara el kaldırıp el indirdiler” sözleriyle değerlendirdi.

“27’NCİ DÖNEMDE ŞU 5 YILDA ZENGİN DAHA ZENGİN OLDU, YOKSUL DAHA YOKSUL OLDU”

Paylan, muhalefet olarak verdikleri kanun tekliflerinin komisyon gündemine dahi alınmadığını ifade ederek şunları söyledi:

“Şehirlerimizi depreme hazırlamak için kanun teklifleri, araştırma önergeleri, soru teklifleri verdik. Dedik ki ülkemiz bir deprem ülkesi gelin bu ülkeyi depreme hazırlayalım. Maraş, Hatay, İstanbul depremini bekliyoruz dedik ama bunları gündeme dahi almadılar. İnadına da herhalde imar affını gündeme getirdiler. Ben ve arkadaşlarım, günlerce imar affı yasasına karşı günlerce mücadele ettik. Katil bir düzenlemedir, bunu yapmayın dedik. İmar affı, ‘tabut evlerde yaşayan yurttaşlarımız için katil bir düzenlemedir’ dedik. Bununla ilgili ciddi bir çaba gösterdik ama maalesef dinletemedik. Sonucunu bugün yaşıyoruz. Dedik ki ‘kaynakları, faize, saraya, yandaşlara aktarmayın’ ama dinletemedik. Onlar saraydan gelen fermanlara el kaldırdılar. Bugün vergilerimiz köprü, otoyol projelerine garanti ödemeleri üzerinden yandaşlara akıyor. Kur garantili mevduata itiraz ettik, ‘bu kur garantili mevduat üzerinden milyarlarca lira para sahiplerine, yoksulların vergileri aktarılır dedik. Buna karşı yasa teklifleri verdik kaldırılması için. Ama dinlemedik. Sonucunda yurttaşlarımızın vergileri zenginlere aktarılıyor. Servetin ve gelirin çok önemli bir kısmı yüzde 1’e aktı. 27’nci Dönemde şu 5 yılda zengin daha zengin oldu, yoksul daha yoksul oldu. Emekliler, işçiler, çiftçiler, esnaf, yoksulluk ve açlık sınırının altına düştü. Zenginler zenginliklerine servet kattılar.”

“İRADEYİ MECLİS’E TAŞIRSAK MİLLETİN SORUNLARINA DERMAN OLABİLİRİZ”

Paylan, “27’nci Dönem milletvekilleri olarak hepimiz kendimizi başarısız olarak addetmeliyiz. Şimdi yapmamız gereken iradeyi Meclis’e taşımak olmalı. Bu iradeyi Meclis’e taşırsak milletin sorunlarına derman olabiliriz. Çünkü milleti, bizi buraya sorunlarını çözmek için gönderiyor. Ama AKP ve MHP’li milletvekilleri bunun farkında değildi. Yalnızca saraydan gelen fermanlara el kaldırdılar, el indirdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanlış önerilerine dahi hayır diyemediler. Oysa hayır diyebilselerdi belki bugün bu durumda olmazdık” sözleriyle AKP ve MHP’li milletvekillerini eleştirdi.

“AKP’NİN, TEK BİRİ SORUNU BİLE TAM ÇÖZME İRADESİ ORTADA YOK”

EYT düzenlemesinin yasalaştığını ancak birçok kesimin emeklilik hakkından yararlanamadığına işaret ederek Paylan, “AKP’nin, tek biri sorunu bile tam çözme iradesi ortada yok. Yani Emeklilikte Yaşa Takınlar sorununu çözeceğim iddiasıyla burada bulundu. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin dedi ‘8 Eylül 1999 öncesi şartlar neyse o.’ Yüzbinlerce yurttaş gidip buna göre borçlandı 5 bin prim gününe göre, ama 5 bin 975 gün prim ödeme günüyle karşı karşıya kaldılar. Bu yüzden yüzbinlerce kişi emekli olamadı. Biz 14 Mayıs’tan sonra bunu düzelteceğiz. Ne söz verildiyse o. Emeklilikte prime takılanlar emekli olacak. Stajyer ve çırakların işe girişleri, işe giriş olarak sayılmadı. Bunu düzelteceğiz. Emeklilikte staja takılanlar, emeklilikte çıraklığa takılanlar da emekli olacak. Artı, 8 Eylül 1999 günü işe giren bir kişi 46 yaşında emekli olabildi, ama 9 Eylül 1999 günü işe giren bir kişi 60 yaşını bekleyecek. 16, 17 yıl daha bekleyecek. Büyük bir adaletsizlik. Bu açıdan kademeli bir geçiş yapacağız” değerlendirmesini yaptı.

“EMEKLİLERİN DAHA İYİ MAAŞ ALABİLMELERİ İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞAN OLMASI GEREKİR”

Türkiye’nin derhal bir üretim ekonomisine geçmesi gerektiğine de vurgu yapan Paylan “Emekli sayımız arttığı için buna mukabil olarak da çalışan sayımızı artırmamız gerekiyor. Türkiye’de şu an 30 milyon çalışanımız var. Yakın vadede 20 milyon emekliye ulaşacağız. Emeklilerin daha iyi maaş alabilmeleri için daha çok çalışan olması gerekir. Almanya’yla aynı nüfusa sahibiz, Almanya’da şu anda 47 milyon kişi çalışıyor; bizde 30 milyon kişi çalışıyor. Derhal bir üretim ekonomisine geçip çalışan sayımızı da 40 milyonun üzerine çıkaracağız. Ancak böyle emeklilere çok daha iyi emeklilik geliri sağlayabiliriz” diye konuştu.

“HİÇBİR YAPISAL REFORM GEÇMEDİ BU BEŞ YIL BOYUNCA”

Meclis’in bu yasama döneminde yurttaşların sorunlarına çözüm üretemediğini ifade eden Paylan, şunları söyledi:

“Millet bizi buraya sorunlarını çözmek için gönderiyor. Düşünebiliyor musunuz? Alevilerle ilgili Cem Evi’nin ibadethane sayılması için yıllardır Meclis’e teklifler veriyorum ben de. Sonuç olarak memlekette 25 milyon, 30 milyon Alevi var ve onlar ‘Benim ibadethanem Cem Evi diyorlar. Siz bunu kabul etmiyorsunuz’ dedik. Ne yaptılar? Cem Evlerini, kültür evi olarak gösterdiler. Büyük bir hakarettir bu. Yani o açıdan yaptıkları her düzenleme, aslında yeni bir soruna yol açtı. Şunu da söyleyeyim: Bir yaptıkları düzenlemeye ‘yanlış’ diyoruz. Altı ay sonra başka bir düzenlemeyle geliyorlar. Yani çürük bir iş yapıyorlar, kötü bir iş yapıyorlar veya altı ay sonra başka bir düzenleme getiriyorlar. Hep palyatif tedbirler, konjonktürel tedbirler… Hiçbir yapısal reform geçmedi bu beş yıl boyunca. Bundan dolayı üzgünüm ama biz verdiğimiz yasa teklifleriyle hep yapısal tedbirleri ortaya koymaya çalıştık. İnsanların özgürlüğüne halel getiren konuları aşalım dedik. Her birimizin kimlikleriyle ilgili, inançlarıyla ilgili mutlak bir eşitliği öneren yasa teklifleri verdik.”

“YALNIZCA MİLLETİN REFAHINI VE HUZURUNU DÜŞÜNECEK BİR MECLİS ARİTMETİĞİNİ MUTLAKA OLUŞTURMALIYIZ”

Paylan, “Yoksullukla ilgili, işsizlikle ilgili yasa teklifleri verdik ama bu yasa tekliflerinin hiçbir tanesi gündeme alınmadı ve 27. Dönem olarak şu Meclis’ten tek bir yapısal teklifin geçmediğini net bir şekilde söyleyebilirim. Çünkü, irade Beştepe’deydi. Şimdi iradeyi Meclis’e taşıyıp birlikte müzakere ederek yeni seçilecek milletvekilleri olarak birlikte müzakere ederek milletin huzurunu ve refahını sağlayacak cesarette olan ve hiç kimseden emir ve talimat almayan milletvekilleri olarak bu Meclis’te olmalıyız. Yalnızca milletin refahını ve huzurunu düşünecek bir Meclis aritmetiğini mutlaka oluşturmalıyız” önerisini yaptı.  

“BÜTÜN MESELELERİMİZİ KONUŞARAK, MÜZAKERE EDEREK ÇÖZEBİLİRİZ. BUNA MECBURUZ”

“Millet bizi buraya sorunlarını çözmemiz için gönderiyor diyen Paylan şunları söyledi:

 “28. Dönem’de irade, mutlaka Meclis’e gelmeli. Hiçbirimiz Meclis’te şunu deme lüksüne sahip olmamalıyız: Ben onla görüşmem, ben bununla görüşmem. Hiçbirimiz buraya KPSS ile gelmeyeceğiz. Yani hiçbirimiz buraya atanmış olarak gelmeyeceğiz. Milletin vekilleri olarak geleceğiz. Millet bizi buraya sorunlarını çözmemiz için gönderiyor. Gidin, benim özgürlüklerle ilgili sorunlarım var; işsizlikle ilgili, yoksullukla ilgili sorunlarım var. Bunları çözün diye bizi buraya gönderiyor. Bu amaçla burada buluşmalıyız. Bütün meselelerimizi konuşarak, müzakere ederek çözebiliriz. Buna mecburuz. Şu anda yeni dönemdeki milletvekillerine düşen görev, misyon budur. Milletin sorunlarını çözmek ve sorunları çözme iradesine sahip olanların aday olmasını ve kazanmasını umut ediyorum.”