HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın duruşması görülüyor.

Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Demirtaş, "işkence yok" diyen İçişleri Bakanı'na "Ey Süleyman Soylu, gece yarılarında her biri pırıl pırıl olan Boğaziçili öğrencilerin evlerini bastın" diye seslendi.

"SİZİN YARGINIZ BU YAKLAŞIMLARA SEBEP OLDU"

MA'de yer alan habere göre Sedat Peker'in yayınladığı videoları işaret eden Demirtaş, "Adam çıkmış 'bir tripota bir kameraya' devleti esir almış. Sizin, yargınızın bu yaklaşımı bunlara sebep oldu" dedi.

"HALKIM İÇİN DİRENECEĞİM"

Kendilerine kumpas kuranlarla hesaplaşmak için direneceğini söyleyen Demirtaş," Halkım için direneceğim. Kızlarım için, eşim için direneceğim. HDP kimseyle pazarlığa girmez. Ne bakanlık ne şu ne bu. Sadece huzur barış istiyoruz. Tabi ki HDP'liler de bu ülkenin öz evladı. Elbette bakan da olur, her şey olur. Kim ki bize kurulan bu kumpasta imzası olan herkes için komisyon kurup hesaplaşmayacaksa hiç bir HDP'li kim olursa olsun o adaya oy vermez" ifadelerini kullandı.

"İLK SEÇİMDE HESAP SORACAĞIZ"

"Doğru ve adil karar verin" çağrısında bulunan Demirtaş, "Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda bulunun. Ey Süleyman Soylu, gece yarılarında her biri pırıl pırıl olan Boğaziçili öğrencilerin evlerini bastın. Özışık kardeşler ve diğerleri hâlâ gözaltına alınmadılar. Ben tahliye derdinde değilim. Halkımızın milyon dolarları çalındı. İslami bir hareketin partisinde gençlerimiz kokain çekiyor görüntülerde. 84 milyondan adalet istiyorum. İlk seçimde hesap soracağız. Demokrasi ve barış istiyoruz" diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

"ELİMİZDE TAHLİYE KARARI VAR. NEREYE GİDELİM? NEREYE BAŞVURALIM? VENEZUELA' YA MI BAŞVURALIM?"

Cumhurbaşkanı adayı kim olacaksa, Kürt sorununu nasıl çözeceğini, kendilerine kurulan kumpaslarla nasıl hesaplaşacağını, özgürlük ve varışı nasıl gerçekleştireceklerini şimdiden anlatmaları gerektiğine vurgu yapan Demirtaş, "100 yıl sonra Türkiye demokrasiyle buluşma fırsatını yakaladı. Elimizde tahliye kararı var. Nereye gidelim? Nereye başvuralım? Venezuela' ya mı başvuralım? Mütaalanızda AIHM kararına değinin. Benim gibi düşünseniz sizi bu davaya seçmezlerdi zaten ama insansınız yaa insansınız. Bu dava er-geç beraatle sonuçlanacak. Bizim cezalarımızı onaylayacak mahkemeler kendi cezalarını onaylamış olacak. Hesaplaşacağız hepsiyle. Türkiye'ye bunları yaşatanlar için mutlaka bir temizlik gerekiyor. AİHM Haziranda bizim savunmalarımızı alacak ve ikinci kararı açıklayacak. 4 yıldır beni yargılıyorsunuz. Şahsi kinim öfkem yoktur ama size hakkımı helal etmiyorum.

'"MİLYON DOLARLARI GÖTÜRENLER BİR YANDA..."

Hakkınızda hukuki takibat sözü veriyorum. Milyar dolarları götürenler bir yanda. Açlık ve perişanlık çekenler bir yanda. Bu nasıl vatanı sevmek?" dedi.

"AİHM KARARI ERDOĞAN’I, BAHÇELİ’Yİ, SOYLU’YU BAĞLAMAZ DOĞRUDUR AMA SİZİ BAĞLAR"

Evrak isteyen savcının duruşma savcısı olduğunun 19. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin de bildiğini kaydeden Selahattin Demirtaş, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı değil, savcı Ahmet Altun istedi. Müzakere size bu imzayla gelmiş, siz de ona göndermişsiniz. Siz deneyimlisiniz. Soruşturma ve duruşma savcılarının ayrı olduğunu bilmeyecek kadar deneyimsiz değilsiniz. Çok iyi biliyorsunuz. İddia olmaktan çıkmış bir şey var, o da AİHM Büyük Daire kararı. AİHM kararını dosyaya aldınız ama karardan 3 ay sonra aldınız. Oysa kararın açıklandığı gün dosyaya koyması gereken heyet sizdiniz. İfade özgürlüğü, seçme seçilme hakkı ihlal edilmiş, tutukluluk kararı haksız verilmiş, 18. madde ihlali yapılmış. Yani siyasi saiklerle hareket edilmiş. AİHM kararı Erdoğan’ı, Bahçeli’yi, Soylu’yu bağlamaz doğrudur ama sizi bağlar. Yargısal bir karar var. Ama yargının vereceği kararların her türlüsü yürütmeyi bağlar” şeklinde konuştu.

"BUGÜN GÜN SÜLEYMAN SOYLULARIN DEVRİ"

AİHM kararını hatırlatan Demirtaş, “Her şeyi eski hale getireceksiniz diyor bu karar. Bu nedenle yargılamayı durduracaksınız. ‘Siyaset yapma hakkını elinden aldınız. Hiçbir konuşmasının siyaset yapma hakkını engellemeyecek hale getireceksiniz’ diyor karar. ‘Bu karar bizi bağlamaz’ diyemezsiniz. Eğer bağlıyorsa da birleştirme kararını vermeden önce AİHM kararının tüm gereklerini yerine getirmek sizin boynunuzun borcudur. Bu celse AİHM kararında belirtilen ihlallere dayanarak, beraatıma karar vermektir. Bugün bunu uygulayacak bir yargı yok, bugün gün Süleyman Soyluların devri. Onların borusu ötüyor. Görünen o. Soylu’yla ilgili bir şeyler söyleniyor. Ankara Adliyesi’nden tık yok. Ama aynı Süleyman Soylu’nun emniyet müdürlüğü tarafından dinlenen gizli tanıkların beyanlarına dayanarak, benim de içinde bulunduğum HDP’li siyasetçiler yargılanabiliyor” ifadelerini kullandı.

"KİMSE DE ‘SEN BU ADAMA KORUMA VERDİN, MİTİNG YAPMASINA İZİN VERDİN, PASAPORT VERDİN’ DEMİYOR"

Mahkeme heyetine, “5 yıldır sizi görüyorum. Hukuki yönünüz kötüydü ama insani yönünüzü gördüm” diyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Kişi olarak beni, ailemi, partimi mağdur ettiniz. Yasama organının bir üyesiydim. Dokunulmazlığımız varken evimizden kaçırıldık. Geldiğimiz noktayı gördünüz. Türkiye’yi bizi tutuklayarak bunlara emanet ettiniz. Bugün mafya liderleri çıkmış, devleti esir almış. Mahkemelerinizin kararlarının etkisi de vardır bunda. ‘Ülkeyi batırdınız kardeşim, hala yargıya baskı uyguluyorsunuz’ demelisiniz. Ama siz şimdi bunu 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredeceksiniz. Adam mafya lideri olduğunu itiraf ediyor. Bana kumpas kuran İçişleri Bakanı çıktığı programda, ‘Bu adam tecavüzcüydü, Bylock yazışmaları vardı, köfteciye çöktü, rezil pespaye bir mafyaydı’ diyor. Kimse de ‘Sen bu adama koruma verdin, miting yapmasına izin verdin, pasaport verdin’ demiyor” diye belirtti.

"BU ÜLKEYİ ELE GEÇİRENLER BİZİ İÇERİ ATIP, MİLYAR DOLARLAR GÖTÜRÜRKEN BİZE ZULÜM ETTİNİZ"

Devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker’in açıklamalarına ilişkin konuşmasını sürdüren Selahattin Demirtaş, şunları söyledi: “Bu adam şimdi sistemin, rejimin tüm pisliklerini ortaya dökerken biz tutukluyuz, Süleyman Soylu İçişleri Bakanı, mafya posta koyuyor. Ama aynı Soylu iki tanığın beyanına dayanarak, televizyon televizyon gezip bizi suçladı, ‘terörist’ dedi. Ey Soylu iki itirafçının hakkımızda verdiği beyanlar, bizim ‘terörist’ olmamıza yetiyorsa, senin koruduğun, miting yapmasına izin verdiğin kişi, çıkıp ifşada bulununca boş işler mi oluyor. Yapmayın, etmeyin. Bunlar hukuk önünde hesap verene kadar direneceğim. Bu ülkeyi ele geçirenler bizi içeri atıp, milyar dolarlar götürürken bize zulüm ettiniz.”

"KİM Kİ SUÇA BULAŞMIŞSA KİM OLURSA OLSUN, GEÇMİŞLE HAKİKATLE YÜZLEŞMESİNİ İSTİYORUZ"

Muhalefetin HDP’ye bakanlık sözü verdiğine ilişkin tartışmalara dair de konuşan Demirtaş, “Gün gelecek HDP ülkeyi yönetecek. Ne bakanlığı biz sadece Türkiye’de barış ve demokrasi istiyoruz. Akan kan dursun. Bakanlığa namuslu düzgün insanlar gelsin. HDP de bu ülkenin insanıdır, tabi ki bakan olacak. Ama bu ülkeye demokrasi ve barışı hep beraber getireceğiz. Bizim talebimiz şudur; HDP’nin oyunu isteyen her cumhurbaşkanı adayı bize uygulanan kumpasların hesabını sorma sözünü vermezse tek bir HDP’li ona oy vermeyecek. Faili meçhuller, köy yakmalar Meclis’te kurulan komisyonda araştırılacak. Kim ki suça bulaşmışsa kim olursa olsun, geçmişle hakikatle yüzleşmesini istiyoruz. Siz de bugün bununla yüzleşerek, AİHM kararına uyarak, beraat kararı verip, çok yakın gelecekte Türkiye demokrasisine katkı sunmuş olursunuz. Bugüne kadar yaptığınız tüm hukuksuz işlemlere rağmen Türkiye yargısının düzelmesine katkı sunacaksınız” ifadelerini kullandı.

"ÇOK BÜYÜK PARALAR DÖNÜYOR"

Sedat Peker’in bu kadar açıklamasına rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma açamadığına vurgu yapan Demirtaş, “Savcı harekete geçmiyor. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin evlerine sabah baskın yapıldı ama suç örgütü lideriyle iş birliği yapılıyor. Rezaleti, kokuşmuşluğu izliyoruz. Bunları 5 yıldır haksız, hukuksuz tutulduğum yerde izliyorum. Milyar dolarları çalındı bu ülkenin. Adam AKP Genel Merkezi’nde çalışan danışman arabada kokain çekip paylaşıyor, bu noktaya geldik. Çok büyük paralar dönüyor. Toplumun geri kalanı umutsuz, mutsuz” dedi.

"KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ NASIL YAPACAK"

Dosyanın 22. Ağır Ceza Mahkemesi’yle değil, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’yle birleştirilmesini isteyen Demirtaş, “22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ciddi iddia falan yok. Delil yok. Bir tane sahte Twitter hesabı, iki tane tanık. Duruşmanızda savunma delili olarak kullandığım Kobanê’ye neden gidip geldiğime yönelik yaptığım savunma beyanları Ahmet Altun tarafından Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde suçlama delili olarak konuluyor. Bu nasıl bir pervasızlık. Buna izin vermeyin. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, ‘AİHM kararı beni bağlamaz’ diyor. Ben kimden isteyeceğim adaleti. ‘Adalet mülkün temeldir’ yazıyor altında da 3 hakim olarak siz varsınız adaleti kimden isteyeceğim. Sizden alamadığım adaleti ben bir siyasetçi olarak halktan istiyorum. Bu nasıl olacak, seçimle bunları yapanlardan hesabı soracağız, sandıktan soracağız. Kim ki cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa bugünden çıkıp açıklama yapacak, Kürt sorununun çözümünü nasıl yapacak, geçmişle nasıl yüzleşecek, yargı bağımsızlığını nasıl sağlayacak bunu açıklamalı” diye belirtti.

“ARTIK BENİ DEĞİL TÜM MUHALEFET LİDERLERİNİ İÇERİ ALSANIZ BİLE KAYBETTİNİZ”

Kendisinin tutuklu olma durumunun artık AKP’ye yaramadığını belirten Demirtaş, “Artık beni değil tüm muhalefet liderlerini içeri alsanız bile kaybettiniz” dedi.

"TOPLUM ARTIK İLLALLAH ETTİ"

Yargılamanın er geç beraatla sonuçlanacağını dile getiren Selahattin Demirtaş, “AİHM kararı elimizdeyken kimse bize ceza veremez. Bu kararı uygulayacak bir bağımsız heyeti bir gün mutlaka bulacağız. Biz suçluyuz, bir de elimizde hukuki karar var. Türkiye’ye bunu yaşatanlara dair bir temizliğe gidilmek zorunda. Toplumun yüzde 70’inden fazlası bunu istiyor. Geriye kalan yüzde 30’un da fikri değişecek. Seçimde bunu göreceğiz. Toplum artık illallah etti. İnsanlar açlıktan kendisini yakıyor. Bir yandan milyar dolarlar götüren bir yandan açlıkla boğuşanlar” ifadelerini kullandı.

DEMİRTAŞ’TAN İKİ TALEP

İki talebinin olduğunu belirten Demirtaş, şöyle sıraladı: “AİHM kararı doğrultusunda beraat kararını verin. Mahkemenizin dosyasında gelinen aşama itibariyle savunmalarımı tamamlamak üzereyim, dosya mütalaaya çıkacak. 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki iddialarla ilgili kısım uzun değil, oradan isteyin, tefrik etsinler beni, bununla bileştirin, savunmamı yapayım, birkaç ay içinde karara çıkar. Ama 22. Ağır Ceza Mahkemesi birkaç yıl sürer.” Mahkeme heyetinin kendilerine zulüm ettiğini dile getiren Demirtaş, “Hukukçusunuz, hakimsiniz bu nedenle size hakkımı helal etmiyorum. Bunun peşini de bırakmayacağım” dedi. Duruşma avukatların savunmalarıyla devam ediyor.

NE OLMUŞTU?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Dairesi, 20 Kasım 2018 tarihinde, Demirtaş’ın Ankara 19. Ağır ceza Mahkemesi’nde görülen davada siyasi gerekçelerle tutuklu olduğunu tespit ederek Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasına karar verdi. AİHM’in kararından bir gün sonra 21 Kasım 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, “AİHM’nin verdiği karar bizi bağlamaz. Karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” demiş, bunun üzerine, Demirtaş’a bir düşünce açıklaması nedeniyle daha önce verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezası, 7 Aralık 2018 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince onanarak kesinleştirildi. Demirtaş 2 Eylül 2019 tarihinde, Demirtaş’ın ilk tutuklandığı ana davasının görüldüğü Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından avukatların ve Demirtaş’ın dahi hazır olmadığı duruşmada tahliye kararı verildi Demirtaş ardından Kobanê Davası kapsamında Eylül 2019 tarihinde ikinci kez aynı suçlamalardan tutuklandı.