GÜNDEM

Gezi davası mahkumiyetleri Anayasa Mahkemesi'ne taşındı

Osman Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet ve diğer yedi sanığın 18'er yıl hapis cezası aldığı Gezi davası, Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Avukatlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı kısımları örnek gösterdi.

Abone Ol

Türkiye'de hukukun ayakları altına alınmasının simge davalarından birisi haline gelen Gezi davasında, daha önce verilen beraat kararlarına rağmen siyasi müdahalelerle yeniden görülen dava sonucunda Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklar Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden ve Yiğit Ekmekçi'ye 18'er yıl hapis cezası verildi. 

ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURU DİLEKÇESİNDE NELER VAR? 

Yerel ve uluslararası kamuoyunan büyük tepkisini çeken bu sonucun ardından dava avukatları mahkumiyet kararlarını Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. 

İtiraz dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:

- Tutuklama kararının yasal dayanağı bulunmadığından özgürlüklere müdahalede aranan kanunilik koşulu gerçekleşmemiş, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- Tutuklama kararının yöneldiği meşru bir amaç bulunmaması sebebiyle başvurucuların kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- Ölçülülük kuralının gereklilik ve orantılılık ölçütlerine uymayan bir kararla başvurucuların kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- Tutuklama kararının kanunla kurulmuş (bağımsız ve tarafsız) bir mahkeme kararıyla verilmemiş olması sebebiyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- Kanuna göre verilen tutuklama kararına karşı yetkili bir yargı merciine başvurma hakkı yönünden kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- Mahkumiyet kararı sonrası istinaf başvurusu yapılıncaya kadar geçen süre içinde kanunilik niteliğine sahip olmayan tutuklama kararına karşı itiraz merciinin yasada belirsiz olması nedeniyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- Yasal bir dayanağı olmayan, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından verilmemiş olan ve tüm bu hukuka aykırılıkların giderileceği bir başvuru makamının da bulunmaması Anayasa ve kanunların yargı makamlarına tanındığı yetkinin kötüye kullanılması suretiyle kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiştir.

- İfade özgürlüğü, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ihlal edilmiştir.

- 1982 Anayasası'nın 17. maddesinin 3. fıkrasında ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde yer alan, insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir muameleye tabii tutulma yasağı çiğnenmiştir.