dokuz8HABER/Bekir Güneş (@bekirgne2 )
Diyarbakır’da, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB 65 gündür açlık grevinde olan HDP milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven’e ilişkin açıklama yaptı. Yapılan açıklamada Güven’in 65 gündür açlık grevinde olduğu ve sağlık durumunun artık kritik aşamaya geldiği belirtildi.
  [mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]D[/mks_dropcap]eslek örgütlerinin Diyarbakır'da düzenlediği basın toplantısında, 65 gündür açlık grevinde olan HDP milletvekili ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven'in kritik aşamada olduğu söylendi. 'KRİTİK AŞAMADAYIZ' Yüzden fazla cezaevinde bini aşkın tutuklunun süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine girdiğinin ifade edildiği açıklamada “bugün itibariyle 188 tutuklu da süresiz-dönüşümsüz açlık grevini sürdürmektedir. Herhangi bir çözümün geliştirilmemesi durumunda cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümlü açlık grevlerinin bir üst seviyeye taşınması ve geri dönülemez yıkımlarla karşı karşıya kalmamız mümkündür" denildi. Leyla Güven'in sağlık durumunun kritik bir aşamada olduğu belirtilen açıklamada, "Açlık grevinden kaynaklanan ağır sağlık sorunları nedeniyle bir haftayı aşkındır avukat görüşüne çıkamadığı için kendisiyle aynı odada kalan tutsaklar ile görüşülmüş, tutsaklar tarafından edinilen bilgilere göre Güven’in kilo kaybı tansiyon düzensizliği, midebulantısı, yürüme ve konuşmada zorluk, halsizlik, başağrısı, midekrampı, sese ve ışığa karşı hassasiyetin artması gibi birçok sağlık sorunu yaşadığı belirtilmiştir. Güven en son kızı ile 7 Ocak’ta bir saatlik görüşme yapabilmiş Koğuş arkadaşlarının yardımıyla açık görüş odasına getirilmiştir. Kızı, başkasının yardımı olmadan annesinin ayakta kalma ve yürüme yetisini neredeyse tamamen yitirdiğini söylemiştir” denildi. ULUSLARARASI KURULUŞLARA ÇAĞRI Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformunda yer alan emek, sağlık ve meslek örgütleri olarak her koşulda yaşam hakkını savunduklarını belirten DİSK Genel iş 2 nolu şube eş başkanı Selvi Ok, “İnsan yaşamını her türlü kavram ve kaygının ötesinde ele alıyoruz.İnsanların kendi yaşamlarına zarar verecek eylemlerden kaçınmaları gerektiği yaklaşımına sahibiz. Ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınan avukat-müvekkil görüşme hakkının, her koşulda ve her zaman eşit ve ayrımsız bir şekilde her tutsağa tanınması gerekmektedir. Bu taleple süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan başta Leyla Güven ve diğer tutukluların yaşamlarının daha fazla tehlikeye girmemesi için, bu ayrımcı uygulamadan vazgeçilmesi, başta Adalet bakanlığı olmak üzere ilgili diğer kurumları ulusal ve uluslararası mevzuatları yerine getirmeye çağırıyoruz. Cezaevlerinde görev yapan ve açlık grevcilerinin sağlığından sorumlu olan hekimleri Açlık grevcilerinin izlenmesinde ilgili hekimlere rehber niteliğindeki Malta Bildirgesine uygun davranmaya çağırıyoruz" dedi. 'TECRİT İNSANLIĞA YAKIŞMAYAN BİR UYGULAMA' Cezaevlerindeki hükümlülerin onurlarına saygı gösterilmesini istediklerini söyleyen Ok, "Tecrit ve izolasyonun insanlığa yakışmayan bir uygulama olduğunu, cezaevlerindeki insanları kendi bedenlerine karşı eylem gerçekleştirmeye iten taleplerin insani bir yaklaşımla ele alındığı ve karşılandığı takdirde sorunun çözülebileceğini ifade ediyoruz. Geçmiş yıllarda acı örneklerini yaşadığımız gibi ölümlerle sakatlıklarla sonuçlanabilecek bu sürecin izleyicisi olmak istemiyoruz. Adalet Bakanlığı’nın başta Tabip odaları olmak üzere, insan hakları savunucularının, açlık grevi yapılan cezaevlerini ziyaret ve muayene etmesine izin vermesi gerekmektedir. En kutsal hak olan yaşam hakkına yönelik gerçekleştirilen bu eylemin doğuracağı sonuçlar hepimizi ilgilendirmektedir. Sayın Leyla Güven ve grevdeki diğer yurttaşlarında henüz büyük sağlık tahribatları oluşmamışken toplumun büyük çoğunluğunun talebi olan kangrenleşmiş büyük sorun olan Kürt sorununun çözümü için diyalog alanları açılmalıdır. Yani Toplumun Sayın Leyla Güven'in ve diğer tutukluların talepleri yerine getirilmelidir. Çok geç olamadan bir an evvel diyalog ve çözüm ortamının sağlanması için gerekli adımlar atılmalıdır” diye konuştu.