Alevi kurumları, Hacı Bektaş Veli Dergahı başta olmak üzere Alevi-Bektaşi dergahlarının Alevilere iade edilmesi için basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Alevi dergahlarının gerçek sahiplerine verilmesi, Madımak'ın utanç müzesi olması, cemevlerinin inanç merkezi olması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması için Alevilerin mücadeleye devam edeceği vurgulandı.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]A[/mks_dropcap]levi dernek ve federasyonları Nevşehir'de bulunan Hacı Bektaş Veli Dergahı önünde dergahın müze statüsünde olmasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Dernekler Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri adına ortak basın metnini Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül okudu. 'ASİMİLASYON POLİTİKALARININ YANSIMASI' Hacı Bektaş Veli'nin "İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" sözünü hatırlatan Güzelgül, "Alevilerin birleşmesine, bütünleşmesine ve kendini yenilemesine hizmet etmiş; yolumuzun o dönemde yaşadığı baskının düştüğü karanlığın içinden kurtularak yeniden bedenleşmesinde hak hizmeti vermiştir" dedi. Güzelgül, Alevilerin 1964 yılında Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin açılmasıyla yeniden biraraya geldiklerini belirterek, "En büyük üzüntümüz ise dergâhlarımızın elimizden alınarak Kültür Bakanlığına devredilmesi, müze statüsünde hizmet vermesi ve külliyesinin içerisinde Pirimize sırtını dönecek şekilde cami mimarisinin tasarlanması asimilasyon politikalarının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor olmasıdır" şeklinde konuştu. 'HIZIR PAŞALARI DA EBU SUUD ZİHNİYETİNİ DE İYİ TANIRIZ'
"Alevi kurumları, Pir Sultan’ın inancı ve direnci ile Alevilerin haklı taleplerini alanlara taşıyarak Alevi vatandaşlarına sahip çıkabilmenin arayışı içindedir" diyen Güzelgül, Alevi örgütlerinin gücünü Alevi toplumundan aldığının altını çizdi. Güzelgül, kimsenin Alevileri tekeline almak için çalışmaması gerektiğini dile getirerek, "Bizi hiç kimse tekeline almaya, sisteminin içine çekmeye, devletin Alevisi olmaya zorlamasın. Kimseye yamanmak, yaranmak gibi bir derdimiz yok. Biz Hızır paşaları da, Ebu Suud zihniyetini de iyi tanırız" ifadelerini kullandı. 'AKP İKTİDARI HALKI KANDIRMAYA DEVAM EDİYOR' Güzelgül, içinden geçilen süreçte Sünni ideoloji dışında kalanların dışlandığını belirterek, "Ramazan orucunu tutmayanların, sigara içmeyenlerin sokakta dövüldüğü, otobüslerde giysilerinden dolayı kadınların taciz edildiği, mahalle baskısının giderek arttığı, eğitim sisteminin giderek içler acısı hale geldiği, gencecik çocukların sokaklarda katledildiği, ana muhalefet partisi genel başkanı üzerinden Alevileri yuhalattığı, toplumsal muhalefete tahammülsüzlüğün gözaltılar ve tutuklamalarla yaşam sürdüğü bir dönemde, AKP iktidarı halkı kandırmaya, zorunlu din dersi uygulamasına devam etmeye, cemevlerini ibadethane olarak görmemeye, Alevi köylerine cami yapmaya devam ediyor" dedi. 'PİR SULTAN'IN DİRENGENLİĞİ İLE ÖRGÜTLENENLER MÜCADELEYE KOŞUYOR'
Alevilerin nerede bir hak ihlali varsa, nerede bir antidemokratik uygulama varsa, nerede asimilasyon, ırkçı, gerici, faşist uygulamalar var ise orada olacaklarını söyleyen Güzelgül, "Bir tarafta zalim ve zulüm uygulamaları ile halkı bölen, ayrıştıran, dışlayan sistematik bir yapı, diğer tarafta halkı bölen ayrıştıran, dışlayan sistematik bir yapı, diğer tarafta halkı Hacı Bektaş Veli’nin hoşgörüsü ile yetmiş iki millete bir bakan, insanı yaşamın merkezine koyan Aleviler var. Pir Sultan’ın direngenliği ile örgütlenen, eşit yurttaş olarak anılmak isteyenler, Hacı Bektaş Veli’nin şemsiyesi altında sevgiyle mücadeleye koşuyorlar" diye konuştu. Güzelgül, basın açıklaması sonunda mücadeleye devam etme sebeplerini şöyle sıraladı:
  • Alevi dergahlarının gerçek sahiplerine verilmesi için,
  • Madımak’ın utanç müzesi olması için,
  • Zorunlu din derslerinin kaldırılması için,
  • Cemevlerinin inanç merkezi olması için
  • Alevi köylerine cami yapılmasına son verilmesi için,
  • Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması için,
  • Demokratik bir ülkede birlikte, bir arada inancı yaşamak için, eşitlikçi, özgürlükçü, katılımcı evrensel değerleri esas alan demokratik bir anayasanın hâkim kılınması için.
Kaynak: PİRHA