Gülizar Biçer Karaca, Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuki süreçlerin, iktidarın siyaseti dizayn etme arzusunun bir parçası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na açılan dava ve soruşturmalar, AKP iktidarının muhalefeti sindirmek ve halkın demokratik iradesini yok etmek için yargıyı bir sopaya dönüştürdüğünü açıkça gözler önüne seriyor. Muhalefete karşı bu ölçüsüz ve hedef odaklı hukuk saldırıları, iktidarın siyaseti dizayn etme arzusunun yargı eliyle ne kadar pervasızca hayata geçirildiğini gösteriyor.”
"Türkiye, Hukuk Devleti İddiasını Kaybetme Tehlikesiyle Karşı Karşıya"
Karaca, yargının siyasi çıkarlar için kullanılmasının sadece Ekrem İmamoğlu’nu değil, halkın sandıktaki iradesini ve demokratik rejimi de tehdit ettiğini belirtti. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yargının, iktidarın siyasi çıkarlarına hizmet etmesi, yalnızca Sayın Ekrem İmamoğlu’nu değil, halkın sandıkta ortaya koyduğu iradeyi ve demokratik rejimi hedef alıyor. Bu davalar, devletin en temel anayasal ilkelerinin çöküşünü simgeleyen bir kriz haline geldi. Sayın İmamoğlu’nun hedef alınması, AKP’nin yargı eliyle sadece muhalefeti değil, halkın geleceğini de rehin alma girişiminden başka bir şey değil.”
"Türkiye Otoriter Akıldan Kurtulmalı"
Türkiye’nin yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalışan bu anlayıştan kurtulması gerektiğini söyleyen Karaca, aksi halde hukuk devleti iddiasının tamamen yitirileceği uyarısında bulundu:
“Türkiye, yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalışan bu otoriter akıldan kurtulmadıkça hukuk devleti iddiasını tamamen yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır.”
Gülizar Biçer Karaca’nın açıklaması, muhalefet kanadından gelen tepkiler arasında yer alırken, hukukun bağımsızlığı ve demokrasi vurgusu dikkat çekti.