Türkiye iki gündür Van'ın Bahçesaray ilçesinde meydana gelen çığ felaketini konuşurken, HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, çok konuşulacak bir iddia ortaya attı. Aydemir, 39 kişinin hayatını kaybettiği çığ faciası Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan'ın iş makinalarıyla yolu açtırmasının neden olduğunu söyledi. Başdanışman Orhan iddiayı yalanladı, çığ sırasında Ankara uçağında olduğunu söyledi. Bunun üzerine Aydemir özür diledi.

HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir, Van'ın Bahçesaray ilçesindeki çığ faciasının konuşulduğu canlı yayında, 39 kişinin ölümüne neden olan çığın nedeninin Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan'ın uyarılara rağmen iş makinalarıyla yolu açtırması olduğunu söyledi.

"DEFALARCA UYARILDI"

Bölgedekilerle sürekli irtibat halinde olduğunu söyleyen Aydemir, "Yola çıkılmadan önce defalarca uyarılıyor. Bu bölge Gülşen Orhan'ın aynı zamanda seçim bölgesi. Burada bir etkinliğe katılıyor. Oradan çıkarken diyorlar ki ‘Burada çığ tehlikesi var, buradan yola çıkmayın, doğru değil.’ Ancak heyetle birlikte yola çıkıyor. Harabet diye bir geçit. Bu geçitten geçilmesi mümkün değil, kar kapatmış olabilir, burada çığ tehlikesi var. Üst noktada. ‘Narlıca’dan dahi geçemeyebilirsiniz’ diyorlar. Yani yol sıkıntılı" dedi.

"YÜKSEK DESİBEL ÇIĞA NEDEN OLDU"

Yola çıkmadan önce Gülşen Orhan'ın 4-5 iş makinasını yanına aldığını söyleyen Aydemir, "Narlıca Kara Yolları İstasyonu’ndan alıyorlar araçları. İş makinaları yolu açarak buradan geliyor. Burada çığ tehlikesi var, kar yolu kapatmış iş makinalarıyla öncesinde müdahale edilmiş başka bir noktaya. Çığı tetikleyen şeylerden biri de yüksek desibel. Buraya kadar geliyorlar. Yolda telefon çekmiyor. Burada 3 bin 500 metre rakımdan söz ediyoruz. Ve orada çığın altında kalıyor minibüs" ifadelerini kullandı.

ORHAN'DAN AÇIKLAMA: YALAN HABER YAPAN AYDEMİR ÖZÜR DİLEMELİ

Bülent Aydemir'in iddialarının ardından sosyal medyadan açıklama yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, iddiaları yalanladı. Orhan, "İddia edildiğinin aksine Çatak veya başka bir yerde toplantı yapmadım. Beş cenazenin acısı varken herhangi bir toplantı yapmam zaten mümkün değildi" dedi. İş makinalarıyla olay yerine gitmediğini söyleyen Orhan, "Ben olay yerinde çalışan ekipleri, son durumu, görmek için çığ bölgesine uğrayıp tekrar, cenaze konvoyuna dönmek üzere konvoydan ayrıldım. Tek araba ve bir kaç kişilik bir ekip olarak olay yerine vardık.Vardığımda, kalabalık bir insan grubu, jandarma ekipleri, AFAD il müdürümüz ve ekibi çalışma yürütüyorlardı. Cenazelerimizi götürürken onlardan ayrılıp çığ felaketinin yaşandığı yere gelmemize 'toplantı için iş makinalarını yanına almış yolları açtırmış' demek yalancılıktır, acı bilmezliktir" dedi.

"BEN DE ÇIĞ ALTINDA KALDIM"

Felaket bölgesine vardığında kurtarma çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Orhan, "Çalışmalarla ilgili hiç bir direktifim veya tavsiyem olmadı. Amacım sadece olay yerini bizzat görmek ve oradakilere yanlarında olduğumuzu hissettirmekti. Felaket bölgesine gidip son durum hakkında bilgi alıp,oradakilerin yanında olduğumuzu söylemek istedik, oradan cenaze konvoyuna tekrar dönecektim. Çığ felaketinin yaşandığı yere geldiğimde daha 2 dakika dahi geçmeden çığ düştü altında kaldık,sonra kurtarılıp hastaneye götürüldük" dedi.

"BÜLENT AYDEMİR ÖZÜR DİLEMELİDİR"

Hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu söyleyen Orhan, "Bülent Aydemir gazeteciyse böyle bir iddia duyduysa keşke biraz daha araştırsaydı gerçeği öğrenirdi. Tabi Bülent Bey bunu duymamışsa kendisi bu senaryoyu üretmişse utanılası haline yalancılığı da eklememiz gerekecektir.Maalesef benimle beraber çığın altında kalan onlarca insanımız yaşamını yitirdi. Acımız bu kadar büyükken, bu kadar büyük bir faciayı bütün hemşerilerimle ve milletçe beraber göğüslemeye çalışırken yapılan amaçlı ve yalan haberler vicdansızlıktır" dedi.

BÜLENT AYDEMİR ÖZÜR DİLEDİ

Gülşen Orhan'ın açıklamalarının ardından HaberTürk ekranlarına çıkan Bülent Aydemir özür diledi. Aydemir, "Erkenci yorum yaptım. Teyit etmem gerekirdi. Mağdur olan varsa, üzülen vatandaşlarımız varsa özür diliyorum. Burada kimseyi çığ tetiklemek itham etmedik ya da ölümlere neden olmakla suçlanmadık. Benim ikaz ettiğim konu çığa kontrolsüz ve özensiz müdahale edilmesiydi. Ben bunu işaret ettim. Sayın Orhan’ın kasıtlı yaptığını söylemedim ama ‘Daha tedbirli olunabilir miydi?’ bunu bütün herkes soruyor. Kendilerinden özür diliyorum. Belki biraz aceleci davrandım" dedi.