Haber: Fatoş Erdoğan
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB), Gezi Davası’nda hukuksuz ve gerekçesiz tutuklamalara karşı başlattığı Adalet Nöbeti 500. gününde sürüyor.
Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mücella Yapıcı, Hakan Altınay ve Mine Özerden 500 gündür, Osman Kavala 5 yıl 310 gündür tutuklu bulunuyor.
TMMOB'un çağrısıyla hukuksuz tutuklamaların 500. gününde yüzlerce kişi TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi önünde Gezi tutukluları için Adalet Nöbeti'nde bir araya geldi.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi önünde yapılan basın açıklamasına CHP İstanbul Milletvekilleri Gökan Zeybek, Suat Özçağdaş, önceki dönem HDP milletvekilleri Oya Ersoy, Musa Piroğlu, önceki dönem CHP Milletvekili Ali Şeker, Gezi Davası’nda tutuklanan Gezi tutuklularının aileleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü, siyasi parti katıldı.
“Karanlık gider, Gezi kalır”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” ve “Hukuksuz tutsaklık sona erecek” sloganlarının atıldığı Basın açıklamasını TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Sekreteri Seyfettin Avcı okudu. “Kendi amaçları doğrultusunda hukuku araçsallaştıran AKP iktidarı, güdümündeki yargı mensupları eliyle, ülke tarihinde en önemli kırılma anlarından biri olan Gezi’yi suçlamaya, manipülasyonlarla Gezi’nin aydınlık yüzüne leke bulaştırmaya çalışmaktadır” diyen Avcı, şu ifadeleri kullandı:
“Gezi Direnişi, doğal alanlarımız, parklarımız, meydanlarımız betona boğulmasın; kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız ranta kurban edilmesin diye; sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarında hep birlikte, barış içinde yaşayabilelim diye milyonlarca yurttaşın haykırdığı toplumsal bir olaydır. Arkadaşlarımız, Gezi’ye katılan milyonların sözcüsü olmuşlardır.
Dönemin Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası yöneticisi Mücella Yapıcı ve Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay suç işlememiş; tarihsel birikimle oluşmuş mesleki etik ilkelerimiz doğrultusunda, TMMOB çatısı altında üstlenmiş oldukları görevlerin gereğini yerine getirmişlerdir. Halkın çıkarlarını savundukları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, mesleki sorumluluklarının gereğini yerine getirdikleri için bu arkadaşlarımız 500 gündür hukuksuz, gerekçesiz bir şekilde cezaevindeler. Cezaevinde oldukları her gün, her an hukuksuzluk katlanarak büyümektedir. Bir yandan da 500 gündür, her gün tuttuğumuz Adalet Nöbetleriyle arkadaşlarımızın yanında olmaya, onlarla dayanışmayı büyütmeye devam ediyoruz.
Arkadaşlarımız, dezenformasyon aygıtı haline gelen yandaş medya kanallarının iftiraları, tarihi kendilerine göre eğip bükmeye çalışan siyasetçilerin tüm yalanlarına rağmen toplum nezdinde masumiyetlerini, haklılıklarını koruyorlar. 500 gündür 3 kişilik koğuşlarda, ailelerinden, sevdiklerinden uzak tutulmalarına rağmen, bir an olsun sendelemeden, onurlu direnişimiz Gezi’yi kararlılıkla savunuyor, toplum için yazmaya, çizmeye, üretmeye devam ediyorlar. Gezi Direnişi’ne katılan milyonlardan intikam almak için hukuksuz bir biçimde tutsak edilen arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Davası’nda tutuklanan arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır.Gezi Direnişinin arkasında dimdik durduğumuz gibi, Gezi Davasında yargılanan ve ceza alan arkadaşlarımızın da yanında dimdik durmaya devam ediyoruz.500 gündür sürdürdüğümüz Adalet Nöbetleriyle, arkadaşlarımıza desteğimizi, arkadaşlarımızla dayanışmamızı dosta düşmana gösteriyoruz.
Gezi Direnişi sonrasında, ortak kamusal alanlara dair oluşan farkındalık ve sahiplenme, bugün Akbelen’de, Dikmece’de yeşermeye devam ediyor. Gezi’den korkmakta haklılar. Gezi’ye suç bulaştırmaya çalışmakta haklılar. Fakat bu beyhude çabaları karşısında, arkadaşlarımızla yan yana, omuz omuza Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Tutsak arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz kazanacağız.”