Yanardağ’ın 1 yıl 6 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapsinin istendiği davanın ilk duruşması İstanbul Adalet Sarayı'nda 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı Yanardağ’ın “örgüt propagandası” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savcı, suçun vasıf ve mahiyetinin dikkate alınmasını ve Yanardağ’ın tutukluluk halinin devamını istedi.
Verilen aranın ardından Merdan Yanardağ'dan esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanda bulunması istendi. Yanardağ, “Anayasal hakkın gasp edilmesini savunan bir savcılık makamı olamaz. Savcının mütalaası basının çalışma alanının daraltılmasıdır. İddianame hakkında söylediklerimi tekrarlıyorum. Bu bir düşünce ve ifade özgürlüğü davasıdır. Savcılık demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını talep ediyor. Demokrasiler suçluların haklarının da olduğu rejimlerdir. Savcılık makamı totaliter bir rejime doğru evrilmesini talep ediyor. Mütalaadan böyle anlaşılıyor. Siz gazeteciliği yargılarsanız, toplumsal uzlaşma da olmaz toplumsal barış da olmaz" dedi.
Kararın açıklanmasından önce son sözü sorulan Yanardağ, "Bu yargılamadan bir ceza çıkarsa, gelecekte de düşünce özgürlüğünün kullanılmasına dair bağlayıcı bir hüküm oluşacaktır. Bu bir iddianame değildir. AKP iktidarının görüşlerini dile getiriyor. Bu iddianame diyor ki, ‘bir daha böyle bir program yapmayın…’ Ben böyle bir duruma izin vermeyeceğinizi umuyorum" dedi.
Mahkeme heyeti Yanardağ'ın 2 yıl 6 ay hapis cezası almasına hükmederek, tahliye edilmesine karar verdi.