Aydın Barosu, “Barolar güçlünün, iktidarın değil, halkın ve hakkın sesidir. Sessiz kalmayı, iktidar sahiplerinin sesi olmayı reddediyoruz" açıklamasında bulundu.

Aydın Barosu, iktidarın hazırlıklarını yaptığı Avukatlık Yasası Değişiklik Taslağı'na yazılı açıklama ile tepki gösterdi. Açıklamada, “Barolar güçlünün, iktidarın değil, halkın ve hakkın sesidir. Sessiz kalmayı ya da iktidar sahiplerinin sesi olmayı reddediyoruz" denildi. Baroların seçim sistemine müdahale çabasına karşın kaygıların dile getirildiği açıklamada, "Belirtmek isteriz ki, kaygımız kendimiz değil, haklarını savunmak için mücadele ettiğimiz yurttaşlarımız, her bir yurttaşımızın haklarının güvencesi olan hukuk devleti ve demokrasi adınadır. İnsan soyunun en temel hak ve özgürlükleri adınadır" ifadelerine yer verildi.

"CUMHURİYET DEĞERLERİNE VE ANAYASA'YA APAÇIK AYKIRI"

Avukatlık Yasası Değişiklik Taslağına dair tek baro ile dahi görüşülmediğine değinilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "İstediğimi yaparım, kime kızarsam onu hedef alırım zihniyetiyle hareket edilerek ortaya atılan taslak, yıllardır Demokles’in kılıcı gibi havada döndürülüp bekletilen, her fırsatta, baroların hukuk ve demokrasi adına seslerini yükselttiği en kritik zamanlarda ısıtılıp yeniden gündeme getirilen aynı taslaktır. Yirmi birinci yüzyılda böyle bir gündemle ilgileniyor olmak, ne yazık ki ülkemizin tüm uluslararası endekslerde yer aldığı, hukuk devleti, demokrasi ve yargı bağımsızlığı noktasındaki son sıralara uygun, ancak çağlar boyunca ileriye doğru giden insanlığın gelişimine, Cumhuriyet değerlerine ve Anayasa'ya apaçık aykırıdır.”

"SIĞ VE KÖR BİR ZİHNİYETİN ÇABASIDIR"

Koşullar nasıl olursa olsun, insan haklarını koruyup kollamanın, yurttaşların huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri bir hukuk devleti için mücadele etmenin baroların en temel görevi olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu görevi yerine getirirken hiçbir güce boyun eğmemek, savunma mesleğinin doğasında bulunan varlık sebebidir. Hukuksuzluklara itiraz etmek Baroların ve temsil ettikleri avukatların olmazsa olmazı, yönetenlerin dahi savunma hakkı ile hukuk güvenliklerinin ön koşuludur. Baroları terbiye etmek gibi sığ ve kör bir zihniyetle girişilen her çaba, sadece, dünya tarihine siyah harflerle yazılı ibret belgelerine çağdışı eklemeler olarak geçecek, suyun akışı ve insanlığın ileriye doğru gidişi biraz daha gecikecektir. Oysa su her zaman olduğu gibi akmaya devam edecek ve yatağını bulacaktır" denildi.