Avukat Kemal Aytaç hakkında “adalet nöbeti” öncesinde adliyede bir araya gelen avukatlara konuşma yaptığı iddiasıyla dava açıldı. İddianamede, “Adalet Nöbeti adı altında Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturmanın tutuklu şüphelilerini desteklemek” ifadesi yer aldı.

Cumhuriyet gazetesi davasında avukatların tutuklanmasıyla başlayan ve Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde aylarca süren “Adalet Nöbeti” bir kez daha dava konusu oldu.

GEREKÇE, AVUKATLARA YAPILAN KONUŞMA

Adalet Nöbeti avukatlarından Kemal Aytaç’a 4 Mayıs 2017’de “adliye içerisinde bekleyen avukatlara yönelik konuşma yaptığı” gerekçesiyle, Türk Ceza Kanunu’nun 28/1. Maddesinden dava açıldı. Aytaç’a “Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma” suçlamasıyla açılan davanın 16 Nisan tarihinde yapılacak ilk duruşması koronavirüs gerekçesiyle 9 Nisan tarihinde görüldü. İddianame kabul kararının okunduğu duruşma "koronavirüs hakkında alınması gerekli önlemler, duruşma/takim ve defter yoğunluğu, ara kararların özellikleri birlikte gözetilerek yargılamanın 10/11/2020 günü saat 09.40 bırakılmasına karar verilerek" ertelendi.

İDDİANAME: "AYKIRILIK SUÇUNU İŞLEDİĞİ..."

İstanbul Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianame, şu ifadelere yer verildi: "Kemal Aytaç’ın Adalet Nöbeti adı altında Cumhuriyet gazetesine yönelik yürütülen soruşturmanın tutuklu şüphelilerini desteklemek amacıyla İstanbul Adalet Sarayı C Blok -3.katta yer alan Fuaye alanına gelerek toplantı düzenlediği burada 100-120 kişiden müteşekkil toplulukta bulunan kişilere hitaben konuşma yaptığı, bu durumun İstanbul Adalet Sarayı özel güvenlik görevlilerince tutanağa bağlanarak suç duyurusunda bulunulduğu 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 'Yasak Yerler' başlıklı 22/1. Maddesinde genel yollar ile parklarda, mabetlerde kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamayacağının belirtildiği, aynı Kanunun 'yasaklara aykırı hareket' başlıklı 28/1 maddesinde kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılanların cezalandırılacağının belirtildiği, somut olayımızda ise şüpheli Kemal Aytaç'ın yukarıda belirtildiği gibi 2911 sayılı Kanunun 22/1 maddesinde kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde toplantı yapılamayacağına ilişkin yasağa aykırı hareket ederek kamu hizmeti görülen yerlerden olan İstanbul Adalet Sarayı'nda toplantı düzenleyerek üzerine atılı 2911 sayılı Kanunun 28/1 maddesine aykırılık suçunu işlediği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, Şüphelinin yargılamasının Mahkemenizce yapılarak yukarıda gösterilen sevk gereğince maddeleri cezalandırılmasına, hakkında gerekli güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve iddia olunur."

"HERHANGİ BİR SUÇUN OLUŞMADIĞI ORTADADIR"

Avukat Aytaç ise, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Adliye fuaye alanında adliyenin işleyişine engel olmayacak şekilde saat 11:30 sularında Adalet Nöbeti adıyla Cumhuriyet gazetesinin üç avukatı için, tutuklu olmalarını içimize sindiremediğimizden, bir an önce tahliye edilmeleri için rutin, herhangi bir yazılı içerik olmayan sadece adalet beklentimizi açıklamak amacıyla sözlü bir beyanda bulundum. Bu beyanımda Adalet Nöbeti esnasında adliyenin çalışmasını engellemeyecek şekilde avukat arkadaşlarıma cübbeli olarak beklemeleri gerektiği yönünde uyarı mahiyetinde sözler sarf ettim. Basın açıklamalarını ise adliye içindeki nöbet sonrası adliye binasının dışına çıkarak basın açıklamasını yapıyoruz. Bina dışında yapılan basın açıklamasını gerek adliye yöneticileri, gerekse kolluk görevlileri tarafından takip edilen kamera ve görüntü altına alınan açıklamalardır. Bunlar da kollukta mevcuttur. Adliye binası içinde kesinlikle basın açıklaması yapmadık. Ben de basın bildirisi okumadım. Tutanakta da zaten böyle bir iddia yok. Kesinlikle izinsiz toplantı ve yürüyüş yapmak ya da adliyenin içinde adliyenin işleyişini engelleyecek bir davranışım ve arkadaşlarımın davranışı eylemi olmamıştır. Tutanak içeriği, soruşturma dosyası ve bilirkişi raporunu incelediğim kadarıyla, herhangi bir suçun oluşmadığı ortadadır. Ben her ne kadar avukat isem de, bu iddia edilen olay esnasında herhangi bir vekalet ilişkisine ya da avukatlık görevim nedeni ile bu ortamda bulunmuyordum. Sadece mesleki düşüncelerimle burada bulunuyordum. Görev sebebiyle gerçekleşen bir durum yoktur. Hakkımda suç işlemediğim gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ediyorum."

"DAHA ÇOK NÖBET TUTACAĞIZ"

Kemal Aytaç, 10 Kasım'da görülecek duruşma öncesi sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu: "100 Adalet Nöbeti tutmuşuz. 1. nöbete dava açtılar, beraat ettik. Şimdi 4. nöbetten yargılanıyoruz. İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi saat 09.40 10 Kasım 2020 Salı. Daha çok nöbet tutacağız. Adalet meşalesini hiç söndürmeden, bıkmadan, usanmadan yakmaya devam edeceğiz." https://twitter.com/AYTAKaytac/status/1323718011954601985