Haber: Fatoş Erdoğan
Gençlik Örgütleri,Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı katledilişlerinin 51’inci yılında Taksim'den Dolmabahçe'ye düzenledikleri yürüyüşle andı.
68 Kuşağı’nın devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın 6 Mayıs 1972’de idam edilmesinin üzerinden 51 yıl geçti.
Gençlik Komünleri, Kaldıraç, Öğrenci İnsiyatifi, Öğrenci Kolektifleri, KÖZ ve YDG'den oluşan Gençlik Örgütleri, Denizleri katledilişlerinin 51’inci yılında Taksim'den Dolmabahçe’ye düzenledikleri yürüyüşle andı. Yürüyüşe HDP Milletvekili Musa Piroğlu'da destek verdi.
Gençlik Örgütleri sloganlarla, "Gençlik Deniz'lerin Yolunda Sosyalizme Yürüyor" pankartıyla Taksim'den Dolmabahçe’ye yürüdü. Denizlerin 6.Filoyu denize döktüğü Dolmabahçe’de basın açıklaması düzenledi.
"Yaşasın Devrimci Dayanışma, Devrim Şehitleri ölümsüzüdür, Emperyalistler işbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın!" sloganları atılan basın açıklamasını
Gençlik Örgütleri adına Tutku Kırcalı okudu.
Denizlerin Mirası Anti- Empreyalizmdir, sınıf savaşımıdır.Gençlik Denizlerin Yolunda Sosyalizme Yürüyor!
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"51 yıl önce işçi sınıfının iktidarını savunan, üniversitelerden meydanlara taşan bir mücadele tarihi yaratan yoldaşlarımızı anmaya, onların 6. Filo’yu denize döktükleri yerden seslenmeye geldik. Bugün Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ı anmak için bir araya geldik. Onları anarken yalnızca bir geçmişten, anılardan bahsetmeyeceğiz. Onların bu topraklarda yürüttüğü mücadele bugün üniversitelerde, mahallelerde, fabrikalarda, sokaklarda, meydanlarda yaşayan büyüyen fikirlerdedir; büyüyen direnişlerimizde, gençliğin mücadelesindedir.
Slogan: Yusuf, Hüseyin, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz!Mahir, İbo, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz!
Dünyayı kasıp kavuran 68 hareketi bölgemizde kapitalist emperyalizme karşı mücadelede karşılık buldu. Üniversite işgallerinden, 15-16 Haziran işçi direnişine sokak sokak büyüyen mücadele mirasını sahipleniyor ve büyütüyoruz. Devletin silmeye, kitlelerden koparmaya çalıştığı tarih örgütlenen işçi grevlerinde, halkların özgürlük mücadelesinde, öğrencilerin direnişinde yaşıyor, büyüyor. Yıllar önce yoldaşlarımızın emperyalizme karşı Taksim’den Dolmabahçe’ye yaptıkları yürüyüşün sesleri hala egemenleri titretmeye yetiyor.
Biz, adımlarıyla emperyalizme karşı mücadelenin adı olmuş Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in yoldaşlarıyız, Mahir’in İbo’ nun yoldaşlarıyız. Onlar, bu topraklarda 71 devrimci kopuşunu yaratanlar, önderlerimizdir; mücadelenin güzergahını çizenler, cesareti kuşananlar, devrimci dayanışmanın en militan yaratıcılarıdır,reformizden kopuşun simgeleridir. Onlar 71 kopuşuyla, burjuva devrimciliğin değil işçi sınfının ve ezilenlerin mücadelesinin mirasçısı olduğumuzu anımsatır bize her daim. Bugün, devletin silmeye, kitlelerden koparmaya çalıştığı tarih; örgütlenen işçi grevlerinde, halkların özgürlük mücadelesinde, öğrencilerin direnişinde yaşıyor, büyüyor. Bugün Denizleri anmanın yolu devrimci mücadeleden, devrimi örgütlemekten geçiyor. Devrimci mücadelemiz onları öyle korkutuyor ki 1 Mayıs alanında Denizin, Mahirin, İbo’nun resimlerinin olduğu flamalarımıza ve pankartlarımıza saldırıyorlar. Saldırıları boşa: yoldaşlarımızın adlarını anmaya, yolunu döşedikleri sınıfsız, sömürüsüz dünyayı kurana dek sokak sokak isimlerini, mücadelelerini büyütmeye devam edeceğiz.
Dün Nato’nun üslerine karşı Deniz’lerin sergilediği devrimci duruşun yolundayız. Bugün dünyada yaşanan ekonomik krizin egemenler için tek çıkış yolu savaş politikalarını büyütmektir. Öyle değil mi ki bunun için Nato genişletiliyor. Ukrayna’da ve Suriye’de savaş körükleniyor. TC de burada yıllardır sürdürdüğü tetikçi rolünü sorunsuz ilerletmeye devam ediyor. Parlamentosuyla, çeteleriyle savaşa hazır efendilerinin ağzından çıkacak bir söze bakıyor. İşte böylesi bir süreçte bizlere seçin diyorlar.
