CHP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Afyonkarahisar Cezaevi’ndeki bir mahkûmun kendisine gönderdiği mektubu paylaştı. Üniversite öğrencisi mahkûmun, anemi hastası olduğu bilgisini veren Gergerlioğlu’nun paylaştığı mektup, şöyle:

“ELDİVEN TARAFIMA VERİLMEDİ”

“Size İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı’nın bir konuda verdiği kararı gönderiyorum. Bulunduğum cezaevi ilinin kışları çok soğuk geçmektedir. Anemi rahatsızlığımdan dolayı ellerim hep üşüyor ve sürekli sıcak tutmak zorundayım. Ben de bu sebepten dolayı, ailemden kargo yoluyla eldiven istedim. Gelen eldiven, tarafıma verilmedi. Ben de verilmemesinin gerekçelerini istedim. Ve kararı bir ay sonra bana tebliğ ettiler. Atkı, bere gibi eldiven de kış ayları için temel bir ihtiyaçtır. Sırf, tarafsız odada olmadığım için eldiven bana verilmiyor. Ki kararda yazmaktadır. Temel olan bir ihtiyacı, şantaj olarak kullanıyorlar. Karada anlaşılacağı üzere tarafsız odaya gidersem bana eldiven verilecek.”

“SAYILAN EŞYALAR ARASINDA YER ALMADIĞI, ZARURİ BİR İHTİYAÇ OLMADIĞI…”

Gergerlioğlu, mahkûmun talebine verilen yanıtı da paylaştı. Yanıtta şu ifadeler kullanıldı:

“… Yapılan değerlendirmede, hükümlünün talepte bulunduğu eldivenin yukarıda sayılan eşyalar arasında yer almadığı, ayrıca bahsi geçen eşyanın kurum içerisinde yapılan kısmi ve genel aramalarda, aramayı yapan görevli personelin sağlıklı arama yapmasını zorlaştırabileceği, eldiven kullanımının doktor onaylı sağlık raporunun bulunmadığı da belirtildiği üzere zaruri bir ihtiyaç olmadığı değerlendirildiğinde…”

Kararda atıf yapılan yönetmelikte ise şu hükümler yer alıyor:

“Hükümlülerin koğuş, oda ve eklentilerinde; üç çift ayakkabı, bir çift terlik, bir adet kemer ve gerektiği kadar iç çamaşırı ve çorap ile aynı tür eşyadan 6 adedi geçmeyecek ve toplamda 30 parçayı aşmayacak şekilde; başörtüsü, fular, içlik, havlu, bornoz, palto, manto, mont, ceket, hırka, pantolon, etek, elbise, eşofman, gömlek, kazak, pijama, tişört, kravat, kaşkol, 25/11/1925 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisâsı Hakkında Kanuna aykırı olmayan bir adet şapka bulundurulmasına izin verilir.”

“BİR ELDİVEN VERSENİZ NE OLACAK”

Gergerlioğlu şu açıklamayı yaptı:

“Cezaevinde mahpuslara yapılan muameleler, akıl almaz boyutlara varmış durumda. Afyon T-1 cezaevinde bulunan bir mahpus. Afyon, soğuk bir yer. Mahpusun da anemi hastalığı var. Kansızlık var ve el, ayak uçları üşüyor. Bunun için eldiven talep etmiş, ailesinden. Eldiven kendisine verilmemiş. Niye verilmemiş? Yönetmelikler; şunlar, bunlar… ‘Yönetmelikte; iç çamaşırı, çorap, terlik, havlu, bornoz, kaşkol var ama… Eldiven yok. Veremeyiz sana.’ Bir eldiveni verseniz ne olacak?

Ardından bir gerekçe daha ileri sürmüşler. ‘Hükümlünün bağımsız koğuşa geçmemesi.’ Yani bağımsız koğuşa geçse onu da verecekler. Sorun etmeyecekler. Zaten ne olacak? Altı üstü bir eldiven. Bunu neden vermezsin? Kişi hasta, üşüyor. Yok efendim; ‘sağlık kurulu raporu getir…’ Siz gencecik bir üniversite öğrencisini abuk sabuk gerekçelerle cezaevine atıp, ardından da ona hasta olduğu halde, üşüdüğü halde bir eldiveni dahi vermezseniz; bu ülkede Kürt sorunu biter mi? El insaf. Afyon T-1 cezaevindeki bu skandal. Gözlem Kurulu Başkanlığı’nın kararı elimizde. Bu rezalete nasıl izin veriyorsunuz?”