AKP'de İstanbul Sözleşmesi'ni savunan kadınlara hakaret eden Abdurrahman Dilipak, AKP'nin dava açma kararına ilişkin "Benim şahsımda bu partinin kurucu iradesi yargılanıyor" dedi.

AKP içinde İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlar için "fahişe" ifadesini kullandığı için parti tarafından kendisine dava açılacağı belirtilen Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, açıklama yaptı. Yeni Akit’in internet sitesinde yayınlanan canlı yayına katılan Dilipak, dava açılması kararının AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde olmamasının mümkün olmadığını söyledi. Dilipak, "Bilgisi var. Demek ki onaylıyor. Olsun. Ama bakın benim şahsımda bu partinin kurucu iradesi yargılanıyor bugün. Ve benim yargılama sürecimde de o kitleler bunu affetmeyecekler. Burada ben bunları kendi adıma söyleyip yapmadım. Ben atanmamış ve seçilmemiş bir sözcü gibiyim. Ve bu tür olayları da ilk defa yaşamıyorum. O yüzden benim açımdan da sürpriz değil" diye konuştu.

"BU KADARINI BEKLEMİYORDUM"

Geçmişteki tüm askeri darbelere karşı çıktığını belirten Abdurrahman Dilipak, "Ben 28 Şubat’ta da meydanlardaydım, 12 Eylül’de de meydanlardaydım, 12 Mart’ta da öyleydim, 15 Temmuz’da da öyleydim. Bunların hiçbirini bir pazarlıkla çıkar ilişkisine dönüştürmeden yaptım. Beni de yargılayacaklarına göre helal olsun, harika. Bu kadarını beklemiyordum doğrusu ama demek ki kaderde bu da varmış. Biyografime yazacak bir hatıra daha çıktı" ifadelerini kullandı.

"ERDOĞAN DAVA ARKADAŞINI SANIK SANDALYESİNE OTURTACAKSA SÖZÜM YOK"

Dilipak, "İlk duyduğunuzda ne düşündünüz, bir şok geçirdiniz mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Hayır, şok geçirecek halim yok. Bunları ilk defa yaşamıyorum. Ama bu kadar ucuz ve basit bir şekilde bu olayın gündeme gelmesi, hem de bir bayram günü getirilmesini çok da mantıklı bulmadığımı söylemem gerekir. Yazımın bütününü okuyan herkes benim ne dediğimi görüyor. Şimdi beni sürekli arıyorlar, arkanızdayız diye. Tayyip Erdoğan şiir okuduğunda ben 70 bin imza toplamıştım, biz de bu şiiri okuyoruz diye. Benim yazımın altına da 70 bin insan imza atar gerekirse. Tayyip Erdoğan kendi dava arkadaşını sanık sandalyesine oturtacaksa diyecek bir sözüm yok."

"AK PARTİ İÇİNDEKİ AKP'LİLER"

"Benim kadar AK Parti için çalışan bir insan bulunamaz" diyen Dilipak, "AK Parti içindeki AKP’liler" diye söz ettiği kadroların Koç ve Eczacıbaşı tarafından savunulduğunu belirterek, LGBTi+'ları hedef aldı: "Onlara arka çıkan bu holdingler kadar bizim yeşil sermaye dediğimiz o dindar iş adamları, acaba bu kötü gidişe, bu LGBT -oradaki kelimeyi tekrar söylüyorum fahişelere ve onların türevlerine LGBT demek zorunda mıyım?- İşte bunları o uluslararası örgütler hangileri? AB. Neyle destekliyor İstanbul Sözleşmesi ile destekliyor. Gönderme yaptığım yer orası. Anlamak istemiyorlar çünkü benim bu söylemim birilerini rahatsız ediyor. İstanbul sözleşmesi de tam bir skandal."