Türkiye'nin birçok ilinde baro başkanları ve avukatlar Perşembe günü Meclis genel kurulunda görüşülecek olan 'çoklu baro' tasarısına ilişkin açıklama yaptı.

AKP-MHP'nin getirmek istediği 'çoklu baro' sistemi komisyondan geçip Meclis'e sunuldu. Baro başkanlarının komisyonda söz söylemesine izin verilmedi. Anaakım medyada yapılan tartışma programalarında da yine baro başkanlarının konuşmasına izin verilmedi. Türkiye'deki 81 ilde bulunan baro başkanları bulundukları illerde basın açıklaması ile hem tasarıyı kınadı hem de yeni yol haritasına ilişkin ip uçları verildi. Diyarbakır'da Baro Başkanı Cihan Aydın, Van'da Zülküf Uçar, baro yöneticileri ve avukatlar ortak açıklama yaptı. Açıklamada baroların bölünerek etkisleştiril çalışıldığı belirtildi.

BAROLARIN YAPTIKLARI AÇIKLAMA

Türkiye'nin birçok ilinde yapılan ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Mart ortalarında başlayan bu girişime karşı 80 baro 19 Mayıs ve 1 haziran tarihlerinde bir araya gelerek itirazlarını dile getirdi. Bu yasal değişikliğin baroları bölerek etkisizleştirmeye, yasa ile kendilerine verilen yükümlülükleri yerine getirmeyi engellemeye ve işlevsizleştirmeye dönük bir girişim olduğunu dile getirerek itiraz etmiştir. Ayrıca bu çalışmanın hiçbir aşamasında baroların görüşünün alınmamasına da itiraz etmiştir. Ancak bu itirazlara rağmen kapalı kapılar ardında çalakalem yazılan tasarı meclis adalet komisyonunda görüşülerek yasallaştı. Bu sürece ilişkin olarak hükümet yetkilileri tarafından medyaya bazı yanlış haberler servis edildi. Bunlara ilişkin de sizi bilgilendirmek istiyoruz. Bizler baro başkanları olarak bu çalışma ile ilgili Adalet Bakanı, TBMM başkanı, Kamu denetçiliği, TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partileri ziyaret ettik ve itirazlarımız dile getirdik.

"27 SAAT BOYUNCA POLİS ABLUKASINDA KALDIK"

19 Haziran’da baro başkanları olarak Ankara’ya yürüdük, Ankara’ya varan baro başkanları 22 Haziranda Ankara’ya sembolik bir giriş yapmak istedik. Yürümek istediğimiz 300 metrelik yoldu. Ancak polis tarafından ablukaya alındık ve 27 saat boyunca polis ablukasında tutulduk. Aynı şekilde Cumhurbaşkanından randevu talep ettik ancak bu talebimiz kabul edilmedi. Ankara’da tüm meslektaşlarımız ile bir miting düzenlemek istedik, ancak pandemi gerekçe gösterilerek yasaklandı. Adalet komisyonunda yasa tasarısı görüşülürken 60 baro başkanı olarak meclisin kapısına gittik ve görüşmelere katılarak neden bu yasaya karşı olduğumuzu dile getirmeyi talep ettik. 4 gün süren görüşmelerde meclisin kapıları bir kez daha bizlere açılmadı. İnat ve ısrar maalesef sürüyor.

"ŞİMDİ BİR YOL AYRIMINDAYIZ"

Şimdi bir yol ayrımındayız. Ya baroları işlevsiz hale getirilen bu yasa çıkarılacak, avukatlar örgütsüz, yurttaşların temel hak ve özgürlükleri savunmasız kalacak, Ya da bu inattan vazgeçilecek, hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve bağımsız yargıya geri dönüş konusunda bir kapı aralanacak. Çünkü biz kaybedersek tüm toplum kaybedecek. Biz kaybedersek tüm avukatlar ve halklarımız savunmasız ve örgütsüz kalacak. Biz kaybedersek Türkiye kaybedecek. Bu nedenlerle bir kez daha parlamentoya sesleniyoruz. Toplumu ve mesleği daha fazla kutuplaştıracak, ayrıştıracak bu değişiklikten vazgeçin. Siz vazgeçmeseniz bile, biz mücadele etmeye, direnmeye devam edeceğiz. Avukatlar özgürdür, özgür kalacak. Savunma susmadı, susmayacak