IŞİD'in Türkiye temsilcisi olarak bilinen ama bunu her fırsatta reddeden Ebu Hanzala lakaplı Halis Bayancuk, "Devlet, Diyarbakır, Ankara ve Suruç patlamalarını üzerimize yıktı" dedi.

Ebu Hanzala lakaplı Halis Bayancuk, IŞİD'in Türkiye temsilcisi olarak öne atıldığını ve devletin patlamalardaki sorumluluğunu örtmek için kullanıldığını açıkladı.

"IŞİD'LE ALAKAM YOK"

IŞİD'in Türkiye sorumlusu olarak bilinen Halis Bayancuk, ARTI TV'den Erk Acarer'e konuştu. Bayancuk, Türkiye'deki mahkemelerde hiçbir zaman IŞİD veya El-Kaide üyeliğinden yargılanmadığını iddia etti. Bayancuk, "İki yapı ile de örgütsel veya siyasi hiçbir ilişkim yok. Aramızdaki inanç ve metot farklılıklarını anlatan çalışmalarım var. Mahkemelerde şahit olduğunuz üzere; bize, IŞİD ve El-Kaide’ye yönelik soru dahi sorulmuyor. ‘demokrasiyi reddediyor, oy kullanmaya şirk, devlete tağut diyorsunuz, şeriat istiyorsunuz’ diyorlar. Yargılama El-Kaide ve IŞİD’den ama muhatap olduğumuz sorular inancımıza yönelik" dedi.

"BAYRAM NAMAZINA IŞİD ÜYELERİ KATILMIŞ OLABİLİR"

Türkiye'de gündeme oturan Ömerli'deki bayram namazına dair de konuşan Bayancuk, "Davete başladığımızdan beri faaliyetlerimiz umuma açıktır. Haftalar öncesinden yeri ve zamanı ilan edilen bayram namazı da açıkta kılındı. Herkes katılabilirdi. Hâliyle IŞİD’li biri de katılmış olabilir. Daha iyi anlatabilmek adına, size yakın bir örnek vereyim: 1 Mayıs, tüm sol görüşlülerin iştirak ettiği bir faaliyettir. Orada legal, illegal, silahlı, silahsız… her türlü yapı bulunabilir. 1 Mayıs’ı oraya katılanlar üzerinden okursak; bu hem adil olmaz, hem de hatalı bir neticeye ulaşırız. Bayram namazı da kimin organize ettiğine bakılmaksızın, müslimler için aynı anlamı ifade eder. Özellikle de sisteme bağlı camilerde namaz kılmayanlar için" şeklinde konuştu.

"DİYARBAKIR, SURUÇ VE ANKARA'YI DEVLET BİZE YIKTI"

Çözüm sürecinin sonlanması ile birlikte Türkiye'de yaşanan Diyarbakır, Suruç ve Ankara patlamalarına da değinen Bayancuk, "Devlet bu dosyalarla kamuoyunun gazını aldı. Çünkü biz bu dosyalarla gündemde olmasaydık, insanlar bu eylemlerin asli dosyalarına yoğunlaşacaktı. Bu perdelendi. Bir diğer sebep ise şu: Bizim sistem eleştirimiz İslami. İktidar bundan hoşlanmıyor ve bizi cezalandırıyor" ifadelerini kullandı.

"IŞİD İLE TEVHİT VE SÜNNET KONUSUNDA ORTAĞIZ"

IŞİD ile ortak yanlarının olduğunu çekinmeden söyleyen Bayancuk, "IŞİD ya da El Kaide’nin fikir ya da kitaplarımdan etkilendiğini sanmam. Her iki yapı da iki gerekçeyle çalışmalarımdan sakındırıyor. İlki, inançtaki net ve tavizsiz duruşumuzu aşırılık olarak görüyorlar; ikincisi ise cihatsızlık. Genel olarak "Cihada katılmayanlardan ilim alınmaz" diyorlar. Ama her iki yapı ile farklılıklarımız olsa bile Tevhid ve Sünnet inancında ortak noktalarımız var. Bu inanca sahip olan ve davet eden birini di̇nlemeleri anlaşılır" dedi.

"HEPİMİZ KULLANILIYORUZ"

Türkiye'de solcuların ve İslamcıların farklı şekillerde kullanıldığını savunan Bayancuk, "İlkesel olarak; ister İslami olsun ister gayri İslami olsun, hiçbir şahsın/yapının bir bütün olarak devşirildiğine/kullanıldığına inanmıyorum. Ancak o yapı/şahıs bunu itiraf eder veya İslam hukukuna göre aşağılık olan bu suç sabit olursa kabul ederim. Biz İslami kesim, siz solcuların; siz solcular da İslami kesimin kullanıldığına inanıyorsunuz. Sonuç: Hepimiz kullanılıyoruz; temiz olansa yalnızca bu Gayriislami ve gayriinsani sistem olmuş oluyor" şeklinde konuştu.

"DEMOKRASİ İLE ORTAK BİR NOKTADA BULUŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"

Erk Acarer'in "Demokrasiyi kabul etmiyorsunuz, demokrasiyi kabul edenlerde sizi kabul etmiyor. Türkiye birbirinden çok uç fikirlerin olduğu bir yer. Hiç anlaşma şansımız yok mu?" sorusuna yanıt veren Bayancuk, "Bizim demokrasiyle ve İslam inancı dışında herhangi bir düşünce sistemiyle inanç noktasında ortak bir paydada buluşmamız mümkün değildir. Zira hak/tevhit ile batıl/şirk geceyle gündüz gibi zıttır; inanç anlamında bir araya gelmeleri olanaksızdır. Ancak bir arada sulh/barış içinde yaşamamız mümkündür" dedi.