Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İzmir'de bazı camilerin hoparlörlerinden Çav Bella çalınmasına ilişkin, "Bir namahrem eli bizim minarelerimize değmiş oldu" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İzmir’de bazı camilerin hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ çalınmasına dair konuştu. Erbaş, "Bu üzüntü verici. Merkezi ezan sistemimiz vardır çeşitli illerimizde. İstanbul'da pek yok yani ben burada her camiden hocalarımız kendi ezanlarını okurlar. Bir zamanlar bu sistem başlamış, bazen olumlu olmuş, bazen olumsuz olmuş. Ama şu anda bazı illerde bu devam ediyor” dedi.

"SABOTAJLA MİNARELERDEN İSTEDİKLERİ GİBİ MÜZİK YAYINLAYABİLİYORLAR"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İzmir’de bazı camilerin hoparlörlerinden ‘Çav Bella’ çalınmasına dair yaptığı açıklamasına şöyle devam etti: “Kim tarafından yapıldığını bilemiyoruz. Şu anda istihbarat, emniyet, valilik, müftülüğümüz iş birliği ile araştırıyorlar. Nasıl yapıyorlarsa onu şu an ben bilemiyorum araştırıyoruz bir teknik sızıntı ile sabotaj yaparak minarelerdeki hoparlörlere müdahil oluyorlar ve oradan istedikleri gibi işte müziktir başka şeyler yayınlayabiliyorlar.”

"BELKİ BİR TERÖR FAALİYETİ BİLE OLABİLİR"

“İnşallah en kısa zamanda bulunur, tespit edilir ve cezaları neyse hukuk karşısında, kanunlar karşısındaki cezaları onlara verilir. Bu cezaların da ben caydırıcı olması gerektiğini düşünüyorum. Belki bir terör faaliyeti bile olabilir, belki kendini bilmeyen birileri yapmış olabilir, bir cehalet eseri olabilir” ifadelerini kullanan Diyanet Başkanı şöyle konuştu: “Şu anda ortada net bir bilgi olmadığı için 'kim tarafından yapılmıştır' bunu söyleyecek durumda değiliz. İnşallah bizim ülkemizde bu güzel, şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu ülkemizde inancı ne olursa olsun, düşüncesi ne olursa olsun, ideolojik anlayışı ne olursa olsun hiç kimsenin böyle bir şeye tenezzül etmesini istemem. Biz, farklılıklarımızla bir arada yaşamayı bin yıldır sürdürmüş bir medeniyetin çocuklarıyız. Dinimiz farklı olabilir, burada Müslümanlar da var, Hristiyanlar da var Yahudiler de var, farklı inançlardan, farklı kültürlerden çok farklılıkları bir arada yaşatan bir milletiz biz. Bu da bizim en büyük zenginliğimiz. Yani bir büyük bir toplumun, yüzde 98 dediğimiz, yüzde 99 dediğimiz çok büyük bir kesimin, canını yoluna vermekten çekinmeyeceği en önemli değeri olan ezanına, camisine, minaresine bu şekilde sabotaj yapmak, bu şekilde adeta düşmanlık yapmak, provokasyon yapmanın hiç kimseye faydası olmaz." "Bundan ancak düşmanı olan birileri yani Türkiye'nin gelişmesini, ilerlemesini, huzur içerisinde olmasını, birlikte yaşama tecrübesini sürdürmesini istemeyenler bundan memnun olur." diyen Erbaş, İzmir'deki bu olayın başka yerlerde olmaması temennisinde bulundu.

"MABETLERE DOKUNMAK ÇOK BÜYÜK BİR SUÇTUR"

Erbaş, bu durumun, İzmir'de yaşayan hangi inançtan, hangi ideolojiden, hangi düşünceden olursa olsun hiç kimsenin faydasına olmayacağını, kilisenin çan kulesinden böyle bir şey çalınsaydı, oraya sızılsaydı aynı tepkiyi vereceğini savunarak şunları söyledi: "Zaten yetkili olmak bunu gerektiriyor. Zarurat-ı hamse dediğimiz, toplumun 5 şeyini koruyacaksınız ve inanç ayrımı gütmeden bunu yapacaksınız, dinini koruyacaksınız. Gayrimüslim vatandaşlar var, onların inancına, dinine, mabedine zarar getirecek her şeyden bizim onları korumamız lazım, bu bizim vazifemiz. Kim olursa olsun mabetlerin masuniyeti bizim inancımızda çok önemlidir. Dolayısıyla ülkemiz sınırları içerisinde yaşayan kim olursa olsun mabetlere dokunmak çok büyük bir suçtur. Bu suçu işleyenler inşallah en kısa zamanda bulunur ve cezalarını alırlar."

NE OLMUŞTU?

‘Çav Bella’nın İzmir’de camilerde çalınması ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler ile söz konusu haber videolarını övücü ve destekleyici ifadelerle sosyal medya hesaplarından paylaşanlar hakkında, ‘dini değerleri alenen aşağılamak’ suçundan resen soruşturma başlatıldığını duyurmuştu. Soruşturma kapsamında olayın sorumlularını bulamayan Savcılık, CHP İzmir Eski İl Başkanı Yardımcısı Banu Özdemir’i, Çav Bella çalındığı anları sosyal medyada paylaştığı gerekçesiyle gözaltına almıştı. Bu gözaltıya tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ise yaptığı açıklamada, “…iktidarı boyunca cami ile siyaseti birbirinden ayırmayan siyasi iktidarın bu çirkin provokasyon üzerinden verdiği tepkileri samimiyetsiz buluyor, hedefine yine partimizi koymasını ise ikiyüzlülük olarak değerlendiriyorum.” sözleriyle yaşananların bir provokasyon olduğunun altını çizdi. Açıklamasının “AKP, 18 yıldır partisinin kürsüsü olarak kullandığı camilerden ve Diyanet’ten elini çekmelidir.” çağrısı yapan Bakan, “Aksi takdirde AKP’nin verdiği bu tepki siyaseten ‘ev sahibi rahatsız oldu’dan öteye geçmez” demişti.