İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin düzenlediği bazı etkinliklerde “usulsüz harcamalar yaparak kamu zararına yol açtığı” iddiasıyla resen soruşturma başlattığını anımsatan Yılmaz, “Bu amaçla İçişleri Bakanlığı’ndan da müfettiş istenmiş. Aynı durum Ankara Büyükşehir ve Beykoz Belediyeleri için de geçerli ve bunun çok yakında bir tür “kusursuz fırtınaya” dönüşüp, bütün muhalif belediyelere yönelmesi sürpriz olmayacak” ifadelerini kullandı.

Savcılığın resen soruşturma başlatırken çeşitli haber sitelerinde ve sosyal paylaşım platformlarında yayımlanan iddiaları temel aldığına dikkat çeken Yılmaz, şunları söyledi:

“Bu işler böyle yürüyorsa savcılara gözlerini daha yukarılara dikmelerini ihbar ediyorum. Başta Saray olmak üzere, bütün bakanlıklarda kamu zararına yol açan gereksiz harcamalar yapılıyor. Tabii benim bu ihbarımın bir anlamı olmayacak, çünkü savcının derdi kamu zararına yol açan harcamaları önlemek filan değil. Rejimin ayaklarından biri olarak muhalif belediyeleri iş yapamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Elindeki güce dayanarak, seçilmiş kişileri görevlerini yapmaktan alıkoymaya “darbe” diyoruz, bu da Adliye marifetiyle yapılan bir darbe olacak demek ki.”

‘DERTLERİ MUHALİF BELEDİYE BAŞKANLARINI SİYASET SAHNESİNDEN SİLMEK’

T24 yazarı Mehmet Yılmaz’ın yazısının devamı şöyle:

“Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı seçildiğinde bir dizi soruşturmayla tespit edilen yolsuzluklara ve kamu zararına ilişkin olarak 40’tan fazla yolsuzluk dosyası hazırlatmıştı, hatırlarsınız.

Bunun üzerine Süleyman Soylu’nun bakanlığı döneminde İçişleri Bakanlığı, müfettiş atayarak 35 dosyaya el koymuş, İBB Teftiş Kurulu’nu devreden çıkarmıştı. Dosyalarla ilgili bazı haberlere de erişim engeli getirilmişti.

Bu dosyalar halen İçişleri Bakanlığı’nda bir yerlerde kilit altında tutuluyor.

Savcı Bey, hazır İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş desteği istemişken bu dosyaları da isteyip, içine bir göz atmalıydı.

İstanbul’a gönderilen müfettişlerden biri koltuğunun altına dosyaları alıp getirebilirdi.

Ama savcının derdi, kamu zararını engellemek, kamu zararına yol açanları cezalandırmak filan değil, onun için bu dosyaları elbette istemeyecekler.

Dertleri muhalif belediye başkanlarını cezalandırmak, bu yolla siyaset sahnesinden silmek.

Erdoğan’ın başta türlü seçim kazanamayacağını iyice idrak etmiş gibi görünüyorlar.”