YSK tarafından iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri 23 Haziran Pazar Günü tekrarlanacak. 31 Mart yerel seçimlerinde seçmenin oy kullanma iradesini büyük ölçüde etkileyen ekonomideki kötü gidişat, 3 gün sonra yapılacak İstanbul seçimlerinde yine belirleyici unsur olarak gösteriliyor. Gerek saha notlarım, gerekse konuyla ilgili CHP'nin ekonomist Milletvekili Çetin Osman Budak'ın değerlendirmesi bu seçimlerde de ekonominin seçmenin oy kullanma iradesini etkileyeceği yönünde.

Yaklaşık 3 aydır İstanbul'un çeşitli bölgelerinde iş dünyası temsilcileri ve hemşeri dernekleri ile birebir görüşmeler yapan Çetin Osman Budak ile konuştuk. İstanbul seçimlerini etkileyecek unsurların başında yaşanan ekonomik krizden olumsuz etkilenen iş dünyası geldiğini belirten Budak, iş adamlarının seçim tekrarından rahatsız olduğunu söyledi.

SEÇİMDE, EKONOMİK ÇÖZÜLME ETKİLİ OLACAK

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) şehirlerin ekonomik büyüklüklerine dair açıkladığı 2017 verilerine dikkat çeken Çetin Osman Budak, İstanbul'un ülke ekonomisinin yüzde 31'ini oluşturduğuna dikkat çekti. İstanbul'da yaşanan ekonomik çözülmenin başta iş dünyası olmak üzere zincir halinde küçük esnafa kadar indiğini ifade eden Budak, İstanbul'da 2018 yılında 34 bin şirket kurulurken, bu yılın ilk dört ayında kurulan şirket sayısının 12 bin 489 olduğuna dikkat çekti ve bu yılın ilk 4 ayında kurulan 12 bin 489 şirketten bin 987'sinin kapandığını vurguladı. Üretim, istihdam ve satın alma gücünün son aylarda iyiden iyiye düştüğünü de sözlerine ekleyen Budak, iş dünyasında büyük şirketlerin zor durumda olduğunu, yeni sermayedarların de yatırım yapmak için gerekli güven ortamını bulmadığını söyledi.

İŞ DÜNYASI, SEÇİM İPTALİNDEN RAHATSIZ

İş dünyasının seçim iptalinden rahatsız olduğunu ifade eden Budak, "İş dünyasının en büyük düşmanı art arda yapılan seçimler ve bundan rahatsızlar. Seçimin maliyeti üzerinde çok duruyorlar. Belirsizlikten çok rahatsızlar. Finansmana ulaşamadıklarını söylüyorlar. Seçimin iptalinden de rahatsızlar. Yatırım yapacak güvenli ortam bulamıyorlar. O yüzden Türkiye'nin artık normalleşerek ekonomiye yönelmesini talep ediyorlar. Birçok şirket kapatıldı ve hali hazırdakiler de ekonomik buhranda. Bu sorunların çözümü gerekiyor. Aynı zamanda YSK eliyle İmamoğlu'na yapılan adaletsizlik, baskı ortamı iş dünyasını olumsuz etkiliyor" dedi. Sahada karşılaştıkları en büyük sıkıntılardan birinin de konut sektöründe olduğunu ifade eden Budak, inşaat sektörünün 2019 yılının ilk çeyreğinde yıllık yüzde 10.9 daraldığına dikkat çekti. Buna bağlı olarak konut satışlarında Nisan'da yüzde 18.1'lik bir azalma olduğunu işaret eden Budak, İstanbul'da satılan konut sayısının ise 7 bin 519 olduğunu kaydetti.

KONUŞULMAYAN EKONOMİK KRİZ SAHADA

Türkiye'de konuşulmayan bir 'ekonomik kriz' olduğunu ifade eden Çetin Osman Budak, bu krizden en çok etkilenen illerin başında gelen İstanbul'da vatandaşın işsizlik ve pahalılık ile mücadele ettiğinin altını çizdi. TÜİK'in Şubat ayı işsizlik verilerinin yüzde 14.7 olduğunu hatırlatarak kenteki en önemli sorunun da işsizlik olduğunu belirten Budak, "İstanbul'da yaptığımız saha araştırmasında görünen o ki, işsizlik bu kentin en büyük sorunu. Her 4 evde bir genç işsiz. Bu da seçmen iradesini bu seçimde de etkileyecek" ifadelerine yer verdi.

4 İLÇEDE SAHA NOTLARIM

Çetin Osman Budak, 23 Haziran'da seçmenin oy kullanma eğiliminin bu nedenlerle Ekrem İmamoğlu lehine olacağını ifade etti. Budak'ın seçimlerde ekonominin belirli olacağınına yönelik açıklamaları İstanbul sokaklarında büyük ölçüde karşılık buluyor. İstanbul seçimleri ile ilgili sahadaki genel kanı, siyasi parti gözetmeksizin seçmenin büyük çoğunluğu seçimin iptal gerekçesini inandırıcı bulmuyor. 18 gün belediye başkanlığı yapan Ekrem İmamoğlu'nun mazbatası alındıktan sonra yapılan öğrenci indirimleri de seçmen tarafından Ekrem İmamoğlu hanesine yazılıyor. Sarıyer, Şişli ve Kağıthane'de yaptığım saha gözlemlerim sonucunda bu seçimin birinci etkileyicisi ekonomi olacağa benziyor.

MUHAFAZAKAR SEÇMEN AKP'DEN KOPUŞ SÜRECİNDE

Kağıthane gibi AKP'nin güçlü olduğu bölgelerde Binali Yıldırım tercihi ön planda olsa da, burada yaşayan seçmen ekonomik gidişattan rahatsız, seçimin iptaline ilişkin nedenlere de çok inanamış gözükmüyor. Ancak "Yıllardır oy verdiğim partim" sözleri bir süre daha Ak Parti'den kopmayacaklarını gösteriyor. Nitekim Kagıthane'de 20 yıldır esnaflık yaptığını belirten bir esnaf, "Ben 17 yıldır Ak Parti'ye oy veriyorum. Hiç rahatsızlık duymadım. Evet, son dönemde ekonomi kötü, neredeyse kepenk kapatacağız. Artık seçimleri bitirip küçük esnafın sıkıntıları ile ilgilensinler istiyorum. Oy veriyorum ama seçimin iptalini desteklemiyorum" diyor. Ak Parti'nin muhafazakar seçmeni seçimin iptalini 'vicdan' olarak değerlendirerek yanlış buluyor ve Ekrem İmamoğlu'nun hakkının yendiğini düşünüyor. Buna rağmen partisine bir şans daha veriyor.

DEMOKRASİ MÜCADELESİ DÜŞÜNCESİ YAYGIN

Sarıyer ve Şişli farklı seslerin yükseldiği bir bölge olarak karşıma çıktı. 31 Mart'ta sandığa gitmediğini söyleyen ama 'demokrasi' için pazar günü sandığa gidecek olan azımsanamaycak bir kitle var. Bu kişilerin büyük çoğunluğunun Ak Parti seçmeni olması da ayrıca dikkat çekici bir konuydu. Bu durum 31 Mart'ta sndığa gitmeyen Ak Parti seçmeninin 23 Haziran'da Ekrem İmamoğlu lehine sandığa gidecek olduğunu gösteriyor. Bu seçimi, belediye seçimi olarak düşünenlerden çok bir demokrasi mücadelesi olarak gören ve zafere hazırlanan kesim de bir hayli fazla. Sahada gezdiğim 3 ilçede esnaf başta olmak üzere birçok yurttaşla konuştum. Sahadan aldığım izlenim, seçimin kaderi yine ekonomik sebeplere bağlı olarak şekillenecek. Ak Parti seçmeninin byük çoğunluğu partisinden kopma sürecinde. Ekrem İmamoğlu'nu destekleyen yurttaşların çoğunlu da bir demokrasi zaferi kazanmaya hazırlanıyor.