AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'da yapılan kabine toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 110 kişinin enkaz altından cansız bedeninin çıkarıldığını kaydeden Erdoğan, yaralıların sayısını ise 1027 olarak açıkladı. Salgın nedeniyle alınan yeni önlemleri duyuran Erdoğan, "Özel sektör ve kamuda esnek mesai uygulaması teşvik edilecektir. Pazar ve market gibi yoğun insanların olduğu yerlerde denetim arttırılacaktır. Berber kuaför, nikah salonu, yüzme, internet kafe, halı saha, konser salonu vb. yeri tüm işyerlerinde saat 22.00'de sona erecektir" dedi. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
  • Arama kurtarma çalışmalarıyla enkaz altından sağ çıkarılan kişi sayısı şu an itibarıyla 107'dir. Arama-kurtarma çalışmalarında enkaz altındaki son kişiye de ulaşılana kadar umudumuzu kaybetmeyeceğiz.
  • Bayraklı'da konteyner kent 20 gün içinde hazır olacak. Yargı, yıkılan ve ağır hasar gören binalarla ilgili soruşturmalara başlamıştır. İzmir depreminde iş yeri yıkılan, ağır hasar gören esnafımıza 50 bin liraya kadar hibe desteği verilecektir.
  • Kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak, denetimleri sıkılaştırarak, binalarımızı sağlama almak mecburiyetindeyiz. 5 yılda 1.5 milyon konutun dönüşümünü hedefliyoruz. Bu süreçte bizi en çok üzen dayanışmaya ihtiyacımız olduğu günlerde yalan haberlerle gündemi zehirlemeye çalışanların ortaya çıkması.
  • 30 bin lira eşya yardımı yapıyoruz. Evlerini taşıyacak mülk sahiplerine 13 bin lira, kiracılara 5 bin lira destek veriyoruz. Kurumlarımıza bu tür hibe çalışmalarında kullanılmak üzere 29 milyon lira kaynak gönderilmiştir.
  • Dönüşüm alanlarında yer alan 1 milyon 388 bin bağımsız birimde ikamet eden vatandaşlarımıza 15,5 milyar lira kaynak kullanarak destek olduk. Acil olarak 1,5 milyon konutun dönüşümünü hedefliyoruz. Bu yıl 100 bin konut üretimi hedefine ulaştık. Önümüzdeki yıl 100 bin konutun daha üretimine başlamayı hedefliyoruz. Bu sadece devletin konut üretimiyle çözülebilecek bir sorun değildir. Vatandaşlarımızdan oturdukları binaların dönüştürülmesi konusunda daha fazla destek bekliyoruz.
  • "Ekonomide diğer ülkelerle mukayese edildiğinde sınırlı bir daralma yaşadık. Üçüncü çeyrekte aldığımız yerinde kararlarla hamdolsun güçlü bir toparlanmayla tamamladık. Üçüncü çeyrekte sanayi üretimimiz ve perakende satış hacmimiz bir önceki çeyreğe göre yüzde 30 arttı. Kapasite kullanım oranımız üçüncü çeyrekte yüzde 72,7'ye yükseldi. Ekonomik güven endeksinde artış da yüzde 37'yi aştı. İhracatımız yüzde 34 yükseliş gösterdi. Sağladığımız uygun şartlarla konut satışlarımız ikinci çeyreğe göre iki katına çıkarak yaklaşık 537 bin oldu. Yılın ilk 9 aylık dönemindeyse konut satışlarımız 1,2 milyon adede ulaştı. Yılın ilk 9 ayında otomotiv satışlarımız yarım milyona yaklaştı. Ekonomik göstergeler ekim ayıyla birlikte yılın son çeyreğine de güçlü başladığımızı gösteriyor. Ekim ayında reel kesim güven endeksi 2,8 puan artarak 108,1 seviyesine yükseldi. İmalar sanayi, satın alma yöneticileri endeksi de 5. ayında da eşik değer olan 50'nin üzerinde kalarak 53,9'a yükseldi. İstihdamda görülen belirgin artışın devam etmesi oldukça kayda değer bir gelişmedir.
  • İhracatta ise yeni bir rekor daha geldi. Ekim ayı ihracatımız 17 milyar 333 milyın doları bularak tüm zamanların rekorunu kırdı. İhracatın ithalatı karşılama oranı altın yarın yüzde 95,3 seviyesinde gerçekleşti. Pek çok firma ihracat taleplerine cevap vermekte zorlanıyor. OSB'lerde yeni veya ikinci el makine tedariğinin sıkıntısının yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Salgın döneminde Türkiye'nin böyle bir yükseliş göstermesi geleceğimiz adına ümit vericidir. İhracatımızın lokomotif illeri olan İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir ve Gaziantep'i tebrik ediyorum. Diğer ülkelere kıyasla hızlı bir toparlanma eğilimine giren ekonomimizin yılın dördüncü çeyreğinde de süreceğini ve yılı pozitif bir büyümeyle tamamlayacağımıza inanıyorum. Önümüzde aydınlık bir geleceğin olduğunu şimdiden görebiliyoruz.
  • İslam'ın yayılışının önüne geçilemiyor. Bu fotoğrafın üzerine bir de 2200 yılı aşkın Türk devlet tarihini ve onun etki alanını eklediğinizde orataya çıkan tablo birileri için tahammül edilemez oluyor. Dünyanın geleceğinin bir kez daha bu coğrafyada görüldüğü bu süreçte Türkiye kendisi ve dostları için en iyi geleceği inşa etmek için çalışıyor. Siyasi ve ekonomik küresel düzenin yeniden yapılanma sancılarının yaşandığı dönemde Türkiye'nin bu onurlu ve vakur duruşu büyük önem taşıyor. Asırlık düzenlerini bozmamak için bize bedel ödetmeye çalışanlar... Ülkemize yönelik her ithamın, her tehdidin gerisinde bu gerçek vardır. Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği bu sorumluluktan asla kaçmayacağız. Böyle bir mirasın sahibi olmak ve onu daha ileriye taşımak milletimiz için şereftir.