İHD İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri eyleminin yasaklanması ve polis müdahalesine karşı İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardından İHD ve Cumartesi Anneleri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Beyoğlu Kaymakamı ve kolluk kuvvetleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
[mks_dropcap style=”letter” size=”52″ bg_color=”#ffffff” txt_color=”#000000″]İ[/mks_dropcap]stanbul Çağlayan adliyesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri ve İHD İstanbul Şubesi üyeleri, Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta buluşmasında yapılan polis müdahalesi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına karşı yaptıkları basın açıklamasının ardından suç duyurusunda bulundu.
Basın açıklamalarıyla sonuç alamadıklarını ifade eden Yoleri, 3 ayrı suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Bunlardan birincisi; Süleyman Soylu’nun annelere yaptığı hakaret ve gerçek dışı söylemlere yöneliktir. Çünkü Soylu’nun sarf ettiği sözler, anneleri terörizmle bir araya getirerek halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor. İkincisi; 700’üncü hafta eylemine yönelik hükümsüz yasak kararı ve polis şiddeti nedeniyle sorumlular hakkında suç duyurusu. Üçüncü suç duyurusu ise şiddete uğrayanların bireysel suç duyurularıdır” ifadelerini kullandı.
Ardından söz alan İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonu Üyesi Sebla Arcan, muhataplarının Süleyman Soylu değil, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan olduğunu söyledi. Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Arcan, “Erdoğan 2011’de annelerle görüştüğünde ‘bu anneler bizim annelerimiz’ dedi. Şimdi ne oldu da bu anneler terörist oldu? Bunun cevabını versin” dedi.
Cumartesi Anneleri ve İnsanları adına yapılan konuşmalarda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterildi. Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız “Bizim ağzımız temiz, onlarınki kirli. Bizim davamızı çürütemezler. Ben anayım. Onlara evlat verdim. Benim evladımı nasıl aldılarsa bana verecekler. İnsanız biz de yeter artık” dedi. Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak da, “Biz kimseyi rahatsız etmedik 23 senedir. Benim çocuğum hiç bir şey yapmadı. Biz orada bir aile gibi oturduk” dedi. Kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır ise, “ Benim babam kan kusarak öldü, annem 105 yaşında ahd vererek gitti. Vicdan istiyoruz, adalet istiyoruz, herkesten davacıyım. Cemil nerede? Ben kardeşimi arıyorum” diye konuştu.