Yunanistan'da Yunan Çözümü (Greek Solution)) adlı sağcı parti, Atatürk'ün Selanik'te doğduğu evin Pontus-Rum soykırımı anısına bir müzeye dönüştürülmesi çağrısında bulundu.

Yunan Çözümü Partisi'nin bu yöndeki çağrısı Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi kararının alınmasından bir gün önce yapıldı. "Hiçbir Türk mahkemesinin Ayasofya'nın doğal statüsünü değiştiremeyeceğini" belirten sağcı parti, "Aksine Yunanistan, Kemal'in evini Pontus (Yunan) soykırımı kurbanlarının anısına ve onuruna ait bir müzeye dönüştürebilir ve dönüştürmelidir" ifadesini kullandı.

2006'DA PONTUS HELENİZMİ SOYKIRIMI ANITI AÇILMIŞTI

Euro News'in haberine göre 7 Mayıs 2006'da da dönemin Selanik Belediye Başkanı Vassilios Papayorgopulos "Pontus Helenizmi Soykırımı" adı verilen bir anıtı törenle açmış, söz konusu törene kükümet yetkilileri, parlamento temsilcileri ile mülki ve askeri erkan da katılmıştı. Bu açılışın ardından Türk Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamasında, "Sözde "Pontus Helenizmi Soykırımı Anıtı"nın açılmasından derin üzüntü duyduk. Sözde “Pontus soykırımı” iddialarının hiçbir tarihi ve bilimsel temeli mevcut olmayıp, tarihsel gerçeklerin saptırılmasından ibarettir. Yunan yetkililere ve akademisyenlere iki ülke ilişkilerine zarar verecek bu tür söylemlerle ortaya çıkmaları yerine tarihi olayları objektif şekilde değerlendirmelerini öneririz.

YUNANLAR 19 MAYIS'I PONTUSLARIN SONU OLARAK GÖRÜYOR

Esasen konuya ilişkin hassasiyetimizi bir süredir Yunan makamlarının dikkatine getirmekteyiz. Hiçbir dayanağı olmayan iddialara konu olan bu adımın Türkiye ile Yunanistan arasında geliştirmeye çalıştığımız iş birliği ve diyalog ruhuyla uyuşmadığı yönündeki görüşümüzü bu vesileyle bir kez daha yinelemek istiyoruz." ifadelerini kullanmıştı. Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan Yunanlılar Atatürk'ün Samsun'a çıktığı ve Kurtuluş Savaşı'ını başlattığı 19 Mayıs 1919'u, Karadeniz kıyısındaki Pontus Yunan varlığının sonu olarak işaret ediyor. Pontus olarak da adlandırıldığı ileri sürülen bölgede 600 yıldır yaşayan bu insanların, 1914-1923 yılları arasında "katledildiği", "İslam'a geçmeye zorlandığı" ya da Türk-Yunan nüfus değişimi sırasında 1923'te "sürüldüğü" iddia ediliyor.