Batman Demokrasi Platformu tarafından Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi(HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan ve Avrupa, Hewlêr ile cezaevlerinde 7 bin'e aşkın tutuklu ile süren açlık grevi eylemlerine ve son haftalarda tecride protesto ederek yaşamına son veren Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar ile Almanya'da bedenini ateşe vermesi sonucu yaşamlarını yitiren Uğur Şakar ile Ümit Acar ile ilgili ölümlere dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenledi.

AÇLIK GREVLERİ VE YAŞANAN ÖLÜMLERE İLİŞKİN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

Platform tarafından düzenlenen ortak basın açıklamasına birçok sendika, dernek, avukat, insan hakları savunucuları ile İnsan Hakları Derneği (İHD), Kamu Emekçileri Sendikası Konfedarasyonu (KESK), Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) HDP İl Yöneticileri ve HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki katıldı. Batman Barosu Avukat Tahir Elçi Konferans Salonu'nda düzenlenen açıklamada "Yaşamı savunuyoruz, tecrid kaldırılsın!ölümler dursun" pankartı açılırken, açıklamada ilk olarak konuşan İHD Batman Şube Eşbaşkanı Devran Yıldız, yaşanan ölümlere dikkat çekti. Ardından ise SES Batman Şube Eşbaşkanı Deniz Topkan ise açıklamanın basın metnini okudu. Topkan, tecride karşı açlık grevlerinin binlerce kişi tarafından sürdürüldüğünü belirtirken, geçtiğimiz hafta içinde Almanya'da bedenini ateşe veren Uğur Şakar ile Ümit Acar'la birlikte cezaevlerinde ise Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam ve Medya Çınar'ın tecride karşı yaşamına Son verdiğini hatırlatarak bu ölümlerle beraber derin bir üzüntü içinde olduklarını ve ailelerine başsağlığı diledi.

"CEZAEVLERİNDEN BAŞKA CENAZELER ÇIKMASINI İSTEMİYORUZ"

Açlık grevlerinin insan vücudunda olumsuz etkiler bıraktığına değinen Topkan, bununla beraber geçmiş denetimlerde birçok ölüm yaşandığını ifade ederek, cezaevlerinde daha fazla cenazenin çıkmaması ve açlık görevlerine bağlı kalıcı hasarlara tanıklık etmek istemediklerini söyledi. Topkan, tutukluların yaşamalarına son vermesini doğru bulmadıkları dile getirerek, cezaevlerindeki yasalara aykırı uygulamalara son verilmesi çağrısında bulundu.

"SİYASİ İKTİDAR CENAZELERE KARŞI SAYGISIZ TUTUMU TERK ETMELİ"

Topkan son olarak ise yaşamını yitirenlerin cenazelerinin polislerce alıkonulması ve ailelerinden kaçırılarak defnedilmesine tepki göstererek şunları dile getirdi: "Siyasi iktidarı cenazelere karşı olan bu saygısız ve kanuna aykırı tutumunu terk etmeye, ailelerin yas süreçlerini yaşamasına izin vermesini talep ediyoruz.

"BAĞIMSIZ HEYET VE HEKİMLERİN CEZAEVLERİNE GİRMESİNE İZİN VERİLMELİ"

Halen yüzün üzerindeki hapishanede binlerce kişi tarafından devam ettirilen süresiz ve dönüşümsüz açlık grevlerinde gelinen aşama oldukça ciddidir. Gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmelidir. Siyasi iktidar bu husustaki sorumluluğunu görmeli ve bir an önce bu talepleri karşılamalıdır.

"YETKİLİLERİ SORUMLU OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Önüne geçilebilir nedenlerle kimsenin kalıcı olarak zarar görmemesi, daha fazla can kayıplarının yaşanmaması için başta siyasi iktidar ve ilgili yetkililerin gerekli çabayı göstermelerini belirterek herkesi bir kez daha duyarlı ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Bilinmelidir ki; asıl olan yaşamdır. Umarız ve dileriz ki; daha fazla Ölüm Değil, Yaşam Kazanır."