Adalet Bakanlığı, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi cinayetine ilişkin dava yargılamasının Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesinde bir sakınca olmadığı yönünde görüş bildirdi.

Diyarbakır’da 28 Kasım 2015 tarihinde sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare’nin altında basın açıklaması yaptığı sırada öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin ölümüyle ilgili dava yargılamasının Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesinin "kamu güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmayacağı" yönündeki soruya Adalet Bakanlığı'ndan yanıt geldi. İddianameyi kabul eden 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na davanın "kamu güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmayacağını" sordu.

İLK DURUŞMA 21 EKİM’DE GÖRÜLECEK

Mezopotamya Haber Ajansı'nın haberine göre, davanın başka kente nakledilmek istendiği düşüncesine yol açan bu adım üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, durumu Adalet Bakanlığı’na bildirip, bakanlığın görüşünü sordu. Bakanlık, 7 Temmuz’da verdiği yanıtta Başsavcılığın yazısına atıf yaparak "Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2020/117 esas sayısında kayıtlı kamu davasının başka yer ağır ceza mahkemesine naklinin istenilmesini gerektiren sebeplerin bulunmadığı" yönünde görüş bildirdi. Başsavcılık ilgili yazıyı 17 Temmuz’da mahkemeye gönderdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaydan yaklaşık 4 buçuk yıl sonra hazırlanan iddianame 3 Nisan 2020 tarihinde sunulduğu Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Elçi iddianamesi, aynı gün polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur'un yaşamını yitirdiği iddianame ile birleştirildi. Cinayetle ilgili sanık polisler S.T, M.S. ve F.K. ile PKK’li Uğur Yakışır hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden mahkeme, ilk duruşma tarihini 21 Ekim 2020 olarak belirledi. İddianamede sanık polisler M.S., F.T. ile S.T.'nin "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten" 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede, Yakışır için ise "2 polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan" 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, Elçi'yi "olası kastla öldürmekten" 20 yıl, polis memuru S.T.'yi "öldürmeye teşebbüsten" 20 yıl, "izinsiz silah bulundurmaktan" 5 yıl olmak üzere toplam 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıl hapsi isteniyor.